You don't know her Çeviri Türkçe
4,500 parallel translation
You're her friend, you're telling me you don't know where she is.
Arkadaşsınız ve nerede olduğu hakkında fikrin yok, öyle mi?
I don't know how much to tell her, you know, about you and this, and my mom and stuff.
Ona ne kadarını anlatsam bilemiyorum anlarsınız ya, sizi, annemi ve bu şeyleri.
You know, they don't tell us everything.
Bize her şeyi söylemiyorlar.
- You don't know her?
Tanımıyor musun?
You bought her free drinks and don't think I don't know that you did it on purpose?
Onu özellikle oraya koyduğumu bilmediğimi düşünmüyorsun herhalde?
I don't know if you have the stomach for it, but... This is... what we had her looking like.
Mideniz kaldırır mı bilmiyorum ama eskiden kızımız bu haldeydi.
I don't know. I just thought you liked her.
Bilmiyorum, ondan hoşlandığını düşünmüştüm.
You know, you don't have to be right about everything all the time?
Her zaman haklı olmak zorunda olmadığını biliyorsun değil mi?
You know I'd give everything I might ever hope to have to spend time with you, but if you don't want that... it's okay.
Biliyorsun, seninle zaman geçirebilmek için her şeyimi veririm ama sen bunu istemiyorsan hiç sorun değil.
I don't know, you were married to her.
Bilmiyorum. Onunla evli olan sendin.
Anyway, just wanted to let you guys know that in this neighborhood, we don't keep off the grass.
Her neyse, siz gençler bilin istedim ki bu yerde ottan pek uzak kalamayız.
Don't worry, I destroyed it like everything else, but if you want to know about the gunman he can tell you.
Dert etme, her şey gibi onu da yok ettim ama tetikçi hakkında bir şey öğrenmek istiyorsan o sana söyleyebilir.
Michael, I know you've been able to do everything they've asked you'cause you don't think about stuff.
Michael, senden istediğim her şeyi yapabileceğini biliyorum. Çünkü ne olduğunu düşünmezsin.
Don't be a wuss, you know you want her.
- Hadi, korkak olma. - Sen de onu istiyorsun.
I don't know, Phillip, sometimes... Sometimes you just look at everything and it's all just different. Do you know?
Bilmiyorum, Philip, bazen bazen her şeye bakarsın ve her şey farklı görünür.
You know, you don't have to tell me who, that just explains everything.
Bana kim olduğunu söylemek zorunda değilsin. Sadece her şeyi anlat.
Tammy, I know I've done some wrong things in my life but you don't know everything.
Tammy, ömrümde bazı yanlış şeyler yaptığımı biliyorum ama her şeyi bilmiyorsun.
I just don't know what's... ... I mean, do you like her?
Bilmiyorum n... yani demek istediğim ondan hoşlanıyor musun?
You know, you don't suck at everything, Dad.
Her işte kötü değilsin baba.
Now, look, I don't know if you are her husband, - her ex-husband, her dead husband...
Bak, onun kocası mısın eski kocası mısın, ölü kocası mısın bilmiyorum.
I didn't even know that you existed, I don't... look, I don't want her, I want you.
Varlığından haberim bile yoktu, istediğim bak, seni istiyorum, onu değil.
I don't know how it is you found me... but whatever it is you want...
Beni nasıl buldun bilmiyorum ama her ne istiyorsan...
I don't know whether I remember her or not on seeing you, but whenever I see her, I remember you always.
Onu ya da seni gördüğümde neyi öneseyip önemsemeyeceğimi bilmiyorum. Ama onu her gördüğümde. Hep seni hatırlayacağım
I don't know, everything, you know?
Bilmiyorum, her şey, anlıyor musun?
You don't know her name.
Adını bilmiyorsun demek.
When a guy's looking at 200 years and he ain't upset, it's like when your wife is accusing you of fucking the neighbor but she don't know you're fucking her sister, too.
Adam 200 yıl yemeye razıysa, bu, karın seni komşuyla yattın diye suçlarken kız kardeşini de becerdiğini bilmemesine benzer.
I know you don't like her because she's jealous... but I do like her because she's really nice to me.
Seni kıskandığı için onu sevmemeni anlıyorum ama ben seviyorum. Çünkü bana iyi davranıyor.
I have asked her to go back to the old stuff and she said no there you go, I don't know, I don't like to tell, but that's what has happened.
Ona eski ürünleri kullanmasını söyledim ama bana "hayır" dedi. Şimdi de durum bu işte. Böyle şeyleri söylemeyi sevmiyorum ama olan bu.
If you don't want to kiss her, don't kiss her, and then, you know, if she doesn't like you, well then, you don't want to kiss her.
