York Çeviri Türkçe
30,747 parallel translation
I'm here to see New York.
New York'u görmek için buradayım. - Turist misin?
New York, la, San Francisco, Chicago, but this place defines me.
New York, Los Angeles, San Francisco, Chicago,... fakat burası beni tanımlıyor.
New York as being a modern city, but these guys had the same perspective of their own cities.
Ama bu insanlar da kendi şehirlerini öyle görüyormuş.
Tyrod's cool and I'm liking them new unis, but Western New York is a cultural wasteland.
Tyrod iyidir ve yeni formaları da güzel..... ama Batı New York kültürel olarak çöl.
She's in New York right now.
Şu anda New York'ta.
_ _
New York'tan Josef Blake'ı tanıştırmama izin vern.
Back to New York.
New York'a dönüyorum
Maybe it's not as honest as New York.
Belki New York kadar dürüst değildir.
None of New York's elite are here, besides me.
New York'un elit kesimi hâlâ gelmedi, ben hariç.
You got a front row seat to New York City's elite underground ladies'arm wrestling.
New York şehrinin elit, yeraltı kadın bilek güreşine ön sıradan biletiniz oldu.
In New York?
New York'taydı?
So what are you going to do back in New York?
Peki, New York'a ne zaman geri dönüyorsun?
- Yeah, or real New York pizza.
- Yada gerçek bir New York pizzası için.
Joshua Vikner was in New York the night she went missing and the night her throat was slashed.
Joshua Vikner kızın kaybolduğu ve boğazının kesildiği gece New York'taymış.
Mm, they should visit my New York office.
New York ofisimi ziyaret etmeliler.
The group will no longer have a presence in New York.
Örgüt artık New York'ta görünmeyecek.
Before my father left New York, he gave up several of his properties.
Babam New York'tan ayrılmadan önce birkaç mülkünü devretmiş.
Or are you thinking about leaving New York entirely?
Yoksa tamamen New York'tan ayrılmayı mı düşünüyorsun?
The whole point of coming to these smaller firms first is so that you can work out the kinks before we take it to the big guns in Boston and New York.
Öncelikle bu küçük şirketlere gitmemizin bütün amacı Boston ve New York'taki asıl büyük silahlarımıza gitmeden bu küçük pürüzlerle uğraşman.
Uh, first, the proposed $ 48 million earmark for disease control maintenance in New York.
İlk öneri, 48 milyon $ tutarındaki New York hastalık kontrol merkezi bakım tahsisi.
The new york times.
- The new york times.
The new york times in my own room, please.
Benim odama da The new york times, lütfen.
Yeah, in New York when I was in high school.
Evet, New York'ta lisedeyken.
But I, uh, you know, am going back to New York tomorrow.
Bildiğin gibi yarın New York'a dönüyorum.
Uh, no... well, back to New York, check out this apartment I like and then to London.
Beğendiğim bir daireye bakmak için New York'a döneceğim. Sonra da Londra'ya.
She's going to New York, and then she's going to London.
New York'a gidecekmiş. Sonra da Londra'ya.
Well, hey, you know, if you need an escape, we're playing a few gigs on the road after the New York show.
Eğer bir kaçamak arıyorsanız, New York gösterisinden sonra turnemizde bir kaç gösteri daha var.
She's out of New York.
New Yorklu.
Miami, the cocaine capital of the world, would remain Pablo's territory, and in return, the Rodríguez brothers would make do with a little territory in the northeast called New York City.
Dünyanın kokain başkenti, Miami Pablo'nun bölgesi olarak kalacak, karşılığında Rodriguez Biraderler kuzeydoğudaki New York adındaki küçük bölgeyle idare edecekti.
The extra 1,089 miles may have made it a little harder to get to, but it turns out the folks in New York were just as head over heels for cocaine as the folks down south.
Aradaki 1.752 kilometrelik fark ulaşmayı zorlaştırsa da anlaşılan New York'takiler de güneydekiler kadar kokaine deli oluyorlardı.
And while there were 1.8 million people in Miami, there were seven million in New York City.
Ve Miami'de 1.8 milyon insan yaşarken New York'ta yedi milyon yaşıyordu.
He was fired by Radio York, fired by Radio Leeds, and fired by Radio Lancashire, it's Richard Hammond!
Kendisi Radio York Radio Leeds ve Radio Lancashire tarafından kovuldu. Huzurlarınızda Richard Hammond!
Later, on my first trip to New York.. ... the name of my first taxi driver was Gurpreet.
Sonra, ilk yolculuğumu New York'a yaptım ilk bindiğim taksicinin adı Gurpreet'di.
When I was returning from New York.. ... my taxi-driver to the airport, was another Gurpreet.
New York'dan dönerken havaalınındaki taki şöförüm de Gurpreet'di.
We should be able to pick him up at New York Avenue.
New York Bulvarı'nda onları yakalayabiliriz.
Queens, New York.
Queens, New York.
In other news, a recent rash of homicides targeting New York City area nurses has been tagged "The Nightingale Murders."
Diğer bir haber ise son zamanlarda New York bölgesindeki hemşireleri hedef alan cinayetler silsilesine "Nightingale Cinayetleri" ismi verildi.
This is WQ2YV calling an unidentified operator out of Queens, New York.
Burası WQ2YV. Queens, New York'tan bilinmeyen bir operatörü arıyor.
Because I had to read in every paper in New York what a bad guy my father was.
Çünkü ben New York'taki her gazetede babamın ne kadar kötü biri olduğunu okumak zorunda kaldım.
- Hey, how was New York?
- New York nasıldı?
Rodrigo, I came all the way from New York to talk to you.
Rodrigo, New York'tan buraya seninle konuşmak için geldim.
We got three pages in the New York Times two days after we opened.
Açıldıktan iki gün sonra New York Times bize üç sayfa ayırmıştı.
And now, at Cosme, the restaurant in New York, we're doing an octopus that is fried.
Şimdi New York'taki restoranım Cosme'de... ahtapot kızartma yapıyoruz.
Back then, my idols were, uh, Jean-Georges and Daniel, and all these chefs that had restaurants in New York and they were getting four stars from the Times.
O sıralarda idollerim Jean-Georges, Daniel... ve New York'ta restoranları olan şeflerdi... ve Times dergisinden dört yıldız alıyorlardı.
So I started looking at schools in New York.
Böylece New York'ta okul aramaya başladım.
We live in New York.
Biz New York'ta yaşıyoruz.
- He's full New Yorker now.
- Şimdi tam New York'lu oldu.
Yeah, New York.
Evet, New York.
I'll see you in New York.
New York'ta görüşürüz.
We like to think of Los Angeles and.
Los Angeles ve New York'u modern şehir olarak görürüz.
We miss you in New York.
New York'ta sizi özlüyoruz.