You decided Çeviri Türkçe
6,947 parallel translation
- And that he was asked to run and then forced to quit before you decided to run.
- Ondan aday olması istenmiş ve siz aday olmaya karar vermeden önce istifa etmeye zorlanmış.
I would help take care of it. You decided against that.
Ona bakmanda yardımcı olacağımı söyledim ama sen karşı karar verdin.
Wait, you made the video before you decided to come back early.
Bir saniye. Videoyu erken dönmeye karar vermeden önce çekmiştiniz.
And when you found out that Tyler was wealthy, you decided to blackmail him.
Tyler zengin olduğunu öğrendiğinizde ona şantaj yapmaya karar verdiniz.
Since you decided to conduct your own illegal surveillance operation, Jerry.
Sen şahsi yasadışı gözetleme operasyonu düzenlemeye karar verdiğinden beri Jerry.
That the bars formed the minute you decided To sleep with the man that I love, knowing that
Parmaklıkları ise, bile bile benim sevdiğim adamla yattığın gece oluştu.
So you decided to play both sides and get a little piece of the action.
Sonra sen de iki taraflı oynamaya karar verdin, pastadan biraz pay almak için. - Bu suçlamaya mahkeme asla inanmaz.
And so you decided to kill yourself over a girl you never met?
Ve hiç tanışmadığın bir kız yüzünden kendini öldürmeye karar verdin yani?
I'm a little annoyed that you decided To represent susan ross after I endorsed her opponent,
Rakibini onaylamamın ardından, Susan Ross'u... temsil etmenden biraz rahatsızım.
You decided to break in head first?
Kırmak için kararını vermiştin demek?
So, that's how you decided to make amends with our brothers?
- Kardeşlerimizin kendilerini affettirmelerini sağlama şeklin bu mu?
You decided to find them for her.
Onun yerine geçmeye karar verdin.
So you decided to let her go?
- Yani gitmesine izin verdin.
You decided to be straight?
Karşı cinsten hoşlanmaya sen mi karar verdin?
But one day you decided to give her up for adoption.
Bir gün, onu evlatlık vermek istedin.
What the fuck was in your mind when you decided that your girlfriend's daughter, who happens to call you "daddy," was a good choice to suck your cock?
Sana baba diyen, kız arkadaşının kızına sakso çektirmeye karar verirken aklından ne geçiyordu amına koyayım he?
But, uh... you already knew that, before you decided to be friends with me.
Bunu benle arkadaş olmadan önce biliyordun zaten.
And then you decided that I was a "no."
Ve sonra bana "hayır" dedin.
You stepped on a landmine When you decided to fuck my girl!
Kız arkadaşımı becermeye karar verdiğin an bir kara mayınına bastın!
You decided.
Sen verdin.
It was you who decided to stay here and martyr yourself and now make me feel guilty because of a decision you made.
Burada kalıp kendini kurban etmek senin kararındı ama verdiğin karar yüzünden suçluluk duymama neden oldun.
Having watched you and Bob, I decided, that just working on good chemistry with my co-star is the way to go.
Hadi Cleveland için bunu yapalım. [Kıkırdarlar]
Are you ready for instantaneous judgment decided by an artificial intelligence that will lead to your demise, Ms. Shaw?
Bir yapay zeka tarafından sizi ölümünüze götürebilecek anlık bir karar verilmesine hazır mısınız Bayan Shaw?
The Command of the Southern Front has decided that you should be evacuated today.
Güney Cephesi Komutanlığı Bugün boşaltılana karar verdiniz.
Look, Christopher, I don't think you just woke up one morning and decided to kill the family doctor.
Bak Christopher, bir sabah uyanıp bir anda ailenin doktorunu öldürmeye karar verdiğini sanmıyorum.
I felt a disturbance in the Force, the moment the Jedi decided to bring you here, Padawan.
Jedi seni buraya getirmeye karar verdiğinde Güç'te bir bozulma hissettim Jedi öğrencisi.
We decided, " you know what?
Karar verdik ki : " Ne var biliyor musunuz?
My sister lived in Austin, so I visited her and decided that, you know, that's where I'd start out.
