You got something to say to me Çeviri Türkçe
145 parallel translation
Okay, lieutenant, you got something to say to me, you just stop beating around the bush and spit it out.
Komiser bana söyleyeceğiniz bir şey varsa dolambaçlı konuşmayı bırakın, çıkartın ağzınızdakini.
You got something to say to me, say it!
Bana söylemek istediğin birşey var, söyle onu.
You got something to say to me?
Bana söyleyecek bir şeyin var mı?
You got something to say to me, chère?
Bana Ne Söyleyceksin Canım?
You got something to say to me?
Bana diyecek bir lafınız mı var?
You got something to say to me?
Söyleyeceğin birşey mi var?
You got something to say to me?
Diyeceğin bir şey mi var?
You got something to say to me, Constable, say it.
Amir, bana söyleyeceğiniz bir şey varsa söyleyin.
You got something to say to me?
Han'fendi bana diyecek bir şeyin mi var?
- You got something to say to me, Ryan?
Bana söyleyecek bir şeyin var mı?
You got something to say to me, you say it.
Bana söyleyecek bir şeyin varsa, söyle.
Now you got something to say to me, don't you?
Bana söyleyecek bir şeyin var mı?
You got something to say to me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
You got something to say to me, you say it.
Söylemek istediğin bir şey varsa, söyle. Lafı dolandırma.
You got something to say to me, Becker, quit being such a pussy and come out and say it.
Bana söylemek istediğin bir şey mi var Becker? Korkak olma ve ne söyleyeceksen söyle.
You got something to say to me, emily, say it.
Sen, Emily, bana söyleyecek bir şey yok söyle.
You got something to say to me, puto bitch?
Birşey mi dedin seni kaltak?
Haven't you got something to say to me?
Bana söyleyecek bir şeyin yok mu?
Have you got something to say to me, Sawyer?
Bana söyleyeceğin bir şey mi var Sawyer?
You got something to say to me, you say it, huh?
Bana söylemek istediğin bir şey varsa, söyle.
What, you got something to say to me, clown?
Bana söyleyecek bir şeyin mi var palyaço?
Look, I don't speak smartass, so if you got something to say to me...
Bakın, bana bilmişlik taslamayın diyeceğiniz bir şey varsa söyleyin.
You got something to say to me, why don't you come outside and say it? ! Come on!
Bana söyleyeceğin bir şey varsa neden dışarı gelip söylemiyorsun?
You got something to say to me, Eddie, let's hear it.
Bana birşeyler söylemeye çalışıyorsun Eddie, hadi duyalım onu.
And if you got something to say to me, you say it to my face!
Ve eğer bir şey söylemek istersen, yüzüme söyle!
- You've got something to say to me?
- Bana söyleyecek bir şeyin yok mu?
You know, this is really hard for me to say, but I got to tell you something, man.
Biliyorsun, bunu söylemesi benim için gerçekten zor. Ancak sana birşeyler söylemeliyim.
Got something that you wanna say to me?
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Every year you say you got me a present I get all excited and it turns out to be something stupid like Clearasil in a drum the book, If You're Lonely And You Know It, Let's Make Hand Shadows and my favorite, the poster of the Village People with my picture over the face of the cowboy.
Her yıl bana özel bir hediyen olduğunu söylüyorsun. Ben heyecanlanıyorum. Ve saçma sapan bir hediye çıkıyor.
You got something you wanna say to me?
Bana söyleyeceğiniz bir şey mi var?
If you've got something to say, say it, but don't hover behind me like that.
Eğer söyleyeceğin varsa söyle, arkamda böyle dolanmayı kes.
Excuse me, moon, have you got something to say or are you saying the rosary too?
Söyleyecek bir şeyin mi var, yoksa dua mı ediyorsun?
You got something you wanna say to me, Ray?
Bana söylemek istediğin bir şey var mı Ray?
OB-GYN. You got something to tell me, say it.
Bir taksi çağırana kadar bana bir şey söylemeye vaktin var.
OB-GYN. You got something to tell me, say it.
Bir taksi çağırana kadar... bana birşey söylemeye vaktin var.
So if you got something to say, say it to me.
Yani söyleyecek bi şeyin varsa, bana söyle.
If you've got something to say come and face me.
Söyleyecek birşeyin varsa gel yüzüme söyle.
You got something to say, say it to me.
Bir şey diyeceksen bana de.
You got something you wanna say to me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
You got something you want to say to me about going out tonight?
Bu gece dışarı çıkmamızla ilgili söylemek istediğin bir şey mi var?
You got something to say to me, boy?
Bir şey mi dedin arkadaşım?
I mean, I don't, m-maybe you, you, you got, you, maybe you're mad at me or you got, have something to say to me.
Bilmiyorum. Belki beni başka biri sandın ama bu çok saçma.
You've got something to say, so tell me.
Eğer söyleyecek bir şeyin varsa söyle.
So if you know why I see the things I do, if you can tell me something, then I'm willing to trust you, and I'll listen to whatever it is you got to say.
Yani gördüğüm şeyleri neden gördüğümü biliyorsan, bana bir şey söyleyebilirsen, o zaman sana güvenmeye hazırım ve artık ne söylersen dinleyeceğim.
You got something you want to say to me?
Bana bir şey mi söylemek istiyorsun?
I know I'm not normally mr. Sensitive, but you've got to believe me when I say there is something about her.
Normalde duyarlı biri değilimdir, ama onda garip bir şeyler olduğunu söylediğim zaman bana inanmalısın.
If you've got something private to say to me, you'd best get to it.
Eğer bana diyeceğin özel bir şey varsa, acele etsen iyi olur.
I've got to say, Valerie, Valerie let me tell you something : You have got a right hook, young lady.
Valerie, bu arada söylemeden geçmeyeyim sağ kroşen sağlammış genç hanım.
You've got something you wanna say to me?
Söylemek istediğin bir şey mi var?
- You make me drive here for couples counselling, or you got something to say?
- Evlilik danışmanlığını kes de niye çağırdığını söyle.
You got something you want to say to me?
- Ne demeye çalışıyorsun?