You can't kill me Çeviri Türkçe
505 parallel translation
And if you don't help me... you as had the kindest heart in the world, sir... then give me poison so I can kill myself!
Eğer bana yardım etmeyeceksiniz... dünyadaki en iyi yürekli insan olan siz, efendim... zehir verin bana, kendimi öldüreyim!
You can kill me, and I won't.
Öldürsen bile söylemem.
If you can't help me give me some poison so I can kill myself.
Bana yardım edemezseniz bana biraz zehir verin ki kendimi öldürebileyim.
If I know you can't afford to kill me, how'll you scare me into giving it to you?
Beni öldüremeyeceginize göre, onu vermem için beni neyle tehdit edeceksiniz?
Maxwell, you can't kill me!
Maxwell. Beni öldüremezsin.
You can kill me. I won't say another word.
Beni öldürebilirsiniz ama tek bir kelime dahi etmem!
Some of them are flying high now, but you can't kill me.
Bazıları şimdi yüksek uçuyor, ama siz beni öldüremezsin.
Please, I can't accept it, even if you kill me!
Ölsem kabul etmem!
That you can pin on me, but I didn't kill the cop.
Bu işi üzerime yıkabilirsiniz, ama ben polis katili değilim.
Only don't send me away. I can't stand it if you do. I'll kill myself in the Seine.
Yeter ki beni gönderme, böyle yapmana dayanamıyorum, kendimi Seine'e atacağım, ciddiyim atarım!
Georgie, I can't kill you and you can't kill me, and we know why.
Georgie, seni öldüremem sen de beni öldüremezsin, niçin olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Why, you can't kill me and not be found out.
Niçin, Beni öldürüp kurtulamazsın.
I guess you gotta kill me, because you can't stop me any other way.
Sanırın beni öldürmek zorundasın, çünkü başka hiçbir şekilde beni durduramazsın.
You can't kill me.
Beni öldüremezsin.
If you can't kill me off one way, you'll kill me off another,
Beni bu şekilde öldüremezseniz başka şekilde öldürürsünüz.
You can't kill me just like that, you must give me a trial.
Beni böylece öldüremezsin, bana dava açmalısın.
You can't kill me?
Yani beni öldüremez misiniz?
You can kill me, I don't care.
Öldür, umurumda değil.
I can't tell you that, even if you kill me.
Bunu sana söyleyemem beni öldürsen bile.
I wanted, I wanted to kill and now you can't keep me out of it.
İstedim, onu öldürmek istedim,... ve sen artık beni bu işin dışında tutamazsın.
You can't kill me, Lord.
- Beni öldüremezsiniz, efendim.
You can't kill me.
Beni o kadar kolay haklayamayacaksınız.
If I don't the worst that can happen is that you kill me and you're gonna do that anyway.
Yapmazsam en kötü ihtimalle beni öldürürsün ve bunu da zaten yapacaksın.
No way I won't do it even if you kill me
Asla canıma bile mal olsa, kimseyi öldüremem!
You could kill me but you can't disclose I am Shi Yong Shan
Öldür beni o zaman... ama lütfen, Shi Yong Shan olduğumu kimseye söyleme!
- But I can't just kill them. - You listen to me.
- Ama onları öyle öldüremem.
Take my weapons. You can't kill me.
Ben bittim.
Don't kill me. You can't do it.
Beni öldürme, bunu yapamazsın.
If you can forgive me, don't kill me.
Bağışlayın beni. Öldürmeyin
I guess what you're saying is we get this in the papers and in the courts and all that... Well, they just can't afford to kill me. Is that right?
Sanırım şunu demek istiyorsunuz... gazetelere, mahkemelere falan çıkacağız... dolayısıyla beni öldürmeyi göze alamazlar.
You won't kill me... you can't do it!
Beni öldüremezsin... Yapamazsın!
You can't kill him, he belongs to me!
Onu öldüremezsin, o bana ait!
You can't kill me because my inner self is now part of the whole.
Beni öldüremezsin çünkü benim ruhum artık bütünün bir parçası.
If you can't kill me, you can't walk through the gate of murderer.
Eğer beni öldüremezsen, bir katilin geçidinden adımını atamazsın.
Some others I didn't kill myself, but I had it done... like I can have it done for you, if you don't make a deal with me.
Birkaç tanesini kendim öldürmeyip, başkasına yaptırdım. Benimle anlaşmazsan, seni de yaptırabileceğim gibi.
Please! You can't let them kill me!
Beni öldürmelerine izin veremezsin!
I didn't kill anyone They hit me I know I can't get out of it lf l don't do it they'll kill me You should die rather than do it I thought of it, but...
Ben öldürmek istemiyorum ama beni dövdüler kaçamayacağımı biliyorum eğer öldürmezsem, beni öldürecekler masum birini öldürmektense ölmek daha iyidir bunuda düşündüm... ama öldüreceğim kişiyi..
You can't kill me!
Beni öldüremezsiniz!
Frankly... you can't kill me
sakin ol... beni öldüremezsin
Right You can't kill me... because my sword is a fake... and I don't know martial art
Doğru beni öldüremezsin... çünkü silahım sahte... ve dövüş sanatları falan da bilmem ben
I don't know whether or not you can kill me
Hep birlikte beni öldürmeye gücünüz yeter mi, bilmem.
Because of his head You can't kill me
İşte zaten bu nedenle beni öldüremezsin!
Even if I don't escape, you can't kill me
Herşey bitmedi! hala kozum var
You can't kill me
Beni öldüremezsin.
Sir, you can't kill me
Efendim, lütfen yapmayın.
Chik, even if someone helped you to kill me you can't escape Godfather
Chik, bizi öldürmeyi başarsan bile asla ustadan kaçamayacaksın.
Well? I don't think you can kill me today Let's arrange for another day
Şu anda beni asla kendi elinle öldüremezsin şimdi ne yapacaksın bakalım?
You can't kill me!
Beni öldüremezsin!
No matter how much you want to kill me, you can't do so
Ne kadar istersen iste, beni asla öldüremezsin
You will try to kill me, Dan, but you can't.
Beni öldürmeyi deneyebilirsin. Ama yapamazsın.
You can't make me... kill her.
Beni zorlayamazsın onu öldürmek için.
you can't miss it 64
you can't 4106
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can't go wrong 20
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can't 4106
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can't go wrong 20
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78