Why don't you come on in Çeviri Türkçe
128 parallel translation
Why don't you come in with me and Shorty on this thing?
Niye sen de bize katılmıyorsun?
Charles, while we do the dishes, why don't you come in the living room and stretch out on the sofa and read the evening paper?
Charles, biz bulaşıkları yıkarken neden oturma odasına gelip kanepeye uzanarak gazeteyi okumuyorsun?
Come on, why don't you give in and get out.
Teslim ol ve dışarı çık.
Look, why don't you just come on and have a drink with us and join in the party and forget about your mood for a while?
Bak, niçin gelip bizimle bir şey içip partiye katılmıyor... ve bir süreliğine dertlerini unutmuyorsun?
_ Why don't you come on in?
- Neden içeri gelmiyorsunuz?
Why don't you both just come on in?
İçeri girmekten'mi korkuyorsunuz?
I don't know, man, if you've got pig in you, we'll get it out of you, so why don't you come on in?
Aynasızlık içinde varsa, ortaya çıkartacağız. - Niye içeri girmiyorsun?
Well, why don't you come on in with me and get a sandwich?
Niye benimle gelip bir sandviç yemiyorsun?
Well, why don't you come on in anyway?
Ee, neden girmiyorsun, bu arada?
Why don't you just come on in, son?
Neden içeriye girmiyorsun evlat?
Why don't you sit in the tub and wait for the water to come on, huh?
Küvete gir ve suyun gelmesini bekle, olmaz mı?
why don't you come on in?
Neden içeri gelmiyorsun?
Why don't you come on in and help me sort my holy cards first?
Neden önce içeri gelip çocukluk resimlerime bakmıyorsun?
Why don't you come on in?
Neden içeri girmiyorsunuz?
Hey, if you're coming in, why don't you come on in?
Geleceksen, neden içeri gelmiyorsun?
Why don't you come on in?
Neden içeri gelmiyorsun?
Otho, why don't you come in the front door?
Otho, neden ön kapıdan girmedin?
Why don't you come in on Monday morning and I'll come in early?
Pazartesi erkenden gelebilir misin?
Why don't you come on in the house?
Niye içeri girmiyorsun?
Why don't you come on in now?
Neden bize katılmıyorsunuz?
Why don't you go eat that outside and then come on back in?
Neden şunu dışarda yiyip sonra içeri gelmiyorsun?
Why don't you come on in.
İçeri buyrun.
Pammy, honey, why don't you come on in the house?
Pammy, tatlım, neden eve girmiyorsun?
Why don't you come on in and have a drink.
Gelip bir içki içmez misin?
Now, why don't you just come on in and sit down, honey?
İçeri girip neden oturmuyosun tatlım?
Come on, you two... why don't you kiss and make up? - I'm not really in the mood. - Go on.
- Hiç havamda değilim.
Why don't you just come on in and you can take over. You can turn us around and scamper on home.
sen içeri gelip devralabilirsin geri dönerek eve doğru yol alabiliriz.
Before you give me your Christmas list, why don't you let those people that you're holding in there come on out?
Bana noel listeni vermeden önce, neden orada tuttuğun insanları bırakacağına söz vermiyorsun?
Why don't you take a ride on Maine's horse and see what come up.
Neden Maine'in atına binip ne olacağına bakmıyorsun? Dikkatli ol, o benim düğün çinim.
Why don't you come up here? Come on. The kid just wants to hear in words he can understand.
Çocuk anlayabileceği kelimeler duymak istiyor.
Why don't you come upstairs in about 1 0 seconds?
Neden on saniye sonra yukarı gelmiyorsun?
Why don't you come on in.
İçeri gelsene.
Now why don't you come back in ten seconds so we can meet again?
On saniye sonra yine gel de tekrar tanışalım.
Yeah. Why don't you just come in and wait on the porch.
Neden gidip verandada biraz beklemiyorsunuz?
Aw, come on, why don't you just call in to the show if you're gonna hit me with that one.
Yapma, neden programı arayıp bu soruyla beni yere sermiyorsun?
Why don't we talk about the real reason... that you would come down here on New Year's Eve... in the middle of this storm.
Neden fırtınanın ortasında Yılbaşı arefesinde buraya gelmenin gerçek nedenini konuşmuyoruz?
Hey, Jesse, why don't you come on in and I'll put you to bed?
Jesse, içeri gelsene. Seni yatırayım.
Why don't you come on in and we'll get your fun free personality test started.
Neden içeri girip eğlenceli ve bedava kişilik testine başlamıyorsun?
Why don't we come back in 10 years? When you're taller.
On yıI sonra boyun uzayınca gelsek nasıI olur?
Please, why don't you come on in?
Lütfen, neden içeri gelmiyorsunuz?
Come on, boys, it's a nice day why don't you play in the park?
Yapmayın çocuklar, hava güzel. Neden parkta oynamıyorsunuz?
Why don't you come on back in the house with me now?
Hadi gel eve dönelim.
Well, then, why don't you come on in, grab a drink?
Peki neden içeri gelmiyorsun? Bir şeyler iç.
Well, why don't you come in on it with me?
Neden planımda yardım etmiyorsun?
Why don't you come on in?
Neden buraya gelmiyorsun.
Why don't you come in on Thursday?
Perşembe günü gelsene.
Why don't you just come on in?
Neden içeri girmiyorsun?
Why don't you come on in my office?
Neden ofisime gelmiyorsunuz?
Well, why don't you just come on in and sit down for a few minutes?
Neden içeri gelip bir kaç dakikalığına oturmuyorsun?
Why don't you come on in, take off your clothes?
Neden içeri gelmiyorsun? Elbiselerini çıkart.
But why don't you come in on monday morning and we get started?
Neden pazartesi sabahı gelip ve başlamıyoruz?