When you were a child Çeviri Türkçe
204 parallel translation
The kind you probably made yourself when you were a child.
Çocukluğunda kendin de bu tür şeyler yapmışsındır.
You know, Stephen, you always did smirk even when you were a child.
Biliyor musun Stephen, çocukken bile. ... sürekli sırıtıp dururdun.
Did your mother hurt you, Mark, when you were a child?
Çocukken annen sana zarar veriyor muydu Mark?
You told me yesterday that once when you were a child... your father was angry at you, quite unjustly.
Dün bana siz daha çocukken babanızın size haksız yere kızdığını söylediniz.
Tell me, Dowd, when you were a child, didn't you have a playmate?
Söylesene Dowd, çocukken birlikte oynadığın bir arkadaşın var mıydı?
She sent you to Rome when you were a child.
Seni çocukken Roma'ya gönderdi.
When you were a child, didn't you have a mother and a father, and a house and a street in a town?
Peki ya çocukken hiç mi annen baban, bir evin sokağın kasaban olmadı?
In a music box your mother had when you were a child.
Sen çocukken annene ait bir müzik kutusunda.
My dear Mr. Morgan, when you were a child, I bet you were a whiz at cops and robbers.
Sevgili Bay Morgan, sen çocukluğunda, bahse girerim hırsız polis oyununda becerikliydin.
Back to when you were a child.
Çocukluğuna kadar.
I don't know you as well as I did when you were a child.
Çocukluğundaki kadar tanıyamıyorum artık seni.
Your father said that when you were a child, you were over-imaginative and inclined to be frightened of your own shadow.
Baban senin § ocukken hayal giiciiniin fazla oldugunu ve kendi gélgenden korktugunu séyledi.
And when you were a child, did you tell your parents everything?
Çocukken ailene her şeyi anlatır mıydın?
- Maybe when you were a child?
- Örneğin çocukluğunuzda.
It was all right when you were a child and made funny faces.
Çocukken, komik suratlar yaptığında iyiydi.
"Did you enjoy life when you were a child?"
"Çocukken hayattan zevk aldınız mı?"
The times I held you on my lap when you were a child.
Çocukken dizimde oturduğun zamanlar.
It's, uh - It's like when you were a child... and you had an imaginary friend.
Hani küçük bir çocukken hayali bir arkadaşınız vardır.
And remember... When you were a child, you were also... always up to mischief.
Ve unutma çocukken sende beladan uzak duramazdın, her türlü yaramazlığı yapardın.
Do you remember, when you were a child, the animals used to call your name?
Hatırlıyor musun, çocukken, hayvanlar sana seslenirdi?
When you were a child, you lived in large house with yellow shutters. Ja?
Çocukken, sarı panjurlu büyük bir eviniz vardı değil mi?
And this is the land you left when you were a child.
Çocukluğunuzun geçtiği ülke burasıdır.
You approached games in this same way when you were a child?
Küçük bir çocukken de oyunlara aynı böyle mi yaklaştın?
Did you ask to learn when you were a child?
Çocukken öğrenmek istediğinizi belirtmiş miydiniz?
So maybe you feel... that behind their faces someone's watching you, that'someone'in whom you believed when you were a child.
Belki de yüzlerinin arkasında biri sizi izliyor gibi hissediyorum belki birileri var çocukken sizin inandığınız biri!
Didn't Mommy and Daddy show you enough attention when you were a child?
Çocukken annen ve baban sana yeterince ilgi göstermedi mi?
Will you tell me what awful thing I did to you when you were a child?
Söylesene, çocukken sana bu kadar kötü ne yaptım?
Even when you were a child, you had superhuman strength.
Sen küçükken bile insanüstü güçlerini farketmiştim.
Somebody must have treated you very badly when you were a child.
Siz çocukken. Biri çok kötü sizi yetiştirmiş olmalı.
You know, when you were a child you used to challenge me.
Bilirsin, sen bir çocukken. Eskiden bana meydan okumuştun.
Didn't you play make-believe when you were a child?
Hiç çocukken hayal kurma oynamadın mı?
And your father was very abusive to you when you were a child.
Ve sizin babanız, çocukluğunuzda sizi taciz ediyordu.
When you were a child...
Sen çocukken...
When you were a child the film was a narrow strip. We watched at home.
Sen çektiğinde incecik bir şerit vardı, evde seyrederdik.
"You didn't get on with your father when you were a child."
"Çocukken, babanla iyi geçinemiyordun."
Miss Rosanova, is it true the violin you'll be playing on this tour is the one your father gave you when you were a child?
Bayan Rosanova, turnede çalacağınız kemanın size küçükken babanızın verdiği keman olduğu doğru mu?
When you were a child...?
Sen ne zaman bir çocuktun?
When you were a child, it was every little girl's favorite.
Senin çocukluğunda bütün kızların en sevdiği bebekti.
When you were a little child... after her death... the evils of this house reached out for you.
Sen küçük bir çocukken onun ölümünden sonra bu evin kötü güçleri seni ele geçirmeye çalıştı.
When I was a child, you were the world and I adored you.
Ben çocukken, sen herşeyimdin sana hayrandım.
You were a motherless child of seven when I first knew you
Seni ilk gördüğümde yedi yaşında annesiz bir çocuktun.
When you were a child? No, I was as I am today.
- Çocukluğunda mı?
Have I ever told you how sweet you were to me when I was a child?
Ben çocukken bana karşı ne kadar tatlı olduğunu biliyor musun?
One day, I was hunting at the Edge of The World when Tomme appeared and he smiled and even though you were a Termite Child, I had not the heart to send you back to The Dead World.
Tomme'nin ortaya çıkıp gülümsediği gün... dünyanın sınırında avlanıyordum ve Termit çocuk olmana rağmen seni ölülerin dünyasına gönderecek cesareti bulamadım kendimde.
Maybe something happened when you were a small child that made you frightened to let go of groceries.
- Belki çok çok çok küçük bir çocukken başına bir şey geldi.. .. yani seni market torbasını götürmekten korkutan.
It all has to do with being down on the floor when you were a scared little child... and looking up at that big tower of Mommy.
Bu hep, yerde küçük bir çocuk olup yukarı bakınca anne gibi büyük bir kuleyi görmeyle alakalı.
Every man woman and child in America saw you singing Happy Birthday to the President when you to me you were home sick with a virus!
Amerika'da Her erkek kadın ve çocuk size Başkanı Mutlu şarkı gördüm bana eve bir virüs ile hasta vardı!
- When? Uh, just right now when you were talking about bringing a child into the world... and having it be an act of cruelty.
Bu dünyaya bir çocuk getirmenin... suç olduğu hakkında konuşuyordun.
You were a child at his side when he helped invent America.
Amerika'nın icat edilmesine yardım ettiği sıralar, siz çocuktunuz.
When you were in college, if a woman told you she was carrying your child, wouldn't you have been devastated?
Üniversiteye yeni başlamışken bir kadın gelip sana çocuğunu taşıdığını söylese, yıkılmaz mıydın?
I remember when you were just a child Emperor Turhan once picked you up and carried you all around the palace.
Küçük bir çocukken İmparator Turhan'ın seni yerden alıp tüm sarayı gezdirdiğini hatırlıyorum.