English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / Where's my boy

Where's my boy Çeviri Türkçe

138 parallel translation
That's where me and my boy get off.
Bu yüzden şimdi gideceğiz.
Where's my boy, Drayton?
Oğlum nerede Drayton?
Where's my Vince boy?
- Bizim Vince neredeymiş bakalım!
Where's my boy McStarley?
Küçük McStarley'im nerede?
Try to find out where my boy is.
Benim oğlanı da sorar mısın?
Boy, where's my wine?
Garson! Şarabım nerde?
Where's my boy?
Benim çocuk nerede?
You try to take my boy with your rules, I'll bury you right here where we stand.
Kendi koyduğun kurallara göre hele bir oğlumu almaya çalış, seni tam buraya gömerim.
Where's my boy?
Oğlum nerede?
[Boy] Where's my hockey stick?
Benim hockey sopam nerede?
Where's my boy? I'm the boss.
Oğlum nerde?
Where's my little boy? This is champagne.
Küçük oğlum nerde?
Where's my boy?
Nerde benim oğlum?
Where's my little boy? Kareen?
Nerde benim küçük oğlum?
I think that the night before we had a staff meeting that went to... 2200 hours and then I retired to my quarters... where I slept soundly... until I was awaken by my Boodle Boy at 6 : 30.
Sanırım, bir önceki gece saat 2200'e kadar süren bir personel toplantısı yaptık, sonra da odama çekilip, deliksiz bir uyku çektim. Saat 6 : 30'da emir erim tarafından uyandırıldım.
Where's that stupid boy got to with my wine?
Nerede kaldı bu salak çocuk?
- Where's my boy?
- Oğlum nerde?
Where's my boy, Jackie?
Oğlum nerde, Jackie?
He'll be all right. - Where's my boy?
- Oğlum nerde?
Where's my boy?
Oğlum neredeymiş?
It's the tobacco that counts, my boy, outer leaf, filler properly rolled and dried, and where it's from.
Mühim olan tütündür evladım... Dıştaki yaprak, düzgünce sarmak ve düzgünce kurutmak. Bir de menşei.
Where's my big boy?
Buster'ım nerede?
"Where did my seven-year-old boy get the money... for a Father's Day present?"
"7 yaşındaki oğlum, babalar günü hediyesi için, parayı nereden buldu?"
- Where's my Game Boy?
Benim Game Boy'um nerede?
Where's my little boy?
Oğlum nerede?
That's where we're going to find those shrimp, my boy!
Karidesleri bulmak için oraya gideceğiz evlat!
Where's my special boy?
Benim özel çocuğum nerede?
- Okay, where's my boy?
- Oğlum nerede?
You see, ever since he was a boy my brother's had this condition where he sometimes stops breathing in the middle of the night.
Çocukluğundan beri gecenin bir yarısında nefes alış verişinin durmasıyla ilgili sağlık sorunu vardı.
It's my boy. My boy has run off, and I don't know where.
Oğlum kaçtı ve nerede olduğunu bilmiyorum.
Here, boy! Where's my little doggy?
Benim küçük köpeğim nerde?
You know, they see I pay a big money bond for my boy, they start thinking that "where there's smoke there's fire" logic.
Yani adamım için büyük bir para ödediğimi biliyorlar. Birden bire ateş olamayan yerden duman çıkmaz diye düşünmeye başladılar.
Where's my boy?
Gel hadi. Hanimiş benim oğlum?
- Okay, where's my boy?
- Nerede benim oğlum?
Not a day's gone by... where the thought of that boy doesn't go through my head.
O çocuğun aklıma gelmediği bir tek gün geçmiyor ki.
So, where's my cocoa dream boy?
Hayallerimin kakaolu çocuğu nerede?
When I was a boy, I've seen at my school... movie called "It's Wonderful Life..." directed by Frank Capra... and ever since I just want to come to United States... Iand of the free, home of the brave... a country where anyone can be anything.
Küçük bir çocukken okulumda Frank Capra'nın yönettiği "lt's Wonderful Life..." isimli filmi görmüştüm ve o zamandan beri özgürlerin ülkesi, cesurların evi herkesin her şey olabileceği yer olan Birleşik Devletler'e gelmek istiyordum.
Each morning before I feed, I go out into the hills where it's parched beat my breast and curse the birth of such a cretinous boy!
Her sabah, dikenli ve sıcaktan kavrulmuş tepelere çıkıp senin gibi aptal bir oğlan doğurduğum için göğüslerimi dövüp, kalçalarıma lanet okudum!
Where's my money, college boy?
Param nerede kolej çocuğu?
- Where's my boy?
- Nerede bizim çocuk?
Back in my hometown of Flint, Michigan, a six-year-old first-grade boy, at Buell Elementary, had found a gun at his uncle's house, where he was staying because his mother was being evicted.
Memleketim Flint'te, Buell İlkokulu birinci sınıf öğrencisi 6 yaşında bir oğlan evlerinden çıkarıldıkları için annesiyle sığındığı dayısının evinde bir tabanca bulmuş.
- Where's the boy? - My, my!
Çocuk nerede?
- Where's my boy? !
- Oğlum nerede?
That's where my Danny boy got it from.
Bu ailenin nesi var böyle?
Now, where's my boy, Vinny Chase?
Şimdi Vinny Chase nerede?
Where's my boy?
Neredeymiş benim adamım?
Where's my goddamn orange juice, boy?
lanet nerede portakal suyu, çocuk?
Where's my boy?
- Oğlum nerede?
That's where my boy Maccy's from.
Arkadaşım Mac de oralı.
Where's my boy?
Neredeymiş oğlum bakalım?
Where's my boy...
Neredeymiş...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]