English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / Wrinkles

Wrinkles Çeviri Türkçe

498 parallel translation
Like no wrinkles or bubbles.
Kırışıklı ve baloncuk olmasın.
Uh, no wrinkles.
- Kırışıklık olmasın.
Last night I was too hungry to sleep, and tonight, when I get the wrinkles out of my gut, they think up wiring duty.
Geçen gece uyuyamayacak kadar açtım ve bu gece, barsaklarım dışarı çıktığında tel çekme işini düşünürler artık.
Your wrinkles!
Kırışıklıklarınız!
What happened to your wrinkles?
Onlara ne oldu böyle?
This has wrinkles in it... made by knots, like the knots in a thuggee cord.
Bu kırışıklık ip içinde mevcuttur... düğüm böyle meydana getirilir, bu düğüm tam bir thuggee ipinde olduğu gibi.
And glad to get them too, till he got the wrinkles out of his stomach!
Ve midesindeki gurultulardan kurtulana kadar onlardan memnuniyetini de.
He was afraid of getting wrinkles in his new suit.
Mazeret üret. Yeni takımının kırışmasından korktu.
Orpheus won't see My wrinkles.
Orpheus kırışıklıklarımı görmeyecek.
How can I, with my wrinkles... have the nerve to talk like a girl of twenty to attract men?
Şöyle bir sesle genç birini taklit etmeye çalıştığında... "İyi akşamlar, seni güzel erkek parçası"
This designer and the boss got into a whole hassle... on account of a couple of wrinkles.
Bir stilist ve patron tartışmaya başladılar birkaç kırışıklıktan dolayı.
We are dealing with an authority, with all its wrinkles, with all this knowledge.
Tüm kırışıklıklarıyla ve tüm bilgisiyle, bir otorite ile karşılaşıyoruz.
Gray hair and wrinkles.
Kır saçlar ve yüzdeki kırışıklıklar verir.
It makes wrinkles.
Erken kırışırsın.
I'm sure Mr. Kaplan won't mind a few wrinkles.
Eminim Bay Kaplan birkaç kırışığa aldırmaz.
The hair at his nape moved. His wrinkles quivered His face brightened
Ensesindeki tüyler diken diken oldu, kırışıkları titredi, yüzüne can geldi.
It comes with age, like wrinkles.
Yaş ile birlikte geliyor, kırışıklıklar gibi.
It'll give you wrinkles.
Sana kıvraklık kazandıracak.
I'll get more wrinkles and my skin will turn yellow.
Elbet kırışıklar artacak ve o parlaklık da gidecek.
" Don't wait until wrinkles and lines
" Daha beklersen kırışıklıklar
A facial massage against wrinkles.
Kırışıklar için yüz masajı yapalım mı? Hayır, lütfen.
Full of wrinkles.
# Kırışıklarla dolu
Wrinkles?
Kırışık mı?
I love your wrinkles.
Ben senin kırışıklarını seviyorum.
Moving your facial muscles under this heat will create the appropriate wrinkles.
Bu sıcaklıkta yüz kaslarını hareket ettirmen münasip yerlerde yüz hatlarını oluşturacak.
You have wrinkles there.
Şurada kırışıklıklar var.
You have nice wrinkles.
Kırışıkların güzelmiş.
I can't imagine him old, with wrinkles and grey hair.
O'nu yaşlanmış, kırışıklarla, ak saçlı hayal edemiyorum.
Your fine, broad forehead... now has four wrinkles above each brow.
Zarif, geniş alnında kaşlarının üstünde dörder çizgi var.
Do you know what caused those wrinkles?
O kırışıklar neden oldu biliyor musun?
Imagine, a harmless cream that can actually make wrinkles disappear.
Düşün, kırışıklıkları gerçekten yok eden zararsız bir krem.
This miracle of ours will never be any more useful for concealing wrinkles than axle grease.
Bizim bu mucizemizin artık kırışıklıkları gizlemeye dingil yağından fazla bir yararı olmayacak.
Wrinkles just disappear, and it lasts all day.
Kırışıklıklar yok oluyor, ve bu bütün gün dayanır.
In his face a certain combination of wrinkles. gives him the appearance that he smiles
Yüzündeki çizgilerin kombinasyonuna bakın, ona gülümsüyor görüntüsü veriyor.
" Old, ugly white whore with old wrinkles and shit.
" Υ üzü kιrιşιklιkla dοlu yaşlι çirkin beyaz bir kaltaktι.
They get covered with wrinkles at the north pole.
Kutupta sipere yatıyorlar.
It wrinkles so easily.
- Kolay buruşuyor. - Oh.
We did add a couple of new wrinkles.
Yeni kurallar ekledik.
If you ate more fruit, you wouldn't get so many wrinkles.
Daha çok meyve yeseydin, suratın bu kadar kırışmazdı.
You've got more little wrinkles.
Biraz daha büyütebilirsin.
You have a lot of lines on your forehead and wrinkles.
Alnında çok çizgi ve kırışıklıklar var.
Don't lean back too much, you get wrinkles in the back.
Geriye çok fazla yaslanma, sırtında kırışıklıklar oluşur.
Stop worrying. You give yourself wrinkles.
Endişelenmeyi kes.
You use a little at bedtime, and in the morning your wrinkles disappear.
Gece birazcık sürüyorsun, sabaha kırışıklıkların yok oluyor.
The wrinkles aren't that bad.
Kırışıklar o kadar da kötü değildir.
They could remove these spots, but not the veins and wrinkles.
Üç doktora... ne yapacağımı sordum.Bu benekleri geçirebiliyorlar.ama damak ve kırışıklıkları değil.
Wrinkles are a male invention!
Selülit erkeklerin uydurmasıdır.
- I'm proud of my wrinkles!
Kırışıklıklarımla gurur duyuyorum.
"We would like to think of moments of sorrow as being those moments in which Querelle himself felt the light wrinkles of forgetfulness on his terrible body."
Quarelle'in, kendi korkunç vücudunun üzerinde... unutkanlığın belirli belirsiz kırışıklıklarını farkettiğinde... içine düştüğü keder anlarını düşünelim.
Take a look at these wrinkles and these here grey hairs.
Bu kiriºikliklari ve beyaz saçlari görüyor musun?
You're covered with wrinkles.
Üniforma size çok yakışıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]