You got something on your mind Çeviri Türkçe
73 parallel translation
I think you got something on your mind you want to talk about, or you wouldn't be here in the first place.
Bence aklında konuşmak istediğin bir şey var. Yoksa buraya gelmezdin.
Jacob, you look like you got something on your mind.
Jacob, aklında bir şeyler var gibi bakıyorsun.
Have you got something on your mind?
Aklında bir şey mi var?
Mr. Smith, seems to me you got something on your mind.
Bay Smith, bana aklınızda bir şeyler varmış gibi geliyor.
- You got something on your mind.
- Aklında bir şey olmalı.
You only bang on the roof when you got something on your mind.
Aklını meşgul eden bir şey olunca çatıya çıkarsın sen.
- You got something on your mind?
- Kafanda bir şeyler var mı?
You got something on your mind, what is it?
Aklında bir şey var, nedir?
I think I know when you got something on your mind.
Kafan dağınık olduğunda bunu anlayabilirim, sanırım.
You got something on your mind, Tank, say what's on your mind.
Aklından birşey geçiyor Tank, çıkar ağzındaki baklayı.
You got something on your mind?
Aklında bir şey mi var?
Steven, have you got something on your mind?
Steven, aklında bir şey mi var?
You got something on your mind?
Kafanda ne var?
Well, I was kinda watching the game, so if you got something on your mind...
Maçı izliyordum yani eğer aklında birşey varsa..
You got something on your mind? Handle your business.
Sen kendi işine bak.
You got something on your mind, just spit it out.
Düşündüklerini söyle.
You got something on your mind this morning?
Bu sabah, kafana takılan bir şeyler mi var?
You got something on your mind, Doc?
Aklınızda bir şey mi vardı Doktor?
If you got something on your mind, go upstairs to psych.
Eğer aklında bir şey varsa psikiyatriye git.
Seems Like You Got Something On Your Mind.
Sanki aklından birşeyler geçiyormuş gibi?
You look like you got something on your mind.
! Aklına takılan birşeyler var sanki.
If you got something on your mind and no one is interested you run it by me, okay?
Kimsenin ilgilenmediği bir şey söylemek istiyorsan bana söyleyebilirsin, tamam mı?
You got something on your mind?
Aklında ne var bakalım?
Have you got something on your mind, Eddie? Ey?
Aklında bir şey mi var, Eddie?
Look, I know you got something on your mind, son.
Bak, aklına bir şeylerin takıldığının farkındayım, evlât.
You got something on your mind, Tim?
Bir şey mi söyleyecektin, Tim?
Hey, you got something on your mind, spit it out.
Aklında bir şey var. Söyle haydi.
You got something on your mind, son? No, sir.
Aklında bir şey mi var, evlat?
You got something on your mind?
Aklına takılan bir şey mi var?
Now I know you've got something on your mind.
Aklında bir şey olduğunu biliyorum.
Say, you've got something on your mind.
Senin aklında bir fikir var.
If you've got something on your mind, spit it out.
Aklında bir şey varsa söyle.
You've got something on your mind, the way you look, Mr Dixon.
Bakışından aklında bir şey olduğu anlaşılıyor Bay Dixon.
Are you sure you haven't got something else on your mind? You positive?
Aklında başka bir şey olmadığından emin misin?
Well, you've obviously got something else on your mind. You're not concentrating, You're making these terrible things happen.
Gayet açık ki aklın başka bir yerde ve dikkatini vermediğin için de başına bir sürü korkunç şey geliyor.
You boys got something on your mind?
Bir fikriniz yok mu?
Why do I get the feeling you got something else on your mind?
Neden bana aklınızda başka bir şey varmış gibi geliyor?
You look like you've got something on your mind.
Aklını kurcalayan bir şey varmış gibi.
You look like you got something other than me on your mind.
Kafanda benden başka bir şey var gibi görünüyorsun.
You got something on your mind?
Kafana birşey mi takıldı?
You've just been through the single most... traumatic experience of your life, knock wood... and you got something more important on your mind.
Hayatının en şok edici... deneyimini yaşadın, Tanrı'ya şürketmelisin. ama aklından geçen önemli birşey daha var.
You've got something on your mind, that's obvious.
Aklına takılan bir şey var, çok belli.
I can see you've got... - something on your mind...
- Kafanda bir şeyler olduğunu biliyorum.
You got something on your mind?
Bir şey mi var?
Seems you've got something on your mind.
Kafanızı meşgul eden bir şey var gibi.
If you've got something on your mind, out with it.
Eğer aklında bir şey varsa, söyle.
If you've ever got something on your mind, you can always tell me.
Eğer aklına takılan bir şey olursa her zaman bana sorabilirsin.
You look like you've got something on your mind.
Kafanı kurcalayan bir şey varmış gibi gözüküyor.
Skye, you got something on your mind?
Skye, söylemek istediğin bir şey mi var?
Looks like you've got something more than cards on your mind.
Görünüşe göre aklında kart oynamaktan fazlası var.
You've got something on your mind.
Kafanda bir tilki dönüyor.