Ablam Austin'de oturuyordu. Onu ziyarete geldim. Sonra da kalmaya karar verdim.
I thought we decided I should never meet anyone you're involved with.
Beraber olduğun kadınlarla tanışmamam gerektiğine karar vermiştik hani?
Just tell her that you and Sophie have decided to be- - what's the Ukrainian word for "monogamy"?
Ona söyle ki, Sophie ile birlikte artık "tekeşlilik" kelimesinin ukraynaca karşıIığı ne?
You have decided to learn a member of the double-reed family.
Çift Kamış ailesine dahil olmaya karar vermişsin.
I told you I decided what I want to do with my life.
Sana söyledim hayatımda ne yapacağımı buldum.
This mean you've decided to trust Charlotte?
Bu, Charlotte'a güvenmeye karar verdiğin anlamına mı geliyor?
So have you guys decided on a name for the baby yet?
Bebeğin ismi konusunda bir karara vardınız mı?
Decided I don't like what this BrainAttic person is doing, especially if it's bothering you.
Bu BrainAttic kişisinin yaptığından hoşlanmadığıma karar verdim. Özellikle de seni rahatsız ederken.
You interviewed him after you already decided how you were going to run it?
Onlarla konuştuktan sonra ne yapacağına çoktan karar vermiş miydin?
But I've decided to let you off this time since your questions to my mom were nice.
Ama anneme karşı nazik olduğun için bu hareketini boş vermeye karar verdim.
I heard you had a guest so I decided to wait.
Ben de bekleyeyim dedim.
I think you panicked and decided to do a runner with your family.
Bence panikledin ve ailenle birlikte kaçmaya karar verdin.
Who's decided to pick you off, one by one?
Kim sana birer birer vurma kararını aldırttı?
I've decided to come and see you.
Seni görmeye karar verdim.
So about now, I imagine you've decided that your horse can't win.
Herhalde artık adayının kazanamayacağına karar verdin.
I've decided for the next few recess periods, you can use the time to catch up on math.
senin için tekrar ders ayarladım,.. sen de bu dersi matematik çalışmak için kullana bilirsin.
But the principal and I talked and we decided until you get your grades up, you're suspended from the team.
Ama müdürle konuştum ve notlarını yükseltene kadar takımdan uzaklaştırılmana karar verdik.
I want to know why you and the rest of your party decided to go to the U.N. unauthorized.
Sen ve senin partidekilerin neden izinsiz bir şekilde Birleşmiş Milletlere gitmeye karar verdiğinizi öğrenmek istiyorum.
- You know, I decided to start...
- Ben de şeye başlamaya...
You got cool and decided to ditch him.
Birden havalı oldun ve onu sattın.
It's been decided that you're most effective - when seen by the masses.
Kitleler tarafından görüldüğünüzde daha etkili olduğunuza karar verildi.
Have you ever wondered what would happen if all the geniuses, the artists, the scientists, the smartest, most creative people in the world, decided to actually change it?
Bütün dahiler, sanatçılar, bilim adamları... dünyanın en zeki, en yaratıcı insanları... dünyayı değiştirmeye karar verseydi... ne olurdu hiç düşündün mü?
So, as we've decided to trust you, please trust us and tell me where'd you get it?
Bizim sana güvendiğimiz gibi sen de bize güven lütfen... ve söyle bana, onu nereden buldun?
No, I've decided not to sell to you.
Hayır, size satmaktan vazgeçtim.
decided 31
you don't want to talk to me 24
you did 4907
you don 159
you don't 4631
you do 5232
you did it 1578
you don't understand me 29
you don't have to 1176
you don't understand 2732
you don't want to talk to me 24
you did 4907
you don 159
you don't 4631
you do 5232
you did it 1578
you don't understand me 29
you don't have to 1176
you don't understand 2732
you don't have to worry 197
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't know anything 267
you don't mean that 235
you don't want to 180
you don't have to be sorry 41
you don't trust me 261
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't know anything 267
you don't mean that 235
you don't want to 180
you don't have to be sorry 41
you don't trust me 261