You didn't do it Çeviri Türkçe
2,745 parallel translation
I didn't do it for you.
Bunu senin için yapmadım.
I know you didn't do it.
Senin yapmadığını biliyorum.
Why didn't you do it?
Neden yapmadın?
And I know this sounds crazy, but I would be remiss if I didn't just- - lf you were open to it, I feel like I could do better with you, with us. And if there is still a chance, I'd love to know.
Biliyorum, çılgınca ama bunu yapmazsam konuyu savsaklamış olacağım ve sen de buna hazırsan seninle beraber olmamın olmamızın daha iyi olacağını hissediyorum ve hâlâ bir şans varsa da, bunu bilmek isterim.
My father always says, "If you didn't do it at the last minute, " you didn't do it right. "
Babam her zaman derdi ki, "Eğer işi son dakikada yapmazsan doğru yapmamış olursun."
I thought you didn't want to do it with Jack.
Jack ile bunu yapmak istemediğini sanıyordum.
You knew it was going to do that. I didn't, on me life.
bundan birisine bahsedersen -
I hope you didn't do it for my benefit.
Umarım bunu benim için yapmamışsındır.
I got a phone call, and they said they would kill my sister if I didn't kill you - - and if I get close to you to do it somewhere quiet.
Birisi aradı. Gözden uzak bir yerde yanaşıp seni öldürmezsem kız kardeşimin öleceğini söyledi.
No. No, I didn't fucking do it. I told the fucker 20 %, like you said.
Hayır ben bişey yapmadım % 20 dedim ona
- why didn't you do it?
Neden koşmadın?
You saying you didn't do it?
- Bunu yapmadığını mı söylüyorsun?
- I didn't do it for you.
- Senin için yapmadım.
- No, of course you didn't do it.
- Tabii ki sen yapmadın.
- Of course you didn't do it.
- Tabii ki de sen yapmadın.
Of course you didn't do it. I know that.
Tabii ki sen yapmadın, bundan eminim.
He confessed but he didn't do it. And you know it.
İtiraf etti ama yapmadı.
Would you thought to do, what you did, if they didn't do it in combine first?
Daha önce Columbine'da yapılmamış olsa bu yaptığını yine de yapar mıydın?
You didn't do anything wrong. It's not your fault.
- Sen yanlış bir şey yapmadın ki.
If you didn't do it and I didn't, then who did?
Eğer sen değilsen ve ben de değilsem, o zaman kim gönderdi?
How does it feel to be set up and lose the person you love for something you didn't do?
Yapmadığın bir şey için komploya gelip sevdiğin bir şeyi kaybetmek nasıl oluyormuş?
I want to help you, Ellen,'cause I know you didn't do it.
Sana yardım etmek istiyorum Ellen, çünkü senin yapmadığını biliyorum.
So why didn't you do it?
Neden sen yapmadın peki?
I told you I didn't want to go on TV, and you made me do it.
Televizyona çıkıp bunu bana yaptırdığını söylemek istemiyorum.
And it's like getting in trouble for something you didn't do.
Ve yapmadığınız bir şey yüzünden başınızın derde girmesi gibi.
You know, when kids tell you, "I didn't do it!" You're going, "Yeah, right."
Yani, çocuklar, "Ben yapmadım!" deyince, "Peki, tamam." dersiniz.
Becky told you that she didn't want you to do it.
Becky size bunu yapmak istemediğini söylemiş.
Well, I didn't do it to upset you.
Bunu seni üzmek için yapmadım.
I didn't do it to hurt you, Blair.
Seni incitmek için yapmamıştım Blair.
But if--if you didn't do it, and I didn't, then who did?
Ama sen yapmadıysan, ben yapmadıysam, kim yaptı?
I didn't do it for you.
Sizin için yapmadım.
I didn't do it for you.
Senin için yapmadım.
I didn't know where to buy mace and I just figured it'll do the same thing when you spray him in the face.
Biber gazı nereden alınır bilmiyorum ama tahminimce bu da yüze sıkıIınca aynı sonucu verir.
I didn't do it in the first place and you can't prove that I did.
Bunu ben yapmadığım için, benim yaptığımı kanıtlayamazsın.
- Everyone knows you didn't do it.
- Herkes öyle olmadığını biliyor.
- You didn't do it.
- Sen yapmadın.
How do you know that Jared Baker didn't just get pissed off one day that his entire trust fund was going into their pockets, so he tried to get it back, and they offed him for it?
Jared Baker'ın bir gün, bütün parasını almalarına kızıp parasını geri almaya çalışmadığını ve evdekilerin ondan kurtulmadığını nereden biliyorsun?
I couldn't reach you, I didn't know what to do so I just started making grilled cheese, because it's literally the only thing
Ne yapacağımı bilemedim. Bende tost yapmaya başladım çünkü yapmayı bildiğim tek şey o.
Last time, you didn't want to do it.
Son seferinde sen istememiştin.
You know I didn't do it deliberately.
Kasten yapmadığımı biliyorsun.
I reported it, and you people didn't do a damn thing.
Bunları söyledim ama siz hiçbir şey yapmadınız.
So now you know he didn't do it, right? No.
Artık masum olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
I didn't know you were actually gonna - you know, I didn't know you were gonna actually do it right now.
Gerçekten açıp göstereceğini... Hemen, burada yapacağını düşünmemiştim.
You didn't do it.
Sen yapmadın.
Gabe didn't need to be forced into some kind of revelation for his story to turn out okay, so why are you so eager to do it to me?
Gabe'in, hikâyesinin doğru olduğunu anlamak için bir şeyin belli olmasına ihtiyacı yoktu. Siz neden bunu bana yapmayı bu kadar istiyorsunuz?
- Then why didn't you do it when my friends were alive?
- O zaman niye bunu dostlarım hâlâ hayattayken yapmadın?
And you didn't do anything about it?
Şimdiye kadar bu konuda hiçbir şey yapmadın mı?
When you said you were coming today, I didn't think you'd do it.
Bugün geliyorum dediğinde, gerçekten geleceğini düşünmemiştim.
You are never gonna prove that I killed that lawyer, because I didn't do it.
O avukatı öldürdüğümü asla ispatlayamazsın, çünkü ben öldürmedim.
You didn't do it?
Yapmadın mı?
How do you know she didn't do it?
- Onun yapmadığını nereden biliyorsun?
you didn't know 451
you didn't answer me 17
you didn't answer 45
you didn't get it 40
you didn't 2413
you didn't have to 199
you didn't tell me 114
you didn't like it 52
you didn't answer my question 88
you didn't see anything 59
you didn't answer me 17
you didn't answer 45
you didn't get it 40
you didn't 2413
you didn't have to 199
you didn't tell me 114
you didn't like it 52
you didn't answer my question 88
you didn't see anything 59