English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You got to be careful

You got to be careful Çeviri Türkçe

241 parallel translation
You got to be careful of the flu, and I thought maybe if I stayed in bed....
Gribe dikkat etmek lazım. Düşündüm de, yatakta kalırsam...
You got to be careful of dead bees if you go around barefooted.
Yalınayak dolaşırken ölü arılara dikkat etmek lazım.
You got to be careful of dead bees.
Ölü arılara dikkat edeceksin.
Only you got to be careful about Big Ed.
Ama Büyük Ed konusunda dikkatli olmalısın.
You got to be careful around here.
Buralarda dikkatli olmalısın.
You got to be careful when you run out in the road.
Yolda giderken, dikkatli olmalısın.
You got to be careful with air conditioning.
Klimalı yerlerde dikkatli olmalısın.
You got to be careful now.
Artık dikkatli olmak zorundasın.
You got to be careful, okay?
Dikkatli olman lazım, tamam mı?
You got to be careful with these things, sheriff.
Böyle şeylerle oynarken dikkatli olmalısın şerif.
You got to be careful not to use it too much, but you want just enough.
Bunu fazla kullanmamaya dikkat etmelisin, ama tam yeteri kadar olması gerekir.
- Oh, you got to be careful.
- Dikkatli olsan iyi olur.
- In narcotics, you got to be careful.
Narkotik Masası'nda dikkatli olmak gerekir.
Like I said, you got to be careful.
- Dediğim gibi dikkat gerekir.
You got to be careful and don't go waving that pistol around.
Dikkat etmelisin ve bu silahla etrafta dolaşma.
Since that time I realized you got to be careful what you wish for.
İşte o anda bir şey dilerken dikkat etmem gerektiğinin farkına vardım.
But you got to be careful, because when you're doing it you can't wear the goggles, you got to watch the door.
Dikkatli olmalısın, mastürbasyon yaptığın sırada kara gözlük takamıyorsun, çünkü kapıya bakman lazım.
You got to be careful, Jul ( Julie ).
Dikkatli olmalısın Julie.
Yes, but you've got to be awful careful that you don't get blistered.
Evet, ama cildin su toplamaması için çok dikkat etmek lazım.
You've got to be careful.
Sen de dikkatli olmalısın. Bir grip salgını var.
– You've got to be careful.
– Dikkatli olman lazım.
Miss Lora, you've got to be very careful the way you handle Susie.
Bayan Lora, Susie konusunu ele alırken çok dikkatli omalısınız.
- You've got to be careful.
- Daha dikkatli olman lazım.
You just got to be more careful.
Biraz daha dikkatli olmalısın.
I don't suppose you mean any harm... but after the other day, we've got to be careful.
İyi niyetlisiniz mutlaka ama son olaylardan sonra dikkatli olmamız lazım. Hangi adam bu?
You've got to be very careful with it.
Bununla çok dikkatli olman gerekir.
'Sean,'he said,'you'd best learn...'that you live your life in your heart...'and you've got to be most careful what you put into your heart.
"Sean, bilmen gereken en önemli şey... " hayatı kalbinde yaşadığındır. " Bu yüzden kalbinin içine koyduğun şeylere çok dikkat etmelisin.
You've got to be careful
Çok dikkatli olmalısın
So you've got to be careful, before you even have a chance to know what's happening to you.
Bu yüzden dikkatli olmalısın. Başına gelenleri anlamaya fırsatın bile olmaz.
You've got to be careful here.
Burada dikkatli olmalısın.
You've got to be careful.
Dikkatli olmalısın.
You've got to be very careful about holding up its head.
Başından tutarken çok dikkatli olmalısın.
- Oh, you've got to be careful.
Dikkatli ol.
But you've got to be careful you know.
Elbette. Yine de dikkatli olmalısın.
You've got to be careful about that excitement stuff.
Evet, heyecan verici olaylarla ilgili dikkatli olman gerek.
Got to be careful what you wish for, Kelly.
Ne dilediğine dikkat et Kelly.
- You've got to be careful.
- Dikkatli olman lazım.
Here's where you've got to be real careful. You see, I-75 runs right down here into I-30.
Tam burada çok dikkatli olmak gerek.
You've got to be careful.
Çok dikkatli olmalısın.
You have got to be more careful lighting cigarettes, all right?
Dinle. Sigara içme konusunda daha dikkatli olmalısın, tamam mı?
You've got to be careful, True.
True, dikkatli olmalısın.
You've got to be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
'You've got to be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
You know I'd love to, but I got to be careful.
Cok isterdim ama dikkatli olmaliyim.
Got to be careful what you bring down to the pub.
Bara ne götürdüğüne dikkat etmelisin.
You got to be... careful.
Dikkatli olmalısın.
Look, you've got to be careful.
Bak, dikkatli olmalısın.
- You've got to be very careful.
- Çok dikkatli olmalısın.
Well, you got to think about that... and you got to be more careful, because I can't lose you again.
Ama düşünmek zorundasın. Ve daha dikkatli ol. Çünkü seni tekrar kaybedemem.
( sing ) You've got to be careful ( sing )
Dikkatli olmalısın...
I-IT'S JUST THAT YOU'VE GOT TO BE CAREFUL THESE DAYS.
Sadece bu günlerde dikkatli olmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]