Working late Çeviri Türkçe
1,098 parallel translation
- Working late, Simpson?
- Fazla mesai ha, Simpson?
And Luis is working late.
Luis de geç saate kadar çalışıyor.
Are you working late, Mr. Poirot?
Geç vakte kadar çalıştınız Bay Poirot.
He's working late again on this case, honey.
Bir dava için geç saatlere kadar çalışıyor, tatlım.
But we are grateful that his passing was peaceful. The consummate public servant, working late into the night at his desk.
Ama gece geç vakitlere kadar masasında halkına hizmet için çalışırken huzurlu bir şekilde halkına hizmet ederken vefat ettiği için sevinçliyiz.
- Working late tonight?
- Gece mesaisi mi, Teğmen?
He's working late.
Geç saatlere kadar çalışıyor.
Love to. After 8, though. I'm working late.
Seve seve. 8'den sonra olsa, gece çalışacağım da.
Does your wife know you're... working late,
Geç saatlere kadar çalıştığını karın biliyor mu?
See, the way I see it, you were working late one night, and you fell asleep...
Ben söyle görüyorum. Gece geç saatte çalışıyorsun. Elinde puroyla uyuyakalıyorsun.
Is Mama working late again at the "Purgatory" tonight?
Annem bu gece "Araf" da yine mesaiye mi kaldı?
hey, you want to call your husband, tell him you're working late?
Kocanı arayıp geç saate kadar çalışacağını söylemek ister misin?
Like Miss Fingerwood, he was also a slave to math, working late into the night making geometrically perfect lines while she stayed late calculating the square root of infinity.
Bayan Fingerwood gibi, o da matematiğin kölesiydi. Gecenin geç saatlerine kadar geometrik olarak mükemmel çizgiler çizerdi. O da gecenin geç saatlerine kadar sonsuzun karekökünü bulmaya çalışırdı.
- Working late again, kid? That's the spirit.
- Yine geç saatlere çalışıyorsunuz, çocuklar?
I have been working late a lot.
İş, muhtemelen. Evet, iş.
I'll tell security you're working late.
Güvenliğe geç saatlere kadar çalışacağını bildireceğim.
I thought you were working late.
Geç saatlere kadar çalıştığını sanıyordum.
I was trying to tell him that we'd be working late.
Geç saatlere kadar çalışacağımızı anlatmayı deniyordum.
It has to do with my working late.
Geç saate kadar çalışmamla ilgiliydi.
If you're working late, I can look in on him.
Eğer geç saatlere kadar çalışıyorsan, ben ona bakabilirim.
Working late tonight, Doctor?
Geç saate kadar mı çalışıyorsun, Doktor?
Well, mom's working late, so... cool.
Annem geç saatlere kadar çalışıyor. Yani, iyi olur.
Gould would have been working late?
Gould geç saatlere kadar çalışırmıydı?
I was working late last night.
Gece geç çalıştım.
- She's working late.
- Geç saate kadar çalışıyor.
The family says she was working late last night.
Ailesi dün gece geç saatlere kadar çalıştığını söylüyor.
Lucky for you I was working late.
Bu saate kadar çalıştığım için şanslısın.
Family confirms that she was working late last night.
Ailesi dün gece geç saatlere kadar çalıştığını söylüyor.
Is he working late?
Hala çalışıyor mu?
- Con's working late tonight.
- Con işten geç gelecek gibi.
Is that what you're doing when you're working late?
Geç saatlere kadar çalışırken bunu mu yapıyordun?
I thought I was the only one working late.
Geç saate kadar çalışanın sadece ben olduğunu sanıyordum.
- I said I'll be working late.
- Geç saate dek çalışacağım dedim.
Working Late?
Hala çalışıyor musun?
She is working with the young Pardoux and will be back late.
Bay Pardoux'nun oğluyla çalışıyor. Geç gelecek.
Working late?
Hala çalışıyorsun ha?
I was working late.
İşim uzun sürdü.
I drive by each night on my way home and no matter how late it is, you're always up working.
Her gece arabamla evimin yolunda giderken ne kadar geç olsa da, her zaman çalışıyorsun.
Working your boys kind of late tonight, were you, Mike?
Adamlarını geç saate kadar mı çalıştırdın, Mike?
Working kind of late, aren't you?
Çalışmak için biraz geç bir zaman, değil mi?
She's working the late shift at the diner.
Restoranda, gece vardiyasında.
I just... came down for a late-night snack and then I decided to sorta test to make sure everything in the kitchen was in working order.
Ben.. bir şeyler atıştırmaya inmiştim. ve mutfakta herşeyin çalışıp çalışmadığını bir kontrol edeyim dedim.
[sighs] I was working late on this fella.
Gece geç saaatte çalışıyordum.
What are you doing working so late?
Neden bu kadar geç yapıyorsun?
She stays up late into the evening, working with her instructor.
Gece geç saatlere kadar kalıp, hocasıyla çalışıyor.
One night, I was working pretty late,
Bir gece yine geç saatlere kadar işteyken bir telefon geldi.
Still working this late?
Bu saatte hâlâ çalışıyor musun?
It's late and you're working a double shift tomorrow.
Geç oldu ve yarın çift vardiya çalışacaksın.
He's my son and I don't want him working so late that... Oh, I agree.
O benim oğlum ve onun geç saatlere kadar çalışmasını istemem...
Do you know why she was working so late on Friday night?
Cuma akşamı geç çalışacağını biliyor muydunuz?
I'm gonna be working like mad, you know, and it means a lot of late nights and, uh, deadlines and, uh, migraines, and, um...
Deliler gibi çalışmam gerekecek bu da demek oluyor ki, gece geç saatlere kadar çalışmalar bitirilmesi gereken işler, baş ağrıları...
late 548
later 2839
lately 434
laters 69
latest 24
later today 33
later tonight 25
later that day 29
later that night 53
later on 170
later 2839
lately 434
laters 69
latest 24
later today 33
later tonight 25
later that day 29
later that night 53
later on 170
later then 16
late night 66
late teens 23
late at night 64
late last night 47
late afternoon 18
late for what 26
late again 28
working 544
working hard 48
late night 66
late teens 23
late at night 64
late last night 47
late afternoon 18
late for what 26
late again 28
working 544
working hard 48