Eğer öpmek istemezsen, öpme. O zaman senden hoşlanmazsa sen de onu öpmek istemezsin, değil mi?
I don't think you know her.
Tanıdığını sanmıyorum.
You know what, you can wake her up or just lift her up. Forget it, I don't care.
Biliyor musun ister onu taşı, ister uyandır unut bunu, umrumda bile değil.
The only other way outta here is through the looney bin, and everything down there is boarded up, and you don't know nothin about that, right?
Dışarıya çıkan tek yol tımarhanenin içinden geçiyor oradaki her şey tahtayla kaplanmış. Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun değil mi?
Whatever is going on with you and Alex, I... don't need to know.
Alex'le aranızda her ne oluyorsa bilmeme gerek yok.
Dear God, we don't know your plan for Amy, Lord, but we're asking you would save her tonight, Lord.
Rab, Amy için olan planını bilmiyoruz. ama senden istediğimiz bu akşam onu kurtar Rab.
I know that you and the ACP don't know everything.
Sen ve komiserin her şeyi bilmediğinizi biliyorum.
I don't know if drugs fried her brain or what... but I don't want her running to her father saying you showed her your junk.
- İlaçlar mı beynini yakmış, bilmem ama babasına koşup, ona malafatını gösterdiğini söylemesini istemiyorum.
I know pain can be unbearable sometimes and I don't know why, but I think you either have to believe everything is chaos or everything is a miracle.
Acı bazen dayanılmaz hale gelir, bilirim. Nedenini bilmiyorum ama bence sen her şeyin ya kaos ya da mucize olduğuna inanıyorsun.
- Well, if you don't know where she is, how am I supposed to help her?
Nerede olduğunu bilmiyorsanız ona nasıl yardım edebilirim ki?
Listen, douchepants... there is nothing that you're gonna tell me about my disease... that I don't already know.
Bana bak dangaloz hastalığım hakkında söyleyeceğin her şeyi ben zaten biliyorum.
Well, you know, if I don't like him, this whole thing is off.
Peki, biliyorsun eğer adamı sevmezsem, tüm her şey iptal.
But, you know, I'm just starting out, and I don't want to make a mistake and fuck it all up.
Ama biliyorsun, daha yeni başladım ve hata yapıp her şeyi batırmak istemiyorum.
Do you have to feed her, every, I don't know, hour-and-a-half?
Saat başı, yarım saatte bir filan mama vermen gerekiyor mu?
Ethan, you're so good at articulating exactly what it is that I'm feeling in a way that I can't even do, and it's everything that I've been wanting to hear, but now I don't know what to do.
Ethan, ben yapamasam bile benim duygularımı açığa çıkarmakta bir hayli iyisin ve duymak için beklediğim her şey ama şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't care what you do for her. You could... Got her a job, you know, cured her diabetes, taught her how to read.
Ne yaptığınız umurumda değil ona bir iş bulabilirsiniz, şeker hastalığını tedavi ettirebilirsiniz,..
- You don't know her.
- Tanımıyorsun.
Don't you know that the United States has more incarcerated people per capita than North Korea?
Amerika'nın Kuzey Kore'deki her kişi başına daha çok hapsedilmiş insanı olduğunu bilmiyor musun?
I don't know you, Mr. whatever the fuck your name is!
Seni tanımıyorum Bay... adın her ne sikimse!
Still, you know, four months after she died, I-I don't think he should be hanging out at her grave.
Ölümünden dört ay sonra, artık mezarına gitmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Anyway, I don't know what you're complaining about.
Her neyse, neden şikayet ettiğini anlamadım.
I know we don't always run things according to the book around here, but I think you need to lighten up a little bit.
Burda her şeyi kitabına uygun yapmadığımızı biliyorum. Ama biraz rahatlamalısın.
I don't know if Howard told you, her name is Sophie Baker.
Howard size söyledi mi bilmiyorum kadının ismi Sophie Baker
you don't want to talk to me 24
you don't 4631
you don't understand me 29
you don't understand 2732
you don't have to 1176
you don't have to worry 197
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't 4631
you don't understand me 29
you don't understand 2732
you don't have to 1176
you don't have to worry 197
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't know anything 267
you don't mean that 235
you don't want to 180
you don't trust me 261
you don't know what love is 17
you don't have to be sorry 41
you don't say 567
you don't like it 361
you don't have to do that 448
you don't have to worry about it 35
you don't mean that 235
you don't want to 180
you don't trust me 261
you don't know what love is 17
you don't have to be sorry 41
you don't say 567
you don't like it 361
you don't have to do that 448
you don't have to worry about it 35