You're a natural Çeviri Türkçe
487 parallel translation
- Curly, relax. You're a natural.
- Kıvırcık sakin ol, doğanda var.
You're just a natural-born farmer, ain't ya?
Sen doğuştan bir çiftçisin değil mi?
People, men particularly, find it easy enough to like you. You're a natural and normal.
İnsanlar, özellikle de erkekler doğal ve normal olman nedeniyle seni daha çok sevebilir.
You're a natural gentleman. One of the few left.
Türünün son örneklerinden birisin!
I've been looking up the records, and you're a natural-born leader.
Dosyana baktım da, sen doğal bir öndersin.
It's natural that you're upset, but why not leave your wife in peace for a while?
Altüst olman doğal, ama neden birazcık karını rahat bırakmıyorsun?
Ed, you're just a natural born liar.
Ed, sen gerçekten iyi bir yalancısın.
You're just a natural-born fool.
Sen tam bir doğuştan enayisin.
Well, boy, you're a natural.
Sen doğal bir kuşsun.
I take it that you're going to disregard the possibility that Mr. Ffolly-Hardwicke died any other than a natural death?
Bay Ffolly Hardwicke'in doğal bir şekilde ölmemiş olabileceği ihtimalini düşünmüyor musunuz galiba?
You're a natural.
Sen doğalsın.
You're a scientist, and you're supposed to respect a natural order in all things.
Sen bilimadamısın, tüm varlıkların doğal düzenine saygı duymak durumundasın.
You're a natural actor.
Doğal bir aktör.
You're a performer of natural magic.
Doğal büyü sanatçısısın sen.
You're home, and... it's only a natural thing for him to wanna be with you now.
Şimdi evdesin ve seninle olmak istemesi doğal bir şey.
You're a natural born orator.
Sen doğuştan hatipmişsin.
I think you're making a drama out of natural development.
Bence doğal gelişim ile ilgili yanlış anlamlar çıkarıyorsunuz.
You're a natural leader.
Sen doğuştan bir öndersin.
You're a natural.
- Çok yetenekliyim.
You're a natural.
Yeteneklisin.
See? You're a natural.
Bak, ne kadar doğalsın.
I figure you're a natural for the job.
Senin bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum.
You're a natural. Look at you.
Sen doğuştan oyuncusun.
You're a natural.
Sen, doğuştan yeteneklisin.
You're also a natural character.
Ayrıca doğal bir karaktersin.
It's natural in your business. You're a shoe salesman.
Senin doğanda normal, sen ayakkabı satıcısısın.
You're a real natural.
Sen doğal bir yeteneksin.
You're a natural.
Doğuştan yeteneklisin.
You're still a Natural.
Hala bir Doğal'sın.
You're a natural shadow, Chappie, invisible in the night.
Geceleri görünmez oluyorsun.
You're a natural, sis.
Çok doğalsın, sis.
You're a natural.
Doğalsın.
There you go, man, you're stepping like a natural man.
İşte bu, adamım, Herkes gibi adım atıyorsun.
You're a natural, kid.
- Doğal yeteneğin var, evlat. - Sahi mi?
You're a natural, you know.
Sen doğuşkan kabiliyetlisin, biliyorsun.
Chief, you're a natural at this.
Şef, bu konuda doğuştan yeteneklisin.
Save your lies for those who think you're a natural blond.
Bu yalanlarını doğal sarışın olduğunu düşünenlere sakla.
You're a natural.
Sürekli rahatsın.
You're a natural leader.
Sen doğuştan lidersin.
You're a natural at this.
Sen bu iş için yaratılmışsın.
- You're a natural.
- Doğalsınız.
You're a natural!
Doğuştan yeteneklisin!
- Well, you're a natural. I'm glad you're on my side... if you still are. - What?
- Pekala, sen oldukça doğalsın.
I said you're a natural.
Senin doğal olduğunu söyledim Benim tarafımda olduğun için memnunum...
You're a natural.
Sen doğal yeteneksin.
Maybe you're a natural witch.
Belki doğuştan cadısındır.
Brother Gilbert, you're a natural.
Gilbert kardeş, çok doğalsın.
- I think you're a natural. - Do you really think so?
- Sen doğuştan yeteneklisin.
You're a natural-born driver.
Sen doğuştan sürücüymüşsün.
I'm sure it's an opportunity you've always dreamed of- - to prove that you're really the natural leader and not just a weak copy of your father.
Eminim, kendinin gerçek ve doğal bir lider olduğunu göstermek için hayatın boyunca böyle bir şans bekledin, zayıf olan baban gibi değil.
You're a natural, Mr. Simpson.
Doğuştan yeteneklisiniz, Bay Simpson.
you're awesome 166
you're all set 139
you're a good person 127
you're a big girl 34
you're alone 132
you're an idiot 459
you're all mine 16
you're an amazing woman 19
you're annoying 54
you're angry with me 26
you're all set 139
you're a good person 127
you're a big girl 34
you're alone 132
you're an idiot 459
you're all mine 16
you're an amazing woman 19
you're annoying 54
you're angry with me 26