Who else was there Çeviri Türkçe
183 parallel translation
- And who else was there?
- Başka kim varmış?
- Who else was there?
- Kim geldi?
Who else was there?
Başka kim vardı?
Who else was there?
Orada başka kim vardı?
Who else was there?
Başka kim olabilir ki?
Who else was there?
Başka kimler vardı?
who else was there...
peki, sen ne düşünüyorsun?
Who else was there that morning?
Başka kim vardı o sabah?
Jamie, who else was there last night?
Jamie, dün gece başka kim vardı?
So, who else was there?
Peki, o kimdi?
I'm not sure who else was there.
Orada başka kim vardı bilmiyorum.
Who else was there?
Başka kim oradaydı?
- Who else was there?
- Orada başka kim vardı?
Exactly. But who else was there?
Peki orada başka kim vardı?
Who else was there?
Kimler vardı orada?
Who else was there?
- Başka kim vardı?
- Who else was there?
- Diğerleri kimler?
All right, but who else was there?
Tamam, başka kim oradaydı?
And who else was there?
Başka kim vardı?
Who else was there?
Başka kim vardı ki?
Who else was there?
- Başka kimler vardı?
and, as amazing as it may seem, you know who else was there?
Ve ne kadar şaşırtıcı da olsa, bilin bakalım başka kim vardı orada?
I was thinking that all over the world, there are lovers who make love silently, or else they use simple words, ordinary words.
Konuşmadan sessizce sevişen âşıkların olduğu, diğerlerinin ise basit, sıradan kelimeler kullandıkları bir dünyayı düşünüyordum.
- Who else was back there?
- Başka kim vardı?
There was somebody else only last week who wanted to know the same thing.
Geçen hafta aynı bilgiyi isteyen başka biri daha vardı.
There was someone else who tired to kill her two nights ago in an old theatre in the city.
İki gece önce şehirdeki eski tiyatroda onu öldürmeye çalışan biri vardı.
No, somebody else was there. - Who was that?
- Başka birisi daha vardı.
Okay, Somebody else who was there.
Otelde benimle beraberdi.
Who else was in there before the csi came?
Suç Araştırma Ekibinden önce kim geldi?
There was someone else who was too much on my mind.
Aklınızda başka birinin büyük yeri vardı.
Because there was no one else who could.
Çünkü başka yapabilecek kimse yok
There was someone else who came with me.
Benimle gelen biri daha vardı.
That picture Valenti showed Liz... it means there's someone else out there, someone who was here in 1959.
Valenti'nin Liz'e gösterdiği resim... 1959 burada da başkalarının da olduğunu gösteriyor.
Is there anyone else, a friend, classmate, who she was close to?
Yakın olduğu başka biri var mıydı? Arkadaşı falan?
If there was anyone else who can do what I do, you wouldn't be so eager to have me on your spaceship. - Hoshi...
Eğer benim yapabildiklerimi yapabilecek birisi olsaydı, beni geminde görmek için o kadar istekli olmazdın.
And we had the philosophy that whoever sitting at the computer should be able to do whatever he wants and somebody else who was there yesterday shouldn't be controlling what you do today
Ve biz bir felsefe edindik her kim bilgisayarın başında oturuyorsa ne istiyorsa yapabilmelidir! daha önce biri vardı burada ne yaptığınızı kontrol edemiyordu
Was there someone else there who could tell you what happened?
Sana, neler olduğunu anlatabilecek başka biri var mıydı?
He'd just made the first incision when the SS burst in... shoot the patient, then Dr. Raszeja and everybody else who was there.
Tam ilk müdahaleye başlıyor ki bir SS içeri dalıyor ve masada yatan adamı, doktoru sonra da odadaki herkesi vuruyor.
And, no, I'm not telling you my date's name or anyone else who was there.
Size ne sevgilim adını ne de orada kimlerin olduğunu söylemiyecem.
Who else was up there?
Başka kim vardı?
There was somebody else who ran that whole race from start to finish.
Bütün yarışı başlangıçtan bitişe kadar koşan bir yarışçı daha vardı.
- and there was somebody else there. - Who?
- Kim?
But ask someone who was there they couldn't tell you who else fought that night.
Ama orada bulunan kime sorsan o gece başka kimin dövüştüğünü sana söylemezdi.
In fact, there was someone else who looked like Lucille's husband...
Aslında, Lucille'in kocası gibi görünen biri vardı...
Is there anybody else who was there after your accident?
Kazadan sonra orada olan biri var mıydı?
Is there anyone else who'd know what he was talking about?
Neden söz ettiğini bilebilecek başka biri var mıdır?
I needed to know there was someone else out there who was like me.
Benim gibi birilerinin olduğunu bilmem gerekiyordu.
Was there anyone else home who might have seen him?
Evde onu görmüş olabilecek başka biri var mı?
And Michael realized there was somebody else... in the family who would care about this.
Ve Michael, ailesinde bu konu hakkında endişelenebilecek birilerinin daha olduğunun farkına vardır.
Who else was there?
Yanında başka kim vardı?
Captain Severance asked me who else was in that picture... and Christ if I could remember... but it was Mike and Doc, and Franklin and me, and Hank Hansen... but I just remembered, you were there, too.
Yüzbaşı Severance bana, o fotoğrafta başka kimin olduğunu sordu. Tanrım hatırlayabildiğim ; Mike'ın, Doktor'un, Franklin'in ve Hank Hansen'ın olduğuydu ama bir anda senin de orada olduğunu hatırladım.