You're the only one who can do it Çeviri Türkçe
36 parallel translation
I love Cal, Mr. Trask, and I want him to be whole and strong... and you're the only one who can do it.
Cal'i seviyorum Bay Trask, sağlam ve güçlü olmasını istiyorum. Bunu yapabilecek tek kişi sizsiniz.
You're the only one who can do it.
Bunu yapabilecek tek kişisin.
Uhura, you're the only one who can do it.
Sen bunu yapabilecek tek kişisin.
You're the only one who can get close enough to do it.
Bu işi yürütebilecek tek kişi sensin.
You're the only one who can do it.
Bunu yapabilecek tek kişi sensin.
- You're the only one who can do it.
- Bunu yapabilecek tek kişi sensin.
- You're the only one who can do it. - I've tried.
Denedim.
You're the only one who can do it.
Bunu yapacak tek kişi sensin.
You're the only one who can do it, Peter
Bunu başarabilecek tek kişi sensin, Peter
Well, see, that's why you're the only one who can do it.
Bu yüzden bunu yapabilecek tek kişi sensin.
Bro, you know you're the only one who can do it.
Bunu yapabilen tek kişi olduğunu biliyorsun.
I hate to interrupt your getaway like this, but we need you to authorize a $ 10 million cash transfer, seeing as you're the only one who can do it.
Bu şekilde rahatsız etmekten nefret ediyorum ama para transferini onaylamalısın çünkü sadece sen yapabilirsin.
You're the only one who can do it!
Bunu yapabilecek tek kişi sensin!
Tomin, those people down there don't have to die, and you're the only one who can do something about it.
Tomin, o insanlar ölmek zorunda değil, bir şeyler yapabilecek tek kişi sensin.
No, please, Dean, you're the only one who can do it.
Hayır, lütfen. Bunu yapabilecek tek kişi sensin.
You're the only one who can do it without the green up front.
Bu işi para gerekmeden halledebilecek tek kişi sensin.
You're the only one who can do it.
Sen sadece bunu yapabilecek olan tek kişisin.
I promise you, it's real, and you're the only one who can do it.
Seni temin ederim var. Ve oraya erişebilecek tek kişi sensin.
You're the only one who can do it, sam.
Bunu yapabilecek tek kişi sensin Sam.
You're the only one who can do it.
Bunu yapabilecek bir tek sen varsın.
You're the only one who can do it.
Söyleyebilecek tek kişi sensin.
You're the only one who can do it, Tony.
Bunu yapabilecek tek kişi sensin, Tony.
You're the only one who can do it.
Bunu bir tek sen yapabilirsin.
And you're the only one I trust who can do it.
Tek güvenebileceğim sensin
- You're the only one who can do it, s-sweetie.
- Ve sen bunu yapacak tek kişisin, t-tatlım.
You're the only one in the world who can do anything about it.
Bu konuda bir şeyler yapabilecek tek insan sensin.
You're the only one who can do it.
Bunu sadece sen yapabilirsin.
You need to cut the string, you're the only one who can do it.
Zaman neredeyse doldu. İpi kesmelisin, bunu sadece sen yapabilirsin.
You have to do it. You're the only one who can do that.
Bunu yapabilecek tek kişi sensin.
Come on, you're the only one who can do it.
Hadi ama, bunu yapabilecek tek kişi sensin.
And you're the only one who can do it.
Ve sen bunu yapabilecek tek kişisin.
You're the only one who can do anything about it.
Bu konuda bir şeyler yapabilecek tek kişi sensin.
And you're the only one who can do it.
Ve yapabilecek tek kişi sensin.