Why don't you tell me Çeviri Türkçe
2,501 parallel translation
Why don't you tell me...
Neden sen söylemiyorsun.
So why don't you tell me what's going on?
O yüzden neden bana neler döndüğünü söylemiyorsun?
Why don't you tell me what she did for your last birthday?
Sana son doğum gününde ne yaptığını söyle?
Why don't you just go ahead and tell me what it is.
Neden ne olduğunu söylemiyorsun?
Why don't you, uh, why don't you just tell me what happened?
Neden bana olan biteni anlatmıyorsun?
Why don't you just calm down and tell me what you're looking for.
Neden sadece sakin olup bana tam olarak ne aradığını söylemiyorsun?
So why don't you just tell me what you're after?
O yüzden neden bana neyin peşinde olduğunu söylemiyorsun?
I would tell that to, so why don't you do me a favor and hold all your questions till forever? !
O yüzden bana bir iyilik yap ve sorularını ebediyete sakla.
Why don't you tell me what you know first.
İlk önce bize ne bildiğini söylemiyorsun?
You know, what I still don't get is why you didn't tell me what was going on.
Neler olduğunu bana anlatmamanı hala anlamıyorum.
Well, why don't you tell them for me that I was the best two pumps of your life, okay?
Peki... o zaman onlara benim şimdiye kadar gördüğün en harika şipşakçı olduğumu söylersin, tamam mı?
Now, why don't you tell me why you dragged me down here?
Şimdi, beni neden buralara kadar getirdiğini söyle.
Why don't you tell me something... Was it you set off those firecrackers at the Town Hall meeting?
Söyle bakalım kasaba toplantısındaki maytapları sen mi ayarlamıştın?
So, in the spirit of moving forward and avoiding more trouble, why don't you just tell me where you put your research and who else knows about it.
O yüzden yolumuza devam etmek ve daha fazla sorundan kaçınmak için araştırmanı nereye koyduğunu ve onu başka kimin bildiğini söyle.
Why don't you tell them what you just told me?
Bana anlattığınız şeyi, neden onlara da anlatmıyorsunuz?
Okay, Mr. Fash. Why don't you, for my benefit, tell me again what happened last night.
Tamam Bay Fash, benim için dün gece olanları anlatır mısınız?
Why don't you just tell me what happened?
Neler olduğunu anlatsana.
So why don't you just... tell me what I should do.
Şimdi bana... Ne yapmam gerektiğini söyle.
Why don't you tell me?
- Neden söylemedin?
Why don't you tell me another lie?
Neden diğer yalanlarını anlatmıyorsun?
Why don't you tell me sky is yellow?
Neden gökyüzü sarı demiyorsun?
Why don't you tell me that water is not wet or that sand is not dry?
Neden su ıslak değil ya da kum kuru değil demiyorsun?
Why don't you tell me that you love me?
Neden beni sevdiğini söylemiyorsun?
So why don't you tell me what's really goin'on.
Asıl meseleyi anlatsana.
Why don't you just tell me the thing goin'on inside you you don't want me to know?
Gerçekten hissettiğin ama bilmemi istemediklerini söylesene.
Why don't you tell me the fuckin'truth?
Doğruyu söyle amına koyayım.
Why don't you tell me about Mary?
Neden bana Mary'den bahsetmiyorsun? Mary kim?
# Why don't you tell us about what you told me? About that fucking 20 year-old blonde?
Gerçekten, niye bize 20 yaşındaki... kadını anlatmıyorsun?
So, uh, why don't you tell me a bit about your boyfriend, Tommi?
Aa, neden erkek arkadaşın Tommi'den bahsetmiyorsun?
Tell me why you don't want me to come home.
Neden dönmemi istemediğini söyle.
Why don't you tell me where you've hidden it?
Parayı nereye sakladığını neden söylemiyorsun?
Why did you tell me you don't remember anything?
Hiçbir şey hatırlamıyorum demiştin.
Why don't you tell me...
Neden bana söylemiyorsunuz...
Maybe why don't you tell me about them? Yeah...
Niye bana onları anlatmıyorsun?
So why don't you tell me how you cheat?
- Öyle mi? O zaman nasıl kopya çektiğini söyler misin?
Why don't you tell me exactly what Mum thinks?
Neden annem ne düşünürse bana onu söylüyorsun?
I don't suppose you're gonna tell me why he wants to see me this time.
Bu sefer niçin görmek istediğini söylemeyeceksin sanırım.
Why didn't you tell me about it sooner, like, I don't know, while the heist was in progress? Last night?
Niye daha önce söylemedin, mesela, soygun olurken.
Why don't you tell me about the tigers?
Neden bana " Kaplanlardan bahsetmiyorsun?
Why don't you tell me?
- Sen söyle.
Yeah, yeah. Why don't you tell that to me in your action figure room?
Oyuncak bebeklerinin odasındayken söylesene bunu.
I don't know a lot about you, Joshua, but I do know a little bit about your symptoms, so... why don't you tell me what you're on?
Hakkında fazla bir şey bilmiyorum Joshua ama belirtilerin hakkında ufak bir iki şey biliyorum. Yani neden bize neyle uğraştığını açıklamıyorsun...
Tell me why you got arrested, and, please, don't lie to me.
Bana neden tutuklandığını söyle ve lütfen bana yalan söyleme.
Why don't you tell me what you see?
Neden bana ne gördüğünü söylemiyorsun?
Why couldn't you just tell me that? I don't know.
- Bunu bana neden söyleyemedin?
Why don't you tell me what happened.
Neler olduğunu anlatır mısın?
Why don't you tell me?
Söyle bana.
So why don't you tell me exactly what you found out.
O yüzden neden bana tam olarak ne bulduğunu söylemiyorsun?
Well, why don't you... tell me... your deepest fear?
Neden bana en derin korkunu anlatmıyorsun?
I don't think that I can hear any more cyber geek talk thing, so why don't you just tell me what you found.
Artık daha fazla sanal bilgisayar muhabbeti edebileceğimi sanmıyorum o yüzden neden bana direkt olarak ne bulduğunu söylemiyorsun?
Now, who is that? Why don't you tell me?
Şimdi onun bana kim olduğunu neden söylemiyorsun?