Without question Çeviri Türkçe
528 parallel translation
Don't you people go where you're told without question?
Ama sizler, fazla sorgulamaksızın, bir yerlere gönderilmiyor musunuz?
That she left with me without question As if she had been waiting for me
Hiç soru sormadan sanki bunu bekliyormuş gibi, orayı benimle birlikte terkettiğinide.
Our understanding, without question and without surprise that we were never to be apart again
Hiç soru sormadan bir daha asla ayrılamyacağımızı bilerek birbirimizi anlamamız.
I believe without question, some morning, Communist generals will be meeting to discuss the war.
Hiç şüphem yok, bir sabah, Komünist generaller savaş hakkında konuşmak için bir araya gelecek.
Without question.
Evet.
Without question.
Sorgulamadan.
But then they began to repeat... and I saw they all had the same core : obedience... without question... without inner murmuring.
Fakat sürekli tekrar etmeye başladılar... ve gördüm ki hepsinin nedeni aynı : İtaat... sorgusuz sualsiz... içinden mırıldanmadan.
McCabe I will guarantee that you could bring in any boy that age tell my wife that it was her son she'd accept him without question.
McCabe... O yaşta herhangi bir çocuğu getir karım onu oğlu zanneder. Sorusuz sualsiz kabul eder.
I've obeyed you without question.
Hepimiz sana sorgulamadan itaat ettik.
- She went without question, Priest.
- Hiç bir şey sormadan gitti Rahip.
Oh, without question, you're absolutely... yes, we'll never have to correct our talk.
Kuşkusuz, siz kesinlikle konuşmamızı düzeltmeye gerek olmayacak.
Why do you all do her bidding without question?
Neden onun emirlerini hiç sorgulamıyorsun?
Without question : this room will be both of us.
Kuşkusuz ; bu oda ikimizin olacak.
Obey Daleks without question.
Dalekler'e mutlâk itaat edin.
We obey without question.
Mutlâk itaat edeceğiz.
Without question, if he becomes aware of the information on the stone, he will use it to his own advantage.
Eğer taştaki bilginin farkına varmış olsaydı şüphesiz şahsi menfaatleri için kullanırdı.
His decisions must be followed without question.
Kararları sorgulanmadan yerine getirilmeli.
I couldn't sway them, but my new crew, the men in this room, will obey my orders without question.
Onlara dinletemedim. Ama ekibim, bu gördüğünüz adamlar, sorgusuz emirlerimi yerine getirir.
Without question.
Hayır, efendim, hiçbir şey.
Without question or pause
Sorgusuz sualsiz
She will certainly come without question.
Hayır. Muhakkak gelecektir.
Completely, without question.
Tümüyle, sorgusuz sualsiz.
It was they who trained us to kill without question... and to hate our enemy... the Vietnamese.
Bizi sorgusuz sualsiz öldürmek ve düşmanımız olan Vietnamlılardan nefret etmek için eğiten onlardır.
- Certainly, I'll just get your hors d'oeuvres. Hors d'oeuvres which must be obeyed at all times without question.
Elbette, salatalarınızı getireyim... emir salata zincirine... her daim sorgusuz şekilde uyulmalıdır.
Travelling back and forth across Europe, passing through customs without question because I was with you, and all the rest of it, babe.
Avrupa boyunca yolculuk etmek... Hem de seninle olduğum için sınırlarda sorun yaşamadan. Senin için hiçbir şey yapmıyorum.
To follow your orders blindly without question.
Senin emirlerini sorgusuzca yerine getirmek.
Ah, without question, the pistol of Mademoiselle Jackie.
Mademoiselle Jackie'nin tabancası olduğu kesin.
All this is to be made available to him without question.
Bütün bunlar sorgusuz sualsiz kendisine sağlanacak.
Without question, sir?
- Sorgusuz sualsiz mi komutanım?
Don't you realise your father is without question, a real good teacher?
Babanın hiç kuşkusuz... iyi bir öğretmen olduğunu bilmiyor musun?
And Lucas... they are without question an absolutely... marvelous cast.
Lucas, onlar kesinlikle harika bir ekip.
Now, Lanyon... will you let me take this glass and leave without further question?
Evet, Lanyon... bu bardağı alıp hiçbir soru sormadan gitmeme izin verecek misin?
It is quite important that you answer my question without prejudice.
Soruma önyargısız cevap vermeniz çok önemli.
Yet his own witness in answer to a question put by one of you, clearly stated that anyone without any special technical skill could have rigged that car in a few minutes, in the way the D.A. imagines it was rigged.
