Wrote Çeviri Türkçe
19,029 parallel translation
Gretchen, I wrote that a long time ago.
- O mektubu yıllar önce yazmıştım Gretchen.
Look, Gretchen, I-I know I wrote you that letter, and-and-and I meant it at the time, but... that was 20 years ago!
Bak, Gretchen, sana o mektubu yazdığımı biliyorum Ve o zamanda ciddiydim. Ama o ta 20 yıl önceydi!
That's not what you wrote.
Öyle yazmamışsın ama.
Well, the whole time the guy's saying he doesn't care that, uh, this Jimmy fella cracked the corn, but yet he wrote an entire song about it.
Eleman şarkı boyunca şu Jimmy'nin mısır koparmayı umursamadığını dile getiriyor ama buna rağmen bütün şarkıyı onun hakkında yazmış.
Got an article here i wrote.
Yazdığım bir makale.
Several of the most important engineers then wrote a letter to Ferrari backing the guy who had gone,
En önemli mühendislerden birkaçı Sonra gitmiş adamı destekleyen bir mektup yazıp Ferrari'ye,
She just found he wrote : "Forsberg shot Evelina at Abisko falls".
Forsberg'in Evelina'yı Abisko Şelalesi'nde vurduğunu yazmış.
She wrote that poem after Sparen told her!
Bu şiiri Sparen ona anlattıktan sonra yazdı.
Seriously, that's why he wrote so many pamphlets. No one could bare to listen
Sırf sesi duyulmasın diye, bir sürü hiciv yazdı.
Francis Scott Key wrote "The Star-Spangled Banner"
Francis Scott Key
Key wrote those words at Fort McHenry in Baltimore.
Key bu sözleri, Baltimore'daki McHenry Kalesi'nde yazmış.
I wrote a song for you.
- Sana bir şarkı yazdım.
No, it's'cause Gus wrote a song about me called "The F Word," and he played it in front of about 100 people.
Hayır, Gus benim hakkımda "F Kelimesi" adında bir şarkı yazmış. 100 kişinin önünde söyledi de.
- Who wrote it?
- Kim yazdı?
"Excellent choice, Archbishop", I wrote.
"Mükemmel seçim, Baş Piskopos," yazdım.
At any rate, here is the address I wrote for him.
Her neyse, Papa için yazdığım hitap metni.
Do you think you might use some of what the Secretary of State wrote?
Devlet Sekreteri'nin metninin bir kısmını kullanacak mısın?
- Oh, here. I wrote you a note.
Sana bir mektup yazmıştım.
You think you're a big shot because you wrote some book?
You think you're a big shot because you wrote some book? ! Sence büyük birimisin...
He wrote "jerk".
"Pislik" yazmış.
He wrote those words during the most sweeping persecution of all.
Bu kelimeleri, işkencenin ilk başlardaki anlarında yazmış.
He only wanted to make sure I wrote the "korobi-shoumon."
Emeklilik mektubumu verdim
You mean, do I believe in a thing we wrote as a joke when we were 20 years old on shrooms?
Sihirli mantar yedikten sonra şaka olarak yazdığımız şeye inanıp inanmadığımı mı soruyorsun?
Eeeh. And as always, his mouth wrote a check that his ass couldn't cash.
Ve her zamanki gibi, yiyemeyeceği sikin altına yattı.
They don't pay attention to modern things, unlike your friend here, who minored in computer science and wrote a paper on the Dark Web.
Burada bilgisayar bilimlerinde yandal yapan ve Derin Ağ ile ilgili bir yazı yazan arkadaşının aksine modern şeylerle ilgilenmezler.
Jack wrote down everything your father told him about the ancient werewolves.
Jack, babanın ona kadim kurtadamlar.. .. hakkında söylediği her şeyi yazmış.
I wrote a paper on it last year.
Geçen yıl orası hakkında ödev yaptım.
Do you want to be a dumb-ass for the rest of your life and reblog shit other people wrote, or do you want to be a real journalist?
Hayatının geri kalanında aptal olarak kalmak ve diğerlerinin yazdıklarını mı paylaşmak istiyorsun? Yoksa gerçek bir gazeteci mi olmak istiyorsun?
I wrote this when I thought you liked bowling.
Bunu senin bowlingi sevdiğini düşünerek yazmıştım.
She wrote down talking points on 3x5 cards, told me to tell a few jokes.
Konuşma konularını 3x5'lik kartlara yazdı, birkaç espri yapmamı söyledi.
I mean, you wrote that the school called the police?
Yani, okulun polisi aradığını yazmışsınız.
And she wrote me another note and passed it.
Bir not daha yazıp gönderdi.
I wrote a tale... documenting that journey.
O yolculuğu belgeleyen bir masal yazdım.
I wrote a book, and I got more applause than you did.
Ben kitap yazdım ve senden çok daha fazla alkış topladım.
Who wrote this?
Bunu kim yazdı?
And find out whether he wrote down his recipes.
Tariflerini yazmış mı ona da bakalım.
You wrote to my son.
Oğluma mektup yazdın.
I thought, after reading what you wrote, that you wanted things to be different.
Mektubunu okuduktan sonra işlerin değişmesini istiyorsun sandım.
No, you wrote the letter. What?
- Mektubu sen yazdın, değil mi?
I know you're the one who wrote "Bonnie Rules" in spray cheese in the hallway.
Koridora köpük peynirle "Bonnie harika" yazanın sen olduğunu biliyorum.
My question is who wrote the Eddie Munster sketch?
Soruyorum, Eddie Munster çizimini kim yazdı?
You wrote about a woman in Germany who'd been blind for 10 years. And then, it was discovered that she had DID.
Almanya'da yaşayan bir kadının 10 senedir görme engelli olduğunu ve araştırmanın ardından kadında ÇKB tespit edildiğini yazmıştınız.
That's the program you wrote that wiped all our memories.
Senin yazdığın ve anılarımızı silen program bu.
I wrote three of them.
- Üç tane yazmıştım.
The kid who wrote this...
Bunu yazan çocuk...
You wrote me off, but now you need my help.
Beni başarısız olarak görüyorsun ama şu an yardımıma ihtiyacın var.
As an old man, he wrote letters to the newspapers coming up with new theories.
İhtiyar hâliyle gazetelere mektuplar yazarak yeni teorilerinden bahsederdi.
This... who wrote this?
Kim yazdı bunları?
I mean, she went over every document with a loupe... Used colored tabs, recorded notes, and wrote them down just in case...
Yani her belgeye dikkatlice bakardı, renkli etiketler kullanırdı, notlar eklerdi ve her ihtimale karşı onları aşağıya yollardı...
When I wrote Lucky Girl for Belinda I honestly forgot she was coming. She turned up on a Tuesday, I thought she was coming on a Wednesday.
Belinda'ya, Şanslı Kız'ı yazma zamanımda ben onu çarşamba gününe beklerken o salı günü çıkagelmişti.
I went into the studio and I wrote the lyrics.
Kendim de stüdyoya girdim. Şarkının sözlerini yazdım.