Where do they come from Çeviri Türkçe
138 parallel translation
Where do they come from?
Nereden geldiler?
Well, where do they come from?
Nereden geliyorlar?
Oh, where do they come from?
Nereden geliyorlar?
- Where do they come from?
Buna izin yok...
Where do they come from?
Nereden geliyorlar?
From very far, but they don't seem at all travel-stained where do they come from?
Çok çok uzaklardan, ama hiç de seyahat etmiş gibi halleri yok. Nereden geliyorlar?
Where do they come from?
Nereden gelmişler?
Where do they come from? Were they once free-living in the wild and then induced to adopt some less strenuous life on the farm?
Bunlar bir zamanlar serbestçe doğada yaşayan vahşi, ve sonradan çiftlikteki kolay yaşama alışmış canlılar mı?
Where do they come from?
Onlar nereden geldiler?
- Where do they come from?
- Nereden geldiler?
Where do they come from?
Nereden çıktı bunlar?
- Where do they come from?
- Ve şu tuhaf kırsal hayat atakların,
Where do they come from?
Nereden geliyor kim bilir?
- Where do they come from?
- Ne onlar? Nereden geldiler?
Where do they come from? Bought... on the way.
Yolda satın aldım.
- Where do they come from?
- Onlar nereden geliyordu?
But where do they come from?
Ama nereden geliyorlar?
- Where do they come from?
- Nereden geliyorlar?
- But where do they come from?
- Ama nerden geliyorlar?
Where do they come from?
Onlar neden yapılıyor?
Where do they come from?
Nereden geliyor bunlar?
These slaves, where do they come from?
Bu köleler,... onlar nereden geliyor?
- Where do they come from?
- Onlar nereden gelmişler?
Where do they come from?
Onlar nereden geldi?
"Where do they come from?"
Nereden geliyorsun? "
But where do they come from?
Ama nerden geldiler?
Where do they come from?
Nereden gelirlerdi?
And where do they come from, these Wraith?
Bunlar nereden geldi, Wraith dedikleriniz?
So these shadows, where do they come from?
Peki, bu gölgeler nereden geliyor?
Where do they come from?
- Nerelisiniz?
- Okay, where do they come from?
- Tamam, bu nesneler nereden geliyor?
Where do they come from?
Para nereden geliyor?
What kind of talk is that? Do they all talk that kind of English where you come from?
Geldiğin yerde İngilizce konuşulmuyor mu?
Do you think they grow roses that big back where he come from?
Acaba onun geldiği yerde bu denli büyük güller yetiştiriyorlar mı?
Do you know where they come from?
Nereden çıkmışlar biliyor musun?
But what kind of insects do they like where you come from?
Peki, senin geldiğin yerde ne çeşit böceklerden hoşlanırlar?
Then how do you teach your children their history... who their ancestors were, where they come from?
Çocuklarınıza tarihlerini nasıl öğretiyorsunuz atalarının kim olduklarını, nereden geldiklerini.
I don't know how they do things where you come from...
- Ya, ya, evet.
Have you never... listened to other people's conversations on the bus... or on the Tube, seen people, somebody on the street... that looks interesting or is behaving... slightly... oddly or something like that and wondered... what their lives involved, what they do... where they come from, where they go to?
Sen hiç diğer insanların konuşmalarını dinledin mi? Otobüste ya da metroda? Sokakta ilginç görünen ya da biraz garip davranan birini görüp nerede oturduklarını ne yaptıklarını, nereli olduklarını nereye gittiklerini merak ettin mi?
- Where do they all come from?
- Nereden çıkıyor bunlar böyle?
- Where do they all come from?
- Bu kadar silahı nerden buluyorlar diyorum.
Where do they come from?
Nereden çıkıyorlar?
And where did they come from, do you think?
Onların nereden geldiğini sanıyorsun?
- Oh, where do they all come from?
- Nereden gelmiş bunlar?
Do you know what they're doing where l come from?
Bizim orada ne yaparlar bilir misiniz?
Where I come from if men need to do that sometimes they don't talk about it.
Geldiğim yerde eğer erkeklerin bazen bunu yapması gerekiyorsa bundan bahsetmezler.
They don't have movies where you come from, do they?
Filmleri seyretmeye değil de onları izlemek için mi geliyorsun?
They do have a sense of humour where you come from?
Geldiğin yerde mizah duygusu yok mu?
That's where he seems to have come from. We must do something for him. If the police catch him, God knows what they will do.
- Onu burada bulurlar onun için bir şeyler yapmalıyız polis onu yakalarsa, ne yapar Allah bilir ve eğer ormanda kalırsa, vahşi hayvanlar onu yer.
Where you come from do they need maids?
Geldiğiniz yerde hizmetçiye ihtiyaçları car mı?
All of the stars of that mass and that luminosity would have died off billions of years ago in these clusters, so the puzzle is, where do these things come from, how did they get into the star clusters.
O kütlede ve parlaklıktaki yıldızların küresel kümelerde milyarlarca yıl önce ölmüş olmaları gerekirdi. Anlayamadığımız ise, bu yıldızlar nereden geldi? Yıldız kümelerine nasıl dahil oldular?