Oysa kendi tanığının sizlerden birinin sorusuna verdiği cevapta açıkça belirttiği gibi özel teknik becerisi bulunmayan herhangi birisi de birkaç dakika içinde arabayı kurcalayabilirmiş. D.A.'nın gerçekleştiğini varsaydığı kurcalama şeklinde.
In my case, sir, the question is totally without meaning.
Benim durumumda bayım, bu sorunun hiçbir anlamı yok.
Just answer the question, you know, without, uh, dw...
Siz yalnızca sorulara yanıt verin, yani...
Mr. President, will the prosecutor... question the witnesses without even reading the indictment?
Sayın Başkan, savcı tanıkları... iddianameyi okumadan mı sorgulayacaklar?
In answer to your question, sir, I've come to Louisiana without a banjo on my knee.
Sorunuzun yanıtına gelecek olursak efendim Louisiana'ya dizimin üzerinde bir banço olmadan geldim.
I object to the defence attorney rejecting a worthy citizen without so much as asking him a question.
Savunma avukatının bir soru bile sormadan iyi bir vatandaşı reddetmesine itiraz ediyorum.
There's something loose without a question.
Şüphesiz ki, bir şeyler gevşemiş.
It is very difficult for me to treat him without the specific answer to my question.
Onu tedavi etmek çok zor. sorularıma kesin cevaplar alamıyorum.
Die without asking question.
Ölmeden bir soru soracağım
Without any question, it was the greatest disappointment of my life.
Sorgu sual olmadan, hayatımın en büyük hayal kırıklığıydı.
He is without a transport card, so we thought you would want - to question him.
Onu sorgulamak isteyeceğinizi düşündük.
But in answer to your little question, Sheriff... I imagine those thieves... if they got across the river without sinking too deep in the sand... and got by those Mexican bandits... and they knew how to make a deal down there... I imagine those thieves might get in upwards to... $ 100,000.
Ama küçük sorunuza cevaben şerif... bence bu hırsızlar... eğer çamura batmadan nehri geçerlerse... ve Meksikalı haydutlara yakalanmazlarsa... ayrıca, orada nasıl pazarlık yapacaklarını da biliyorlarsa... benim tahminim bu hırsızlar 100.000 dolar... civarında bir şey alabilirlerdi.
Look, may I ask you a question without getting a question in reply?
Soru ile cevap vermeyeceksen sana bir soru soracağım.
When it is a question of the sex, there are things that must always be left without know.
Seks söz konusu olduğunda belli şeylerin sonsuza kadar araştırılmaması gerekir.
The Togo minister said in the meeting of the government : " We can finish the war without the question of the Emperor.
Dışişleri Bakanı Togo kabine toplantısında İmparator'un durumuna bakılmaksızın savaşı sonlandırabileceğimizi söyledi.
Alright, now I want you to do exactly what I tell you without asking any question, okay?
Anlasildi mi?
I'm an old man without manners, but I must ask Miss Higgins a question.
- Ben yaşlı görgüsüz birisiyim fakat Mercedes'e bişeyler sormalıyım.
Personally, I doubt if it was ever a practical one but now that you are here without equipment, the question is academic.
Doğrusu mantıklı olduğu konusunda kuşkularım var ama teçhizatsız burada olduğunuza göre sorun akademik bir boyut kazandı.
question 535
questions 370
questioning 24
question mark 65
question is 362
question number one 20
question two 29
question one 39
question for you 31
without 110
questions 370
questioning 24
question mark 65
question is 362
question number one 20
question two 29
question one 39
question for you 31
without 110
without me 305
without you 442
without further ado 110
without doubt 45
without love 36
without a doubt 217
without water 18
without saying a word 17
without my permission 24
without mercy 18
without you 442
without further ado 110
without doubt 45
without love 36
without a doubt 217
without water 18
without saying a word 17
without my permission 24
without mercy 18
without your help 31
without warning 47
without a trace 16
without thinking 29
without fail 57
without hesitation 31
without exception 31
without telling me 34
without it 253
without fear 28
without warning 47
without a trace 16
without thinking 29
without fail 57
without hesitation 31
without exception 31
without telling me 34
without it 253
without fear 28
without knowing it 23
without asking me 19
without us 57
without him 157
without her 96
without a word 39
without them 104
without the 32
without that 67
without asking me 19
without us 57
without him 157
without her 96
without a word 39
without them 104
without the 32
without that 67