You didn't tell him Çeviri Türkçe

Why didn't you tell him?

Neden ona söylemedin?

Why didn't you tell him?

- Ona neden söylemedin?

Didn't you tell him what time we'd get here?

Ona kaçta geleceğimizi söylemedin mi?

Don't tell me you didn't love seeing him over his head in that rancid water.

Kafasını o kokmuş suda görmekten hoşlanmadığınızı söylemeyin bana.

You didn't tell him about me because you're ashamed of me.

Seni utandıracağımdan falan korktun.

I didn't tell him that you left here on Tuesday night with a certain young lady and that you came back wednesday morning, and you were alone.

Ve çarşamba sabahı buraya yalnız döndüğününü ona anlatmadım. Şimdi eğer özel dedektifle hatta polisle bile konuşursam,

- I didn't tell you what to tell him.

- Ona ne söyleyeceğini söylemedim.

- Than I asked him, because I can see he didn't tell me everything, I said "Comrade..." ... are you suspecting me?

Baktım ki bana her şeyi anlatmıyor, sordum ona : " Yoldaş benden mi şüphe ediyorsun?

Two weeks ago Danny, who doesn't handle Barney... that'll tell you about Barney, Danny didn't wanna handle him...

Barney'nin şovları o kadar kötüydü ki. Danny onun menajeri olmamıştı. Danny onunla çalışmak istememişti.

I don't understand why you didn't tell him this morning exactly how you felt.

Bu sabah hissettiklerini tam olarak ona neden söylemediğini anlamıyorum.

Why didn't you tell him that this morning?

Neden bunu ona bu sabah söylemedin?

- You didn't tell him?

- Ona söylemedin mi?

Why didn't you tell me about him?

Niye bana ondan bahsetmedin?

When he hit you, didn't you tell him whose brother you are?

Sana vurduğunda kimin kardeşinle olduğunu ona söyledin mi?

General Stockwell didn't tell you about him?

General Stockwell size ondan bahsetmedi mi?

Jim, you didn't tell me you were with him.

- Jim, bana Lloyd'un yanında olduğunu söylememiştin.

- You didn't tell him about me?

- Benden bahsetmedin mi?

You didn't tell him...

Ona söylemediniz değil mi? ...

You heard him tell me to shut up, didn't you?

Bana çenemi kapamamı söylediğini duydun, değil mi?

You sure you didn't tell him?

Ona söylemediğinden emin misin?

I'm very jealous of Max. I'm not crazy about the idea of you sleeping with him... but if you did it and didn't tell me, that would really bother me.

Max'ı müthiş kıskanıyorum... ve onunla yatman hiç hoşuma gitmez... ama eğer onunla yattın ve bunu benden gizlediysen, bu beni çok rahatsız eder.

Let me tell you a story... about a little fat boy that nobody loved... and all the other kids, they used to make fun of him... and they would pick on him... and they used to say that he talked funny and stuff... and he had a twin brother... and everybody said... that he didn't look anything like his twin brother... but he wanted to.

Sana kimsenin sevmediği küçük şişman çocuğun hikayesini anlatayım. Bütün çocuklar onunla dalga geçip onun komik konuştuğunu söylüyormuş. Çocuğun bir de ikizi varmış.

Why didn't you tell him about the coaching?

Ona neden koçluktan bahsetmedin?

You didn't tell him that, did you?

- Bunu ona söyledin mi?

- I will tell him, sir. - Didn't I speak to you before?

Sizinle daha önce konuşmadım mı?

You're holding out on him now. You didn't tell him you were coming to this meeting.

Zaten bir şeyler saklıyorsun.

- You didn't tell him you were gonna miss his tournament?

- Ona cevabını sonra veririm dedim.

Didn't I tell you about him?

Sana ondan bahsetmedim mi?

Didn't you tell him we're not doing that?

Bunu yapmayacağımızı söylemedin mi ona?

You didn't tell him, Diane?

- Ona söylemedinmi Diane?

- Didn't you tell him we need it?

- Ona ihtiyacımız olduğunu söylemedin mi?

Didn't I tell you not to do that to him in the a.m.?

Ona bunu sabahları yapma demedim mi sana?

But won't he kill you if he finds out you went to an audition and didn't tell him?

Ama kendisine haber vermeden seçmelere katıldığını duyarsa öldürmez mi seni?

Why didn't you tell him?

Ona neden söylemedin?

Didn't you tell him we desperately need more men?

Ona daha fazla adama ihtiyacımız olduğunu söylemedin mi?

Why didn't you tell me you tried to force him out?

Neden onu dışarı atmaya çalıştığını söylemedin?

I tell you I didn't kill him.

Söylüyorum ya, onu öldürmedim.

You didn't tell me what you thought of him.

Bana onu nasıl bulduğunu söylemedin.

- Didn't you tell him?

- Söylemedin mi ona?

He lost his dad to the animal and you didn't even tell him who he was coming to see?

O canavar, babasını elinden aldı... ve sen ona kimi görmeye geldiğini söylememişsin bile.

- Then why didn't you tell him the truth?

- O zaman neden ona doğruyu söylemedin?

I want you to tell him you saw Tanaka - - but I didn't

Ona Tanaka'yı gördüm demelisin. Görmedim ki!

Didn't I tell you I was going out with him? Oh, my God!

Onunla dışarı çıkacağımı söylemedim mi?

You didn't tell him what it was for?

- Ne için olduğunu söylemedin, değil mi?

- You didn't tell him? - Tell me what?

- Ona anlatmadın mı?

But of course, you can tell him that you didn't.

Ama tabii inkar edebilirsin.

He didn't have the courage to tell you. It hit him suddenly, out of the blue.

Sana söyleyecek cesareti yoktu.

How did you react? You let him do it, didn't you? Come on, tell me.

Bacaklarımı açıp bana dokunuyor.

Why didn't you kick him in the balls and tell him he has ugly children?

Niye kıçına tekmeyi basıp doğrudan çirkin çocukları olduğunu söylemedin ki?

Why didn't you tell me it was him?

Bana o olduğunu neden söylemedin?

You didn't tell him your name, did you?

Ona adını söylemedin, değil mi?