You just have to trust me Çeviri Türkçe
279 parallel translation
You just have to trust me.
Sadece bana güvenmen gerek.
You just have to trust me.
Bana güvenmek zorundasın.
You just have to trust me.
Bana güven yeter ki.
- You just have to trust me, Daisy.
— Bana güvenmek zorundasın, Daisy.
You just have to trust me, Chief.
Bana güvenmek zorundasın Şef.
- You just have to trust me. Okay?
bize güven tamam mı?
You just have to trust me.
Sadece bana güvenmek zorundasın.
You just have to trust me.
Bana güvenmelisin.
You just have to trust me, Julia.
Bana güvenmek zorundasın, Julia.
You just have to trust me.
Bana inanmak zorundasın.
If you don't trust me, it's all right. I'll just have to do it on my own.
Bana güvenmiyorsun, kendi başıma hallederim.
You'd just have to trust me and let me do as I wish.
Sadece bana güven ve bırak da dilediğim şekilde yapayım.
You'll just have to trust me.
Sadece bana güvenmen yeter.
You're just gonna have to trust me about this one thing.
Bir konuda bana güvenmek zorundasın.
You're just going to have to trust me.
Bana güvenmen gerekiyor.
Look, Lydia, you're just going to have to trust me.
Bak Lydia, bana güvenmek zorundasın.
- Look, you guys just have to trust me.
- Bana güvenmeniz gerek.
You're just gonna have to trust me.
Bana güvenmek zorundasın.
You're just gonna have to trust me on this.
- Bunda bana güvenmelisin.
I guess you're just gonna have to trust me.
Galiba bana güvenmek zorundasın.
You'll just have to trust me.
Bana güvenmek zorundasın.
You're just going to have to trust me.
Bana güvenmek zorunda kalacaksın.
For now, you'll just have to trust me and a certain good friend.
Şimdilik bana güvenmek zorundasınız. Ve malum iyi arkadaşınıza.
I have just enough trust left in me to believe you.
İçimde ancak sana inanmaya yetecek kadar güven kaldı.
- You'll have to learn to trust me, just like I'm gonna have to learn to trust you.
Bana güvenmeyi öğrenmek zorundasın.
- You'll just have to trust me.
Anlatmama izin ver bana güveneceksin
I just have to ask you to trust me.
Sizden bana güvenmenizi istemek zorundayım.
You're just going to have to trust me on that.
Sadece bana güvenmeniz gerekiyor.
You're just gonna have to trust me!
Bana güvenmelisin yalnızca!
Look, I know you have no reason to trust me right now, but I just got a little note from the Engineer.
Biliyorum, bana güvenmiyorsun... fakat mühendisten bir mesaj aldım.
No, I just- - you have to trust me.
- Hayır. Güven bana. Ben iyi biri değilim.
- You'll just have to trust me. - No.
- Sözüme güvenmen gerekiyor.
I guess you'll just have to trust me.
Sanırım bu konuda güvenmek zorundasın.
Let me know they're okay. - Since you and I are gonna be doing a lot of business, you're just gonna have to trust me.
İkimizin daha çok işi var o yüzden bana güvenmek zorundasın.
- Well I suppose you'll just have to trust me on this, okay?
Bu konuda bana güvenmek zorundasınız tamam mı?
For once in your life, you'll just have to trust me
Hayatında bir kere bana güven.
You'll just have to trust me.
Bana güvenmelisin.
You're just gonna have to trust me.
Bana güvenmen gerekecek.
Well, you're just gonna have to trust me with the plans.
Planlarında, bana da güvenmek zorundasın.
You have to just trust me, okay?
Bana güven, tamam mı?
I'm sorry, Jo, but you're just gonna have to trust me on this one.
Üzgünüm Jo. Ama bu konuda bana güvenmek zorundasın.
- You're just gonna have to trust me.
- Sadece bana güven.
You're just gonna have to trust me on this, all right?
Bu konuda bana güvenmek zorundasın, tamam mı?
You'll just have to trust me.
bana güvenmen gerekecek.
It's one of those things where you're just gonna have to trust me.
Bana güvenmen gerekecek.
You'll just have to trust me.
Bana güvenmek zorundasınız.
You're just gonna have to trust me.
Bana güvenmen lazım.
You're just gonna have to trust me on that.
Sadece bana güvenmen lazım.
And you're just gonna have to trust me on that.
Bana güvenmek zorundasın.
You just have to let yourself trust me.
Sadece bana kendini inandırmalısın.
You're just gonna have to trust me, too.
Senin de bana güvenmen gerekecek.