You'ii Çeviri Türkçe
4,515 parallel translation
I'II just let you sit for a couple of minutes and I'll be right back.
Burada birkaç dakika böyle durun. Ben hemen geliyorum.
You want me to dig? I'II... I'll grab a shovel.
Bak, eğer işi eşelememi istiyorsan, bir kürek kaparım.
Most students, they work on the fryer at KFC, but you bussed tables at El Picador to support yourself.
Çoğu öğrenci KFC'de çalışır. Oysa sen para kazanmak için II Picador'da garsonluk yapmışsın.
Oye buddy, you go play ii, 9 °!
Oy arkadaşım, git sen çal!
What'II you do next?
Bir sonraki adımın ne?
The Captain is irked, help me and I'II help you.
Yüzbaşı olaydan rahatsızlık duyuyor. Sen bana yardım et, ben de sana edeyim.
What'II you do?
Ne yaparsınız?
I'II sign a release for you.
Feragat belgesi imzalayabilirim.
You'II find him.
Onu bulacaksın.
You'II see.
Göreceksin.
I'II manage to reach you.
Sana ulaşmanın yolunu bulacağım.
You'II all die.
Hepiniz öleceksiniz.
If iI said it was monday, you'd tell Exley I said it's tuesday.
Pazartesi deseydim, Exley'e söylerdiniz. Ben de salı dedim.
- A little hot. - Well, you look great- - all shiny and mussy, like a wounded world war ii soldier in a bombed-out french catheal.
- Terledin mi? - Çok iyi görünüyorsun- - Güneşli, parlak bir savaş gününde Fransız katedralinin bombalanması gibi.
No, you two go and talk and we'II, um, catch up with you later.
Siz ikiniz konuşun bir size sonra yetişiriz.
- I'II bloody hit you!
- Patlatacağım suratına ama!
We'II need you to formally identify your mother's body and then sign the necessary papers.
Formalite icabı annenizin kimliğini doğrulamanızı ve gerekli kağıtları imzalamanızı istiyoruz.
You'II have to make them and bring them back today.
Onları yapıp bugüne yetiştirmelisin.
You'II be notified of the court hearing by mail.
Mahkemeden postayla haber alacaksınız.
But if you go fishing, I think it'II...
Fakat balık avlamaya gidersen, ki bence...
You know, so was world war ii, but they still talkabout it.
2. Dünya savaşı da öyle, ama hala hakkında konuşuluyor.
You in Richard II and in The Last Days of Pompeii...
Hadi canım. Şu oynadığınız "II. Richard" ve "Pompei'nin Son Günleri" eserleri.
"You ar.e angr.y, but I Know, you'II be okay."
Kızgınsın ama biliyorum ki İyi olacaksın
Master Hua, when we return from the lost city, I'II teach you golf.
Usta Hua, kayıp şehirden döndüğümüzde sana golfü öğreteceğim.
We'II be asked to move, just like you.
Sizler gibi bizim de taşınmamızı isteyecekler.
As I understand it, you choose to stay, you'II be living in Gath. ( PEOPLE GROANING )
Anladığım kadarıyla eğer kalmayı tercih ederseniz Gath'lerle birlikte yaşayacaksınız.
I'II tell you what I see.
Ne gördüğümü söyleyeyim.
You help me break this story? I'II get you two ponies.
Bu hikayeyi yayınlamama yardım edersen sana iki tane midilli alırım.
I'II show you.
Yerini göstereyim.
I'II get you those access codes but I need assurances.
Gary, size giriş kodlarını veririm ama teminat istiyorum.
I'II help you but we have bigger problems right now.
Yardım ederim ama şuan daha büyük problemlerimiz var.
Previously on Kings... You'II get no respect in this court.
Bu salonda sana hiç saygı duyulmayacak.
Perhaps I'II pick you up something, Mother.
Belki senin içinde bir şeyler alırım... anne?
I'II talk to them. Let them know you're shooting straight.
Ve senin ciddi olduğunu anlatırım.
You'II find we're very warm.
Bizim çok cana yakın olduğumuzu sen de göreceksin.
Well, you'II experience that soon enough.
Bunu yakında sende yaşayacaksın.
Your new advisor has made you young again, and once he's back, you'II be able to accomplish even more.
Ve o döndüğünde, daha çok şey başaracaksın.
You'II still be by my side, as planned.
Planladığımız gibi sen yanımda olacaksın.
If you stop, I'II have to go.
Çalmaya devam et.
You'II find your way.
Yolunu bulacaksın.
You'II never find it.
Onu asla bulamayacaksın.
I can assure you it was for a good cause and you'II be proud.
Sizi temin ederim ki iyi bir sebeptendir. Ve onunla gurur duyacaksınızdır.
And the shame of it is, you and I, we'II be the only ones who will wish it never happened,
Ne yazık ki sadece sen ve ben Keşke olmasaydı diyeceğiz.
I'II let you two capable men sort through things.
İşleri halletmeyi ikinize bırakıyorum.
Try to be both, you'II end up slaughtering yourself.
İkisi de olmaya çalışırsan, Sonunda kendi katledersin.
No, if you take the stand, they'II see you as a traitor, too.
Eğer tanık kürsüsüne çıkarsan, Seni de bir hain olarak göreceklerdir.
Now stay out of this, or by God, I'II count you amongst them.
Şimdi bu davadan uzak dur, Yoksa yemin ederim Seni onlardan birisi sayarım.
You think you're that good? He won't listen to me, but he'II listen to you.
Beni değil ama seni dinleyecektir.
But you'II probably cry then, too.
Muhtemelen bittiğinde de ağlayacaksın.
You'II help me?
Bana yardım edecek misin?
You'II listen to me.
Beni dinle.