You get what you need Çeviri Türkçe
978 parallel translation
You get what you need and you're gone.
İstediklerini aldıktan sonra hiç de nazik değilsin.
- I'll see you get what you need.
- İhtiyacınız olan şeyi vereceğim size.
If you get what you need and I get what I need we'll blow a lot of bread gettin'the same things, including bread.
Sen ihtiyacın olanları, ben de ihtiyacım olanları ayrı ayrı alırsam, aynı şeyler için bir sürü para harcamış olacağız.
You got the bucks, you get what you need.
Paran olduğunda, ne istiyorsan elde ediyorsun.
Sergeant, did you get what you need?
İstediğinizi öğrendiniz mi?
What's wrong? You need to get here now.
Buraya gelmen lazım.
- What are you doing? - You need to get out of here!
Hanımefendi!
Even though you need her for your business, is it really okay to use "marriage" to get what you want?
Her ne kadar iş için olsa da "evlilik" müessesesini böyle kullanman doğru mu?
Well, I can get you a laptop or two if that's what you need.
Eğer ihtiyacımız olan buysa bir ya da iki dizüstü bilgisayar bulabilirim.
- What you need to get is a description of that place.
- Size o binanın tasviri lazım. - Tamam.
What you need is to get your mind off it.
- En iyisi dişinizi düşünmemek.
Oh, yes. Now, if you could just get over to the store to pick out what you need –
Mağazaya gidip ihtiyacınız olan şeyleri alabilirseniz -
Get what men you need from the yard, Linton.
Linton. Başlasan iyi olur.
Before takeoff, drop all the oxygen except what you need to get back on.
Kalkıştan önce geri dönmenize yetecek 17 saatlik oksijenden fazlasını atabilirsiniz.
Grab what you need, Al, and let's get out of here.
İstediğini aldıktan sonra git, Al.
You'll get what you need.
İhtiyaçlarınızı alacaksınız.
I don't know. But if you had a useless business like this motel, what would you need to get out? To get a new business somewhere else?
Bilmiyorum ama bunun gibi işe yaramaz bir motelin olsa yeni bir iş kurmak için neye ihtiyacın olurdu?
Very well, Mr. Turner, go down to the armory and get what you need. - Yes, sir.
Pekala Bay Turner, cephaneliğe gidip ihtiyacınız olanı alın.
And all that money we been giving to them churches, when we need to be helping you all get liberated from them Englishmen and Frenchmen what done taken away your land.
Ve kiliselere vermiş olduğumuz tüm paralar topraklarınızı ellerinizden alan İngiliz ve Fransızlardan kurtulmanıza yardımcı olmak içindir.
Then you know he's what we need to get us out of trouble.
O halde sıkıntıdan kurtulmak için ona ihtiyacımız olduğunu biliyorsun.
- I know what you need! Get ready!
Ben sana ne lazım biliyorum.
Get together what you need and beam down here with it. - Top priority. - Aye, captain.
İhtiyacın olanı hazırla ve buraya ışınlan.
Take what you need and get rid of the rest of their guns.
İhtiyacınızı alın, kalan silahlardan kurtulun.
Until you get into that solid-gold heart of yours that what I need is understanding, until you learn that, it might just turn out that... I leave you.
Çünkü şimdiye kadar sana ait olan bu sağlam altın kalbin derinliğine girebilir ve bu yolla benim ihtiyacım olan anlayışı öğrenebilirdin şimdi bu durum sadece tersine döndü seni terk ediyor olmalıyım.
If you're saving our shipping by making the most of what we grow at home, if you're growing vegetables on every bit of ground that you can get hold of, if you're only eating what you need and not what you like and as much as you like, then you are helping to win the war.
Eğer yetiştirebileceğinin en iyisini yetiştirip, gönderilecek malları koruyorsan, imkanının olduğu her bir toprak parçasında sebze yetiştiriyorsan, sadece ihtiyacın olanı yiyorsan, ve ihtiyacın olduğu kadar yiyorsan o zaman sen bu savaşın kazanılmasına yardım ediyorsun demektir.
