English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You're all dressed up

You're all dressed up Çeviri Türkçe

75 parallel translation
Why Denny, you're all shaved and dressed up fancy!
Denny, sinekkaydı tıraş olup giyinip kuşanmışız!
You're all dressed up.
Giyinip kuşanmışsın hayırdır.
You're all dressed up.
Giyinip kuşanmışsın.
Saturday, no school, and you're all dressed up.
Bugün Cumartesi, okul yok ama giyinip kuşanmışsın.
Where do you think you're going, all dressed up like that?
Giyinmiş bir şekilde nereye gittiğini sanıyorsun?
You're all dressed up, but you're a dead ringer for one of them dirt-eaters we traded shots with last night.
İyi giyinmişsin, ama geçen gece çatıştığımız o pislik yiyicilerin zangocu gibi konuşuyorsun.
All dressed up in those nice blue suits. They'll never know what hit them. They're not after you.
hepsi bu mabi takımlara bürünmüş onları neyin vurduğunu asla bilemeyecekler onların aradığı sen değil, benim.
You're getting all dressed up to go out and buy tickets.
Tüm bu giysiler, biletleri almak için mi?
You're all dressed up.
Giyinmişsin.
You're all dressed up for it, anyway.
O kadar hazırlık yaptınız.
You're all dressed up.
Ne kadar güzel giyinmişsin.
I see you're all dressed up for a celebration.
Görüyorum ki kutlama için giyinmişsiniz.
You're all dressed up
Üstünü değiştirmişsin.
- You're all dressed up just for Halime?
- Bu kadar süs uyuz Halime'ye mi?
You're all dressed up.
Hazırlanmışsın.
You're all dressed up, and the Americans are nearby... while the Germans are still here.
Hepiniz tam takım giyinmişsiniz. Amerikalılar yanı başımızda ve Almanlar hala buradalar.
WELL, SINCE YOU ALL ARE DRESSED UP AND LOOKING SMOOTH I GUESS YOU'RE GOING SOMEPLACE, ARE YOU?
Giyinip böylesine şık göründüğünüze göre, sanırım biryerlere gidiyorsunuz, doğru mu?
You spent all day getting dressed up and you're trying to tell me that you'd rather stay in this bar than go out with me?
Hazırlanmak için bütün gün uğraşmışsın. Yine de benimle çıkmamak için barda kalmayı tercih ettiğini mi söylüyorsun?
You're all dressed up. This is your birthday.
Sen giyinip süslenmişsin ve bugün senin doğum günün.
( Woman ) There are few sexier ways to start an evening than with a quickie once you're all dressed up and ready for a night on the town when you really should be on your way.
Eğlenceli bir gece geçirmek için giyinip kuşanıp dışarıya çıktığınızda, aniden şipşak seksi yaşamanın çok fazla seçeneği yoktur.
- You look great. You're all dressed up.
- Harika görünüyorsun.
That's why you're all dressed up, isn't it?
Bu yüzden mi giyindin?
Do you really want to get all dressed up... so some Drakkar Noir-wearing Dexter with a boner can feel you up... while you're forced to listen to a band that by definition blows?
Gerçekten sırf abaza bir oğlanın duygularını kabartmak için süslü püslü giyinip iğrenç tanımını sonuna kadar hak eden bir grubu dinlemek zorunda bırakılmak mı istiyorsun?
I thought something magical would happen like we'd either play way better or way worse, but, uh... it's kind of like we're the same... the same guys, but all dressed up getting our good clothes all sweaty, you know?
bunun gibi biz aynı..... aynı adamlarız, sadece iyi giysiler alıp giyinip çıktık hepimiz terliyiz, bilirsiniz
Wow, Ma. You're all dressed up.
Kıyafetlerini giyinmişsin, anne.
- You're all dressed up.
- Hazırlanmışsın.
- You're all dressed up.
- Hazırlanmışsınız.
So, you're all dressed up today.
- Belki papyonumu düzeltebilirsin.
We'll get all dressed up, and you're light...
Süsleneceğiz. Sen zayıfsın.
Hey, you're all dressed up!
Giyinip kuşanmışsın!
One when you're getting all dressed up.
İş kıyafetlerini giydiğindeki gülüşün.
No wonder you're all dressed up.
Hayır, kendini tam takım giyinmiş hayal et.
- You're all dressed up.
- Süslenip püslenmişsin.
Steven, you're all dressed up.
Steven, giyinmişsin.
Chris, what're you all dressed up for?
Chris, ne diye böyle giyindin?
You're all dressed up.
İnşaat işinde çalıştığını zannediyordum.
You're all looking nice and dressed up...
Ama sizleri tanıyorum. Hepiniz iyi giyinmişsiniz.
You're dressed up an'all that.
Giyinmişsin falan böyle her şeyi.
I get to look at you all, this perfectly imperfect family that we are, all dressed up and beautiful, and I get to pretend we're that great american family, our own version of the kennedys.
Hepimizin giyinip süslenmiş, çok güzel ve kendi çapında bir Kennedy Ailesi... oluşturan mükemmel kusurlu aile... oluşumuza bakma şansım oluyor. Onların nasıl sonlandığını biliyorsun, değil mi?
- You're all dressed up.
- Çok şık giyinmişsin.
How nice, you're all dressed up to the nines!
İki dirhem bir çekirdek giyinmişsin.
They're all dressed up, waiting for you over there.
Herkes giyinmiş, sizi bekliyor.
Dinah Lance - the word of justice, thee right-wing hawk of the airwaves... you're all dressed up.
Dinah Lance, "Adaletin Sesi", şahinler'in en önde gideni.
You're all dressed up and your hair.
Giyinip süslenmişsin ve de saçların yapılı.
Don't worry, we're all coming dressed up too, so you can see the costumes.
Endişelenme, hepimiz kostümlerimizle geleceğiz böylece sen de görebilirsin.
Uh, Dad, I think you're in trouble,'cause Mom's all dressed up and you're not.
Baba, galiba başın dertte, çünkü annem hazırlanmış ve sen değil.
Sure, she's here. We're all dressed up waiting for you.
Geldi canım, şıkır şıkır giyim kuşam bekliyoruz seni.
And yet,'ere you are, and you're all dressed up like him.
Sonra buraya gelip, onun gibi giyindin.
And-and that's okay, but then I come back here to surprise you, and you're all dressed up looking gorgeous for another guy.
Hiç önemli değil. ama sonrasında sürpriz yapmak için buraya geliyorum, ve sen başka bir eleman için süslenmişsin.
Aw, look at you. You're all dressed up.
Şuraya bak, çok şık görünüyorsun.
You're all dressed up
Giyinmişsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]