Witness statements Çeviri Türkçe
148 parallel translation
What about newspapers, witness statements, coroner's reports?
Ne arıyorum?
For the last instants, I have used the witness statements from the Trial of Rehabilitation which took place 25 years later.
Son anları için de, 25 sene sonra yapılmış temyiz mahkemesindeki şahitlerin ifadelerini kullandım.
Neelix is going to file a diplomatic protest and Tuvok and I will be going over the witness statements.
Neelix diplomatik bir protesto verecek, Tuvok ve ben ifadeler inceleyeceğiz.
I want crime scene photos and any witness statements now!
Suç mahallinin fotoğraflarını ve tanıkların ifadelerini istiyorum!
You have to give witness statements.
Tanık ifadelerinizi vermek zorundasınız.
What about witness statements of the Alter user?
Alter kullanıcısı hakkındaki tanık ifadelerinden bir şey çıktı mı?
Oh, and witness statements. Yes.
Ve şahitlerin raporları.
They're supposed to be going over witness statements.
Tanık ifadelerini incelemeleri gerekiyordu.
Witness statements are all over the place.
Hâlâ onlarla konuşuyoruz.
Keep me up to speed on witness statements.
Bana görgü tanığı ifadelerini hızla bildir.
And there was trauma to his neck and his throat which was consistent with witness statements.
Şahit ifadeleriyle tutarlı olarak, boynunda ve boğazında travma varmış.
Did you look at the witness statements?
- Tanık ifadelerine bak.
Then give the unis a hand with witness statements.
Sonra da tanık ifadeleri için birimlere yardımcı olun.
All of us are aware of the witness statements that were never submitted at Luke Gardner ´ s original trial, the violation of his right to effective counsel under the Sixth Amendment and the subsequent appeal processes that have brought us to this room.
Hepimiz Luke Gardner'ın ilk duruşmalarında mahkemeye sunulmayan tanık ifadelerinden haberdarız, yasaya uygun biçimde temsil edilme hakkını kullanamadığından da temyiz başvurusunun sonucu da bizi buraya kadar getirdi.
No more witness statements.
Orada artık tanık ifadeleri yok
You know witness statements.
- Tanık ifadelerini bilirsin.
Based solely on witness statements?
Yalnızca tanık ifadelerine dayanarak mı?
Well, if the system can tell us where each kid is, then we should match it with witness statements and map the shooters'route.
Eğer bu sistem bize her bir çocuğun nerede olduğunu söylerse, bunu tanık ifadeleriyle karşılaştırıp, nişancıların rotasını haritalandırabiliriz.
See, there's a natural flaw in witness statements.
Bak mesela, tanıkların ifadelerinde doğal bir kusur mevcut.
We gave you the police reports, the witness statements, even the crime scene photos.
Polis raporlarını, tanık ifadelerini olay yeri fotoğraflarını bile verdik. Yargılamanız için gereken her şeyi verdik.
Gus, we need these witness statements.
Gus, şu şahit raporlarına İhtiyacımız var.
Witness statements.
Tanık ifadeleri.
What about newspapers, witness statements, coroner's reports?
Ya gazeteler? Görgü tanıkları, ifadeler, savcı raporları.
Alibis, motives, witness statements.
Mazeret, gerekçe, tanık ifadeleri.
McNab, I want you to help Schwartz go over the witness statements.
- McNab, Schwartz'a tanık ifadelerinde yardımcı ol. - Derhal.
Take witness statements, do what you need to do.
Tanıkların ifadelerini alın, ne gerekiyorsa yapın.
Tony, review the witness statements.
Tony, tanıkların ifadesine bak.
We took witness statements on the scene.
Görgü tanığı ifadelerini aldık.
It's an open crime scene, people, I need witness statements from each and every one of you carolers.
Burası bir suç mahalli, millet Noel şarkısı söyleyen herkesin ifadesini alacağım.
To go over the witness statements again?
Tanıkların ifadelerinden tekrar mı geçelim?
Witness statements. DNA test results.
... tanık ifadelerini DNA testi sonuçlarını.
So we're gonna need the case files, witness statements, and also the security footage from above the cash register.
Evet, çok isterim. Teşekkürler Astrid.
Even if the evidence is never recovered, we still have witness statements from our officers.
Kanıtlar kayıtlı olmasa bile elimizde memurlarımızın tanıklık ifadeleri var.
SIU needs witness statements then see Dr. Luria for a debrief.
SIU'nun sana ihtiyacı var Sonra Dr. Luria'ya git talimatları al.
Witness statements back in'81?
Ya 81'de ki tanık ifadeleri?
So none of your witness Statements agree?
Öyleyse tanıkların hiçbir ifadesi birbiriyle tutmuyor?
Ziva, DiNozzo, witness statements.
Ziva, DiNozzo, tanık ifadelerini alın.
David, witness statements.
David, tanıkların ifadesini al.
These witness statements from the party are beginning to sound like an episode of Everybody Loves Jay.
Partidekilerin ifadeleri "Everybody Loves Jay" in bir bölümü gibi geliyor kulağa.
Witness statements, nothing more.
Tanık ifadeleri var, başka da bir şey yok.
Witness statements say she stabbed her husband.
- Yarım düzine görgü tanığı ifadelerinde kadının kocasını bıçakladığını söylediler.
You start taking witness statements.
Tanıkların ifadelerini al.
Do you have the witness statements yet or the victim's cellphone?
Şahitlerin ifadeleri ya da kurbanın cep telefonu hala gelmedi mi?
Now... about his witness statements.
Şimdi... onun tanık ifadelerine gelince.
I think I got enough between your preliminary statements... and all the eye witness accounts.
Bence ön ifadelerin ve görgü tanıklarının tüm açıklamaları yeterli.
Without your witness, the statements that
O zaman bana başka şans bırakmıyorsunuz.
What about witness statements?
Şahit ifadelerinden ne haber?
And the police side obviously have evidence they failed to submit, so we agreed to evidences that can't hurt us, and our strategy is to agree with the rest of their evidence only after they submit all written statements by the victim, the male witness, and the station staff.
Ve polis tarafının açıkça delilleri sunmadaki başarısızlığı, böylece kanıtların bizi yaralayamayacağını kabul ettik, ve stratejimiz onların kalan kanıtları olan kurban, erkek tanık ve istasyon görevlisi tarafından yazılan raporları kabul etmek.
He is unsuitable as a witness and his statements cannot be trusted.
Şahitliğine ve ifadelerine güvenemeyiz.
The witness is not credible, and therefore any evidence gathered or statements made based on his interview with the counsel are not also credible.
Şahidimiz güvenilmez durumdadır ve bu yüzden avukat hanıma yaptığı açıklamalardan hiç biri geçerli sayılamaz.
Did you get any witness statements?
Elinize hiç tanık ifadeleri ulaştı mı?