You're gonna have to speak up Çeviri Türkçe

You're gonna have to speak up, Alfred.

Gevelemeden anlat, Alfred.

You're gonna have to speak up.

Sesinizi biraz daha yükseltmeniz lazım.

Sweetheart, you're gonna have to speak up!

Seni duyamıyorum.

I'm sorry! You're gonna have to speak up now really loud!

Yüksek sesle konuş.

Hey, you're gonna have to speak up, Al, if you wanna be heard.

İnsanlar seni duysun istiyorsan, yüksek sesle konuşmalısın, Al.

Hey, you're gonna have to speak up, Al, if you wanna be heard.

Hey! Duyulmak istiyorsan Al, yüksek sesle konuşmalısın.

- You're gonna have to speak up, sir. You're gonna have to speak up, sir.

- Yüksek sesle konuşmanız gerekiyor, efendim.

Sorry, you're gonna have to speak up.

Özür dilerim, Ron, daha yüksek konuş.

You're gonna have to speak up, John.

Daha yüksek konuşmalısın, John.

I'm sorry, young lady you're gonna have to speak up

Sana göre her şey büyük ev.

You're gonna have to speak up, Gibbs is apparently trying to kill us.

Hemen söylesen iyi olur, Gibbs bizi öldürmeye çalışıyor.

You're gonna have to speak up.

En sonunda bağırmak zorunda kalacaksın.

You're gonna have to speak up.

Sizi duyamıyorum.

- Sorry, you're gonna have to speak up a little bit louder.

- sınırlı bir süre- - - Pardon, daha yüksek sesle konuşmalısın.

You're gonna have to speak up.

Bağırmak zorundasın.

You're gonna have to speak up.

Biraz yüksek sesle konuşman lazım.

You're gonna have to speak up, Lisbon.

Daha yüksek sesle konuş, Lisbon.

Again, you're really gonna have to speak up.

Tekrar et, gerçekten sesini yükseltmen gerekiyor.

You're gonna have to speak up, Ivan.

Sesini biraz yükselt Ivan.

Sorry. You're gonna have to speak up.

Kusura bakma, biraz sesli konuşmalısın.

You're gonna have to speak up.

Sesini yükseltmen gerek.

You know, Brick, you're the youngest, so you- - you're gonna have to speak up.

Brick sen genç bir insansın yani bunları söylemelisin.

You're gonna have to speak up a little louder.

- Biraz daha sesli konuşman lazım.

You're gonna have to speak up.

Daha yüksek sesle konuşmak zorundasın.

You're gonna have to speak up.

Biraz daha sesli konuşman gerekecek.

I didn't quite catch that. You're gonna have to speak up.

Tam anlayamadım, yüksek sesle söyle.

You're gonna have to speak up, it's a little noisy in here.

Yüksek sesle konuşman lazım. Burası biraz gürültülü.