English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You nailed it

You nailed it Çeviri Türkçe

253 parallel translation
You nailed it.
Onu çiviledin.
You nailed it, Jobe!
Onu çiviledin, Jobe!
You nailed it!
Çiviledin onu!
He says, "You walked in with the role, you nailed it, you're great."
"İçeri o rolle girdin, ve perçinledin, harikasın."
I mean, you nailed it, down to the accessories.
Çünkü takılara kadar her şey uyuyor.
Well, you nailed it, Dad.
Tam isabet baba.
Moose couldn't find the plate if you nailed it to his ass.
Moose, alan taşını popona bile çivilesen bulamaz.
- You nailed it. - That's right.
- Onu çiviledi.
You nailed it.
Başardın.
You nailed it.
İyi yakaladın.
You nailed it, first take.
Çaktın, ilk defa.
Well, you nailed it.
Mıhladın.
WELL, IF YOU'RE TRYING FOR THE STUART LITTLE LOOK, YOU NAILED IT.
Stuart Little imajını amaçladıysan başarmışsın.
You had your moment, man. You nailed it.
Kendi anını yaşadın, ahbap.
- You nailed it, Jimmy.
- Başardın, Jimmy.
Better you should be nailed to it!
O sandalyeye mıhlanmalıymışsın!
You don't make it, I'll figure you got nailed.
Gelmezseniz yakalandınız demektir.
If you hadn't nailed it to the perch, it would be pushing up the daisies.
Tüneğe çivilemesen ruhu şada ermiş olacaktı.
If you hadn't nailed it to the perch, it would be pushing up the daisies.
Eğer tüneğe çivilememiş olsaydın, çoktan gömülmüş olurdu.
I think you woulda nailed it.
Bunu başaracağını düşünüyorum.
You really nailed it.
Taşı tam gediğine koydun.
Not that it's anywhere near as exciting... as the stories you covered on The Smallville Press... but Superman was in the newsroom, and I just about nailed down the exclusive.
Senin Smallville basınında yazdığın haberler kadar heyecanlı değil... ama Süpermen haber odasındaydı, ve ondan özel haber aldım.
You know, most of my salesmen... couldn't sniff out a phony claim... if their noses were nailed to it, but you... man, you never miss.
Biliyor musun, çoğu satış elemanım burunlarının dibine soksan da sahte bir iddiayı anlayamazlar. Ama senden hiç kaçmıyor dostum.
- You just nailed it.
- Çaktın.
You really nailed it.
İşin altından çok iyi kalktın.
Sara's out on a date, Dad's nailed into the basement for the night, so it's just you and me, Doug, if that is your real name.
Sara biriyle dışarı çıktı. Babam da bu gece için bodrumda çakılı kaldı. Sadece sen ve ben Doug, tabii bu gerçek isminse.
No denomination's nailed it yet... because they're all too self-righteous to realize... that it doesn't matter what you have faith in, just that you have faith.
Hiçbir meshep haklı değil. Çünkü onlar dininin ne olduğunun önemli olmadığını anlayamayacak kadar erdemli değiller. Sadece inancın olsun yeter.
Brandon, where are you going with all those fireworks? The Protectorgot super-accelerated coming out of the black hole and it's, like, nailed the atmosphere at mark 15, which, you guys know, is pretty unstable, obviously, so we're gonna help Laredo guide it on the vox ultra-frequency carrier and use Roman candles for visual confirmation.
Protector siyah delikten çıkınca aşırı hızlandı ve atmosfere 15 dereceyle giriş yaptı, bilindiği gibi dayanıklı değil, ve biz Laredo'yu bu görüntü yardımıyla insan sesine doğru yönlendireceğiz.
To you it's a closet you're nailed into.
Senin içinse çakılıp kaldığın bir dolap.
She was the one who really nailed it. Is there something you'd like to say about why you feel this way?
Neden kendinizi böyle hissettiğinizi bize anlatır mısınız?
You're just mad because I screwed up... and I did it in front of Grandma, and she nailed you for it.
Kızıyorsun, çünkü büyük annemin önünde bir hata yaptım ve o bu yüzden seni azarladı.
You really nailed it.
Gerçekten çiviledin.
I mean you, you really have Danny nailed You know, how he's immature and how he's irresponsible and it's just really got me thinking- -
Herkese fahişe olduğunu söyledim ve içeride seks yapıyormuşuz gibi duymalarını istedim, tamam mı?
- - Oh, you've nailed it down!
- Oh, onu çivilemişsiniz!
I think you just nailed it right there, babe.
Bence tam üstüne bastın canım.
YOU KNOW WHEN I KNEW I REALLY NAILED IT?
İşi aldığımı ne zaman anladım, biliyor musun?
You know, Danni, it's amazing that you're actually comfortable dating JD what with him having nailed Jordan and all.
Danni, J.D. ile çıkmakta bu kadar rahat olman çok güzel. Jordan'a çaktığını düşünürsek.
I could've nailed them all You ruined it!
Ben onları mıhlayabilirdim. Sen darmadağın ettin.
Hyde, remember how you kept bringing it up when Kelso nailed my sister?
Hyde, Kelso kız kardeşime çaktığında olayı nasıl büyüttüğünü hatırlıyor musun?
That when Christ gets nailed to the cross, it's you getting nailed to the cross, man.
İsa çarmığa gerildiğinde çarmığa gerilen sensin aslında. Çarmığa gerilen benim.
Do you know what it's like to be nailed to the cross?
Çarmığa gerilmenin nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
You freakin'nailed it.
Süper yapmışsın!
You nailed it.
Çaktın olayı.
Don't let me find you trying, Andy... or it's into the woods once more, only this time, left nailed to a tree.
Sakın bunu denediğini görmeyeyim Andy. Yoksa yine ormana geri dönersin, ama bu sefer... bir ağaca çivilenmiş olarak.
Dad totally nailed Marcus in the face with a snowball, which is a foul,'cause you only get one snowball per possession, so I nailed him in the shin with my skate and I totally dunked it!
Babam Marcus'un suratına kar topunu patlattı. Ki bu bir faul, çünkü kişi başı yalnızca bir kar topu hakkı var. Ben de incik kemiğine patenimle geçirdim sonra sayı yaptım.
Hey, I just wanted to say that it really means a lot to everyone that you guys nailed those assholes who killed Carl and Scooby.
Söylemek istediğim, bunun gerçekten herkes için anlamı büyük. Siz çocuklar, Carl ve Scooby'i öldüren pislikleri enselediniz.
You absolutely nailed it.
Kesinlikle dört dörtlüktün.
All i'm saying is i was totally up front with you back then and you nailed me with it.
Demek istediğim o sırada her şeyimle karşındaydım ama sen beni onlarla vurdun.
And you nailed me for it.
Ve bunun için beni mıhladın.
When I saw you getting ready to go out and get nailed by a bunch of guys last night, I knew for sure it was over between us.
"Dün gece bir kaç adamla beraber olmak için dışarı çıktığını gördüğümde, aramızdaki herşeyin bittiğine emin oldum."
If by "bombed" you mean a direct hit, as in I nailed it...
Eğer batırmaktan kastın hedefi tam vurmaksa...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]