You can do this Çeviri Türkçe
10,367 parallel translation
Come on Phoebe, you can do this.
Hadi, Phoebe! Bunu yapabilirsin!
I know you can do this.
Bunu yapabileceğini biliyorum.
You can do this, lad.
Bunu yapabilirsin, evlat.
You can do this.
- Bunu yapabilirsin.
Are you sure you can do this, Francis?
Bunu yapabileceğinden emin misin Francis?
Come on, gorgeous, you can do this.
Hadi güzelim, bunu yapabilirsin.
- You can do this Lucas.
- Bunu yapabilirsin, Lucas.
You can do this.
Bunu yapabilirsin.
You can do this.
Başarabilirsin.
You're certain you can do this without actually opening the cage?
Bunu gerçekten kafesi açmadan yapabilir misin?
Let's do that, but see if you can figure out how to get it back in this ring first.
Yok edelim ama önce bu yüzüğün içine nasıl giriyor onu öğrenmeye çalış.
I need to know that I can trust you if we're gonna do this.
Mesele sensin. Bu ilişkiyi yürüteceksek sana güvenebileceğimi bilmem gerekiyor.
I can't do this show with you anymore!
Artık programı seninle yapamam!
- You can't do this.
- Bunu yapamazsın.
- You can't do this to him.
- Bunu ona yapamazsın.
You can't do this.
Bunu yapamazsınız.
You can't do this.
Bunu yapamazsın!
You can't do this boring, stupid thing with us.
Şu sıkıcı, aptalca şeyini bizimle yapamazsın.
I want you to do everything you can to get this directly to the Führer and only the Führer.
Bunu doğrudan Führer'e ulaştırmak için elinden geleni yapmanı istiyorum yalnızca Führer'e.
Can you do this?
Dans edebilir misin?
But if you still feel this way in two weeks, there's nothing I can do about it. Two weeks?
Ama iki hafta daha böyle hissedeceksen bunun hakkında bir şey yapamam.
And you want to cry, to run, to break something, because you realize you can't do anything to stop this mass destruction machine.
Ağlamak, koşmak, bir şey kırıp dökmek istiyorsunuz. Çünkü bu kitle imha makinesini durduramayacağınızı anlıyorsunuz.
- I will do what I can, and you know this.
Elimden geleni yapacağım biliyorsun.
I can do nothing about the loss of face you will suffer in connection with this as and when Mr. Frink is inevitably apprehended.
Bununla alakanız olduğu için Bay Frink yakalandığında yitireceğiniz itibarınızla ilgili yapabileceğim bir şey yok.
I can't let you do this by yourself.
- Bunu tek başına yapmana izin veremem.
- You can help us expose them. I don't want... anything to do with this. - I...
- Onları ifşa etme konusunda bize yardım et.
Can you just do this for me, please?
Lütfen bunu benim için yapar mısın?
All you have to do is create one slight misdirection, and you can steal just about anything, like this gun.
Tek yapman gereken hafif bir dikkat dağınıklığı yaratmak ve böylelikle neredeyse her şeyi çalabilirsin, mesela bu silahı.
Do you think a bear can work this zipper?
Bu fermuarın ayıya karşı, işe yarayacağını düşünüyor musun?
You can't do this Ashwin!
Bunu yapamazsin Ashwin!
You know I can't do this without my BFF.
SDD olmadan yapamam, biliyorsun.
Do you realize that this is the first time I've made money that I can't get arrested for?
Farkında mısın ilk defa tutuklanmadan para kazanmayı başardım.
Which is the least he can do, since you left your great job and moved to this dump to be with him.
Onunla birlikte olabilmek için, mükemmel işini bırakıp bu çöplüğe geldiğinden, beri en azından yapabileceği bir şey.
If this thing goes sideways, and... they usually do, and you end up with a kidnapping charge, just know that that's not one I can make disappear.
Eğer bir şeyler ters giderse ve genellikle gider kendini adam kaçırma suçlamasıyla karşı karşıya buluşursun. Ve şunu bil ki bu ortadan kaldırabileceklerimden değil.
Now, do you want to tell me what's going on so I can find this guy?
S imdi bana bu adami bulabilmem icin ne oldugunu anlatmak ister misin?
- You can't do this!
- Bunu yapamazsınız!
! You can't do this to me!
Bunu bana yapamazsın!
Fugitoid, you can't let him do this! We got to save Earth!
Fugitoid, bunu yapmasına izin veremezsin!
We can do this every day, if you want.
İstersen bunu her gün yapabiliriz.
So ask yourself this- - where can you do the most good and still do yourself the least harm?
O yüzden kendine şunu sor, en çok iyi iş yapıp en az zarar göreceğin yer neresi?
Y... You can't do this.
Bunu yapamazsınız.
I mean, if you can't do this one thing for us, I don't know what I'm going to do.
Yani, bu tek şeyi bile, bizim için yapamıyorsan ne yapacağımı bilmiyorum.
This would just allow you to rest so that the antibiotics can do their job.
Bu sadece dinlenmene yardımcı olacak böylece antibiyotikler işe yarayabilir.
You can't do this!
- Yapamazsın!
Before, there was always this constant voice in my head, " you can't do that. It's wrong.
Eskiden kafamda bunu yapma bu yanlış diyen bir ses vardı.
This is the only thing I can do for you.
Senin için yapabileceğim tek şey bu.
God, if you can't do this for me, if you can't do this for him, just... just do it for yourself.
Benim için yapamıyorsan Nate için yapamıyorsan, kendin için yap o zaman.
This patient has some big things to do, and I have every confidence that you will figure out how she can do them.
Hastanın yapması gereken önemli işler var ve işlerini yapmasının bir yolunu bulacağınıza inanıyorum.
You let me do this, I can stop the bleeding and help you remove the tumor.
Kanamayı durdurup tümörü çıkarmana yardım edeyim.
You don't have to do this, sweetheart.
Bunu yapmak zorunda değilsin canım.
How can you do this?
Bunu nasıl yaparsın?
you can do it 1412
you can 2818
you can't 4106
you can't miss it 64
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can talk to me 162
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can 2818
you can't 4106
you can't miss it 64
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can talk to me 162
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can't go wrong 20
you can't help me 85
you can't make me 84
you can't understand 78
you can trust me 449
you can't stop me 130
you can't do it 187
you can't have it 85
you can't leave me here 50
you can't be here 274
you can't help me 85
you can't make me 84
you can't understand 78
you can trust me 449
you can't stop me 130
you can't do it 187
you can't have it 85
you can't leave me here 50
you can't be here 274