You told me you loved me Çeviri Türkçe
194 parallel translation
You told me you loved me.
Beni sevdiğini söyledin
You told me you loved me.
Beni sevdiğini söylemiştin.
You told me you loved me.
Bana, beni sevdiğini söylemiştin.
You told me you loved me.
- Hadi, Charlie. Beni sevdiğini söylemiştin.
- You told me you loved me.
- Beni sevdiğini söylemiştin.
You told me you loved me after I was married.
Ya da ben evlendikten sonra bana beni sevdiğini söylemen.
Wow, that's almost as pitiful as when you told me you loved me.
İşte bu, neredeyse beni sevdiğini söylediğin seferki kadar acıklıydı.
- You told me you loved me!
- Bana beni sevdiğini söylemiştin!
But I also remember you told me you loved me.
Ama aynı zamanda beni sevdiğini söylediğini de hatırlıyorum.
But last night you told me that you loved me.
Ama dün gece beni sevdiğini söyledin.
Ashley, you should've told me years ago that you loved her and not me. And not left me dangling with your talk of honor.
Ashley, beni değil, onu sevdiğini bana yıllar önce söylemeliydin bunun sadece onur meselesi olduğuna inandırdın beni.
You told me over and over again that you loved me.
Bana defalarca sevdiğini söyledin.
- Caroline told me you loved her very much.
- Caroline bana onu çok sevdiğini söyledi.
Remember you told me once about killing the thing you loved?
Hatırlar mısın bir keresinde sevdiğin şeyi öldürmek hakkında söyleşmiştik?
- You once told me you loved me.
- Bir keresinde beni sevdiğini söylemiştin.
When she said she loved me, I thought I loved her too... so I told her I loved her and that I would leave you.
Beni sevdiğini söylediğinde, ben de onu seviyorum sandım ve de onu sevdiğimi, seni terkedeceğimi söyledim.
If you'd loved me, I'd have never told any sheriff, no matter what.
Beni sevseydin ne olursa olsun şerife bir şey anlatmazdım.
He told me of that statue you loved which resembles me.
Üçünüzün de sevdiği o heykelden söz etti bana, o heykele benziyormuşum.
He told me so much about you as a boy, how you loved to hunt.
Bana çocukluğun hakkında çok şey anlattı,.. ... ve avcılığı ne kadar sevdiğini.
You told me you loved it.
Sevdiğini söyledin.
Before your lips told me you loved me
Dudakların beni sevdiğini söylemeden önce ben bunu biliyordum.
You must've told me half a hundred times last night you loved me.
Dün gece elli kere beni sevdiğini haykırdın.
You told me once that you loved me
¤ Sevdiğini söylemiştin Vaktiyle beni
But when he told me that he loved me... I can't describe it to you.
Ama beni sevdiğini söylediği zaman bunu sana tarif edemem.
"You loved julie, got engaged to her and you never told me?"
Julie'yi seviyordun, nişanlandınız ama bana bahsetmedin bile?
He told me he no longer loved you.
O artık seni sevmediğini söyledi.
Look, my best friend, Kelly, told me that if we were getting serious, I had to tell you the truth, and that if you really loved me, it wouldn't matter anyway.
Bak, en iyi arkadaşım Kelly, eğer ciddiysek, sana tüm gerçeği anlatmam gerektiğini ve beni gerçekten seviyorsan bunun sorun olmayacağını söyledi.
You even told me right here you loved me.
Hatta yine söyledin, burada bile beni sevdiğini söyledin.
You told me you loved him.
Bana onu sevdiğini söylemiştin.
- You told me you loved the book.
- Kitabı beğendiğini söylemiştin.
But never in all the stories you've told me have you mentioned anyone who loved you as I do.
Ama bana anlattığın hikayelerin hiçbirisinde... seni benim sevdiğim kadar seven birisinden söz etmedin.
- But you just told me that he loved you.
- Hani seviyordu seni?
Yesterday, you know, when he won the game, you know, he told me he loved me.
Dün, biliyorsunuz, maçı kazandıktan sonra, beni sevdiğini söyledi.
- Yes, they told me you loved the woods.
Evet, ormanı sevdiğinizi söylemişlerdi.
You should have told me it was hortense you loved.
Sevdiğinin Hortense olduğunu baştan söyleseydin ya.
The man you told me about loved his brother.
Bana bahsettiğin erkek kardeşini seven adam.
But mom told me how you loved him and supported him...
Ancak annem bana onu ne kadar sevdiğinizi ve ona nasıl destek olduğunuzu anlattı...
If you had told me that you loved my daughter, that would have been honourable.
Eğer bana kızımı sevdiğinizi söyleseydiniz, bu onurlu bir davranış olabilirdi.
Although you've never told me you loved me... I know deep in my heart that you love me.
Gerçi sen bana hiç beni sevdiğini söylemedin ama kalbimin derinliklerinde biliyorum ki sen de beni seviyorsun
You said if I told her I loved her she'd say it back, but she didn't man! She just stared at me!
Sen bana, eğer onu sevdiğimi söylersem, onun da bana söyleyeceğini söylemiştin, ama söylemedi, öylece suratıma baktı!
How come you never told me you loved me?
Beni sevdiğini neden bana söylemiyorsun hiç?
Honey, you once told me that you loved Saved By the Bell.
Hayatım, bir kere bana Zil Çaldı Kurtuldum'u sevdiğini söylemiştin.
What if I told you that a team of climbers on Mont Blanc had found hard proof that my husband loved me?
Dağcıların Mont Blanc'da bulduğu eski bir mektup, kocamın bana olan aşkını kanıtladı.
You know, he told me how proud he was of you and... how impressed he was with how much you loved him and how you tried to help him.
Seninle ne kadar gurur duyduğunu söyledi bana. Onu sevmenden ve ona yardım etmenden dolayı ne kadar etkilendiğini.
Look, I don'twant the opportunity to pass me by again, so I probably should've told you this a long time ago, but I've loved you since the first day I metyou.
Bak, bir fırsat daha kaçırmak istemiyorum. Bunu herhalde sana çoktan söylemiş olmam gerekirdi. İlk tanıştığımız günden beri seni seviyorum.
You got drunk, told me you loved me, and then kissed me in the service elevator
Aman Tanrım, bu harika bir şey!
And when it was almost over for me... and I was out there on them corners... not a pot to piss in, and anyone that ever knew me or loved me... cussing my name, you know what I told myself?
Ve benim için neredeyse bitmişti O köşe başlarındaydım hep... bir şeyler yapmak için değil, beni bilen, seven, adımı söyleyen... herkese bir şey yapmak için değil.
If you loved me, you would told me the truth.
- Öyleyse, beni sevmiyorsun. Sevseydin, bana gerçeği söylerdin.
Two hearts beating together, your eyes told me you loved me too, love was born from that first meeting.
Kalplerimiz beraber atıyordu. Gözlerin bana senin de beni sevdiğini söyledi. Aşk daha ilk karşılaşmada doğmuştu.
When you asked me if I ever told Natalie I loved her it struck me as an interesting question.
"Natalie'ye onu sevdiğini hiç söyledin mi" diye sorman bana çok ilginç geldi.
YOU WOULD'VE TOLD ME THAT YOU LOVED ME.
Beni sevdiğini söyleyebilirdin.