Give them what you like, but make sure I get the supplies I need.
İstediğinizi anlatın! Esas olan bana tıbbi yardım yapmanız!
What I need is... for Tom Horn to talk himself into a terrible tangle... and for you to get it down on paper.
İhtiyacım olan şey... Tom Horn'un söyleyeceği şeylerle kendi başına çorap örmesi... senin de bunu gazeteye yazman.
No, in socialism you get as much as what you work, with communism, everyone will get everything they need.
Hayır, sosyalizmde, çalıştığın kadarını alırsın komünizmle birlikte ise herkes ihtiyacı kadar her şeyden alabilecek.
You know what? You're gonna get all the soap and water you need in the joint, Moreno.
Hiç merak etme Moreno, hapiste istediğin kadar su ve sabun var.
Look, I don't wanna get into this now God knows you need time, but I sure would like to know what the hell you were doing shacking up with three kids in the middle of the night especially a lunatic delinquent like Lane.
Bak, olaya hemen girmek istemiyorum. Tanrı biliyor ya, zamana ihtiyacın var. Ama şunu bilmek isterim ki ; gecenin yarısında...
Tell me what you need, I'll see that you get it.
Neye ihtiyacın varsa söyle, ben sana bulurum.
what I need, you can't get me!
İhtiyacım olan şeyi bana veremezsiniz!
Perhaps you can get what you need from the work in progress.
Belki işlem sürerken ihtiyacınız olan görüntüyü alabilirsiniz.
WHATEVER YOU DO, YOU NEED TO GET THE BEST EDUCATION YOU CAN GET. THAT'S WHAT FATHER SAYS.
Ne yaparsan yap ama iyi bir eğitim almak zorundasın.
Asunciòn will get you what you need.
Asuncion ihtiyacın olan her şeyi getirecek.
From what I hear with this case, you're gonna need all the help you can get.
Davayla ilgili duyduklarımdan sonra, alabileceğin her yardıma ihtiyacın olacak.
Get what you need.
Sana ne lazımsa al.
Get what you need to make metal usses.
Metal bizleri yaratmak için ne gerekiyorsa alın.
( Woman ) Most people simply want their lover to be happy, and you will generally find if you have the confidence to ask for what you want, you will get what you need.
İnsanların çoğu sevgilisinin mutlu olmasını ister, ve eğer ona neyden hoşlandığını soracak kadar özgüveniniz yerindeyse siz de istedeğinizi genellikle alırsınız.
We'll get them next time. You know what I need you to do?
Bir dahaki sefere biz kazanırız.
You tell them Bobby said to get out here with what you need right now.
Onlara Bobby'nin gerekeni alıp hemen buraya gelmelerini emrettiğini söyle.
Do you need more proof of what I can do to get an interview?
Bir röportaj için daha neler yapabileceğimi görmek ister misin?
What happens if I need to get in touch with you for something?
Sana ulaşmam gerekirse ne yapacağım?
You won't because if you do you won't get what you need.
Söylemezsin, çünkü söylersen istediğini öğrenemezsin.
And I'm going to give you what you need to get well.
Ve sana iyileşmen için gereken şeyi vereceğim.
I mean, I need you to get behind what I'm saying.
Dediğim gibi.
You think what you need to learn in life... you can get from books?
Hayatta öğrenmen gerekenleri kitaplardan alabildiğini mi sanıyorsun?
You need to get your tight ass together, that's what you need to do, and stop feelin'sorry for your damn self.
Pimpirikli olmayı bırakman lazım, yapman gereken bu. Ve kendin için üzülmekten vazgeçmen gerek.
How do I know if I tell you what you need to know that you're gonna do what the fuck i need to get done.
Sana istediğin şeyi söyledikten sonra... benim istediklerimi yapacağını nereden bileyim?
So get your νCRs ready,'cause we got what you need.
İhtiyacınız olan şey bizde.
We'll get what you need.
İhtiyacınız neyse getireceğiz.