You talked me into it Çeviri Türkçe
75 parallel translation
I didn't want to take the case. You talked me into it.
Benim davayla bir ilgim yoktu, sen beni ikna ettin.
- l'm trapped. You talked me into it.
- Beni kandırdınız.
You talked me into it.
Beni ikna ettiniz.
- You talked me into it.
- İkna oldum.
You talked me into it.
Pekâlâ, beni ikna ettin.
Hey! You talked me into it.
Beni ikna ettin.
- You talked me into it!
- Lafı ağzımdan aldın!
- You talked me into it.
- Beni ikna ettin.
O.K., you talked me into it.
Tamam, beni ikna ettin.
You talked me into it.
İkna oldum. Hepsini sıraya dizin!
All right you talked me into it.
Tamam, beni ikna ettin.
You talked me into it.
Beni ikna ettin!
Okay, you talked me into it.
Tamam, sonra anlatırsın.
You talked me into it.
Beni sen ikna ettin.
And, young man, you talked me into it.
Genç adam, beni ikna ettin.
You talked me into it.
Sadece söyle.
You talked me into it. His emotions :
Beni ikna ettin.
'Cause you talked me into it.
Çünkü beni buna sen ikna ettin.
You talked me into it. All right.
- Kanıma girdiniz çocuklar.
I'm very good at this sort of thing. I know, you talked me into it.
Biliyorum, bunu yapmamı sağladın.
Don't worry I'll tell them you talked me into it
Telaşlanma, onlara senin beni zorladığını söyledim
You talked me into it.
İçine girmemi istiyorsun demek.
- You talked me into it, remember?
Beni siz zorladınız, hatırladınız mı?
Well, you talked me into it, Red Forman.
Bunu yapmamı sen söyledin Red Forman.
Okay, you talked me into it.
Tamam beni konuşturma.
I'm glad you talked me into it.
Beni ikna ettiğin için memnunum.
- You talked me into it.
- Tamam. Beni ikna ettin.
You talked me into it.
- Evet.
- You talked me into it, - says this oldie.
Eski bir parçada, "Beni sen ikna ettin." der.
Okay, you talked me into it.
Pekâla, ben de varım.
You talked me into it.
Beni buna sen ikna ettin.
- Alright, you talked me into it.
- Peki, sen istedin.
You talked me into it.
Yapmamı sen söylemiştin.
All right, you talked me into it.
Pekala, beni kandırdın.
GREGORY : You talked me into it.
Ben sadece...
All right, you talked me into it.
Peki. Beni ikna ettin.
You talked me into it.
Sen kandırdın beni.
Sister, you talked me into it.
Beni de dahil ettiniz yani.
You've talked me into it, Professor.
- Evet, ben de sizinleyim profesör.
You've talked me into it.
Pekala, beni ikna ettiniz.
But if you ladies keep pushing me in that direction, I may be talked into it.
Ama siz bayanlar beni o yöne itmeye devam ederseniz belki ikna olabilirim.
you talked me into it.
bunu sen söyledin bana.
You're a Jewish bitch! You nearly talked me into it, didn't you?
Seni Yahudi orospusu beni neredeyse ağına düşürüyordun, değil mi?
You know, I never would have done this if you hadn't talked me into it.
Benimle o kadar derinden konuşmasaydın ben asla böyle birşey yapmazdım.
But you haven't talked me back into it with all your talk of--of- -
Nasıl anladın?
Don't tell me that it's good news that a movie I didn't want to do that you talked me into is still possibly mine.
Senin beni içine soktuğun, benim oynamak istemediğim bir filmde hala oynama şansım olduğunun iyi haber olduğu söyleme bana.
He cried to me that he didn't want to go to Belgrade, that you talked him into it.
Bana, Belgrad'a gitmek istemediğini senin zorladığını söyleyip durdu.
You talked me into pushing that button once, John, but it's yours now.
Benimle bir kez bu konuda konusmustun, John. Ama artik senin ellerinde.
You put me on this boat, talked me into blowing it up, and when I push the damn button, a flag pops up.
Beni bu tekneye soktun havaya uçurmam için ikna ettin ama o koduğumun düğmesine basınca kutudan bir bayrak çıktı.
Just because you talked me into paying for sex with some guy with a big dick does not give you the right to talk about it.
Sırf bana para karşılığı seks yapacak koca penisli bir herif ayarladın diye benim hakkımda ileri geri konuşmazsın.
By damn it, George, you've talked me into it.
Kahretsin, George. Şimdi beni ikna ettin.