English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You're the hero

You're the hero Çeviri Türkçe

358 parallel translation
Oh, so you're the hero.
Demek kahraman sizsiniz.
Why, you're the dang-swangest hero raised in these parts since Daniel Boone and Andy Jackson.
Daniel Boone ve Andy Jackson'dan bu yana bu topraklarda yetişen en gösterişli kahramansın.
You're like a French tragic hero, minus the beard.
Fransız trajik kahraman Köse Sakal'a benziyorsunuz.
You're not the hero.
Kahraman değilsin.
In one sense you're a hero for making an escape from the jungle.
Evet, o ormandan kaçmayı başarabildiğiniz için bir kahramansınız.
You're certainly playing the casual hero, for all it's worth.
Öylesine kahramanı oynuyorsun kesinlikle, tutarsa.
You're the hero of Montpaillard.
- Bay Blair kasabanın kahramanı oldunuz.
You're a true Pietro Micca [war hero], but the captain didn't get it.
Sen gerçek bir kahramansın ama yüzbaşı bunu anlayamadı.
You're the hero of tonight's events.
Bu gecenin kahramanısın.
MAN ( over TV ) : We're going to bring you the hero of the emergency again.
Acil durumun kahramanını tekrar bağlıyoruz :
Yes, but do it in a big way kill, rustle, rob a train, clean out a bank, bamboozle the government and hocus-pocus, alakazam, you're a public hero.
Elbette bunu büyük bir şekilde yapman gerek. Öldür, çalıp çırp, tren soy, bankayı temizle, hükümeti kandır ya da hokus-pokus, abrakadabra yap ve işte halk kahramanısın!
As always, as a hero, you're a good asset to the company.
Bir kahraman olarak her zaman olduğun gibi, şirket için de çok değerlisin.
The way it will work out, you're gonna be a hero, I suppose... and I'm gonna be the town jackass.
Galiba bu işin sonunda sen bir kahraman olacaksın... bense kasabanın enayisi.
You're rising up in the world It's just that opportunity makes someone a hero
gün geçtikçe güçleniyorsun ben sadece fırsatları değerlendiriyorum!
You're a grand hero of the revolution now. - Viva Miranda!
Sen artık devrimin büyük bir kahramanısın. "Vivela" Juan!
You're a glorious hero of the revolution.
Sen artık, şanlı, büyük ve yüce... -... bir devrim kahramanısın.
I heard from my daughter that, you're a hero of the people.
Kızımın dediğine göre... siz bir halk kahramanısınız!
You're the twin-swords hero Fung?
Peki burada ne arıyorsun?
So you're the hero who slew the tiger at Jing Yang Gang
Demek sen, Jing Yang Gang'da kaplanı öldüren yiğitsin
You're the real hero, not Leary.
Sen gerçek bir kahramansın, Leary değil.
You're a military hero, awarded the Knight's Cross for gallantry.
Siz bir kahramansınız.
- You're a hero of the revolution!
- Sen ihtilalin kahramanısın!
You're the hero of the working class.
Sen işçi sınıfının kahramanısın.
Called them to... see you're trying get rid of the dirt in boxer world I wanted them to see... my father is a real hero
Şahit olmalarını istedim Dövüş dünyasında ki... Kötülüklerin nasıl icabına baktığını gösterecektim onlara Onlara babamın gerçek bir...
Everyone said that you're a real hero, but in the end, one ends up... a loser who puts a woman's life before your own.
Herkes senin gerçek bir kahraman olduğunu söyler, ama sonunda, kendi hayatını... bir kadın için harcayan bir ahmak oldun.
You're a great hero of the time, how can you say this?
Sen büyük bir yiğitsin, bunu nasıl söyleyebilirsin?
Now, if you're thinking of becoming a hero I suggest that you remember the lady-fair.
Eğer kahramanlık taslamayı düşünüyorsan, sana önerim peri kızını düşün.
They're still writing editorials in the papers about you being a hero.
Gazetede hala senin hakkında yazılar çıkıyor. Ne de olsa bir kahramansın.
You're trying to worm your way back into favour by dreaming up some far fetched drama of which you yourself, naturally, are the hero.
Sonucunda seni kahraman ilan edecek kendi kurduğun düzemece bir hikâyeyle geri dönüş yolunu açmaya çalışıyorsun.
- You're a hero of the Soviet Union.
Sovyetler Birliği'nde sen bir kahramansın.
You're quite a hero back in the United States, General.
Birleşik Devletler'de bir kahramansızın General.
And this is why you're not exactly a hero for taking the chances you take.
İşte bu yüzden sen de o kadar riske girdiğin halde kahraman falan değilsin.
You're the hero of the hour.
Günün kahramanı sensin.
Have no fear, you're still listening to Chris in the Morning with Ed, the unsung hero of KBHR.
Korkmayın, hala Ed'in sunduğu Sabah Sabah Chris'i dinliyorsunuz KBHR'in isimsiz kahramanı.
You're the new hero?
Sen yeni kahraman mısın?
Everybody in line knows you're not the hero!
Kuyruktaki herkes bunu söylüyor!
You're a hero To all the boys in blue
Sen tüm mavili çocuklar için kahramansın.
Probably be in all the papers tomorrow how you saved those folks. You're a hero!
Kahramansın.
You're looking in the wrong place for a hero, ma'am.
Kahramanı yanlış yerde arıyorsun hanımefendi.
Rumour has it you're quite the hero.
Çok kahramanca davranmışsın.
You're the hero.
Hayır, kahraman sensin.
Yeah, but why doesn't the government come forward and say... "This man you're spitting on is a hero"?
Evet ama hükümet neden ortaya çıkıp yüzüne tükürdüğünüz bu adam bir kahraman demiyor?
( Cat meows ) Gary, you don't need to be a hero to make the best of what you're given.
Gary, sana verilen ile en iyisini yapmak için kahraman olman gerekmiyor.
You're kind of their hero- - the man at the front line in the war with the Dominion.
Sen onların kahramanısın. Dominyon savaşında, cephedeki adam.
Because you're a war hero, one of the few to come out of the Minbari War.
Çünkü sen savaş kahramanısın. Minbari Savaşı'nın birkaç kahramanından birisin.
Well, Sam, I hear you're the town hero.
Sam, buraların kahramanı senmişsin.
You're the hero here, even I know that.
Buradaki kahraman sensin, bunu ben bile biliyorum.
Let's talk about the real world where you're not some wonderful lone wolf hero, but you're part of a team.
Gerçek dünyadan bahsedelim yalnızlığı seven müthiş bir kahraman değil de, bir ekibin parçası olduğunuz yerden.
You're the greatest hero the world has ever known.
Miami'de öldüreceğin, eyaletin iki önde geleni...
You're the hero she might listen to.
Sen, onun dinlemesi gereken kahramansın.
Homer, you're the world's greatest hero.
Homer, sen dünyanın en büyük kahramanısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]