You'e Çeviri Türkçe
42,452 parallel translation
You hadn't returned voice mails or e-mails.
Sesli mesajlarıma ve e-postalarıma dönmedin.
And you are gonna give Dave here a brand new condo.
Dave'e yepyeni bir kınamak vereceksin.
- Sworn affidavit by a Salvatore Lopez the graffiti artist that you hired to paint all over Lew the Jew's buildings so the Chinese would drop their offer and you could buy for less.
- Yeminli yeminli beyan bir Salvatore Lopez tarafından Yahudilerin binalarını Lew'e boyamak için kiraladığınız grafiti sanatçısı böylece Çinliler tekliflerini bırakır ve daha azını alabilirdiniz.
I understand you asked poor, sweet Godfrey...
Anlıyorum ki zavallı tatlı Godfrey'e...
What is it about you bloody mad Delaneys?
Siz lanet olası deli Delaneyler'e ne denir ki?
you just bought a ship... so pay up.
- Bilirsin işte, birisi bir adamın ölmesini istediğinde Dolphin'e gelir. Daha yeni gemi aldın, o yüzden öde.
You may need to bring a couple of girls to the Dolphin with you.
Dolphin'e gelirken yanında birkaç kız getirmelisin.
If I were to have intentions regarding James, would I need to be wary of you?
James'e ilişkin niyetlerim olsaydı size dikkat etmem gerekir miydi?
Look, may I suggest Tilbury while you heal?
Bak, nekahet esnasında Tilbury'e gitmeni tavsiye edebilir miyim?
Get me a carriage to Drury Lane, would you?
Beni Drury Lane'e götürecek bir araba bulur musunuz?
If you could take me to Old Street, I'll find a cab.
Beni Old Street'e bırakırsanız bir araba bulabilirim.
I have a man that will take you to Paris and you will stay there until this business is done.
Sizi Paris'e götürecek bir adamım var. Bu iş bitinceye kadar orada kalırsınız.
Could you patch us through to deputy briggs?
Bizi Şerif Yardımcısı Briggs'e bağlar mısın?
You're gonna get on the phone to Bob Gates and...
Bob Gates'e telefon et...
Okay, yeah, we can have you back in Paris early afternoon, depending on how much time you two need.
Öğleden sonra Paris'e dönmüş olursunuz. Ne kadar vakit ayıracağınıza bağlı.
So my hope is, depending on how long your meeting goes with the president, we can have you back in Paris NLT 1400, then straight to the École Militaire for 1500.
Toplantınızın ne kadar süreceğine bağlı olarak Paris'e en geç 14.00'te dönüp 15.00'te École Militaire'e gidebiliriz.
You look like Chaplin.
Charlie Chaplin'e benziyorsun böyle.
Is it possible that you had a little more passion for Nathan than you have for Ed?
Nathan'la ilişkinin Ed'e kıyasla biraz daha fazla tutkulu olma ihtimali var mı?
You know she's starting MIT as a Junior?
Biliyor musun MİT'e junior olarak başlıyor?
Real question is how'd you get into UC Davis?
Gerçek soru sen nasıl UC Davis'e başladın?
You gonna tell him about margot?
Ben'e Margot'tan bahsedecek misin?
I didn't do that to you! I did it to him.
Bunu sana değil, Ben'e yaptım.
Until 11 : 00 tonight, and, of course, you all remember that awful tornado that swept through...
Bu gece 11'e kadar ve elbette hepiniz o korkunç kasırganın her şeyi mahvet...
How could you be so heartless to Jane?
- Jane'e karşı nasıl bu kadar katı olabilirsin?
And if you pay in cash, it's 14.
Nakit ödersen 14'e olur.
If you're interested, you should ride up Angeles Crest with us to Newcomb's Ranch.
İstersen birlikte Angeles Crest'ten Newcomb's Ranch'e sürebiliriz.
Uh, it's Officer Jon Baker, and I was wondering if you could patch me through to Ava Perez.
Ben Memur Jon Baker, beni Ava Perez'e bağlayabilir misiniz?
You're gonna make me fly to fucking LA to talk to you?
Seninle konuşmak için uçağa binip LA'e gelmek zorunda mıyım?
If you've only just guessed about me, I suppose you haven't twigged to Harry yet.
Sadece benim hakkımda araştırma yaptıysan, sanırım henüz sıra Harry'e gelmedi.
Oh, also, it's probably best if you don't give Madeline any kind of advice, like how to peel a potato.
Ayrıca Madeline'e patates nasıl soyulur gibi tavsiyeler vermezsen çok iyi olur.
The last time we had pizza and we went to the zoo, you told me we were moving to Monterey.
En son pizza yiyip, hayvanat bahçesine gittiğimizde Monterey'e taşınacağımızı söylemiştin.
Did you ask Ziggy if he bit her?
Ziggy'e sordun mu? Gerçekten ısırmış mı?
I was just sitting here thinking about how much you've done for me since I moved to Monterey.
Monterey'e taşındığım günden beri benim için ne kadar çok şey yaptığını düşünüyordum.
You think I would want to live here next to you and Christy after what you did?
Yaptıklarından sonra, burada sen ve Christy'e yakın yaşamak ister miydim?
I can get you on a flight tomorrow that'll get you into Eagle Point by 6.
Size yarın için bir uçuş ayarlayabilirim o da sizi altıya kadar Eagle Point'e ulaştırır.
Hey, if you were looking for somebody to say something nice about Harriet, don't ask Elizabeth.
Hey, eğer birini arıyordun Harriet hakkında güzel şeyler söylemek Elizabeth'e sorma
I present to you the governor of this great state of ours, dare I say the future President of these United States, please welcome Governor John Francis!
Size bu büyük devlet valisini sunuyorum, Cesaretle geleceğimi söylüyorum Bu Birleşik Devletler Başkanı, Lütfen Vali John Francis'e hoş geldiniz!
Can you ask Lumiere to call me regarding Cotillion?
Lumiere'e Balo için beni aramasını söyler misin?
- What did you do with Ben?
- Ben'e ne yaptın?
- You don't believe in the Discovery?
- Keşif'e inanmıyor musun?
I went into Vivid and said, you know, I talked to the owner and said,
Vivid'e gidip firma sahibiyle konuştum,
It's not supposed to be easy, or I would have emailed you an MP3.
Kolay olmaması gerekiyor yoksa e-postayla MP3 atardım.
Justin, you were in love with my friend Kat. My only friend.
Justin, sen arkadaşım Kat'e âşıktın, tek arkadaşıma.
So, anyway, I know you wanted me to hook up with Zach, but...
Neyse, beni Zach'e ayarlamaya çalıştığını biliyorum ama...
And if you've made it to A-4, you're outside his window.
Ve A-4'e gittiysen onun penceresinin önündesin.
You're not trying to turn me into Norman Bates or something, are you?
Beni Norman Bates'e mi dönüştürmeye çalışıyorsun?
Did you tell Zach I keyed his car?
Zach'e beni sen mi ispiyonladın?
How about... you cuddle with widdle Justin?
Peki minik Justin'e sarılmaya ne dersin?
And I'm not gonna let them pin this on our staff or on you and Jane and me.
Bunun suçunu çalışanlarımıza, sana, Jane'e ya da bana atmalarına da izin vermeyeceğim.
So the only time you and I actually ever get to hang out is... because of Jeff?
Yani vakit geçirebildiğimiz nadir zamanları Jeff'e mi borçluyuz?
You think you can sell her to Dwayne?
Onu Dwayne'e satabileceğini mi düşünüyorsun?