You want me to go Çeviri Türkçe
4,178 parallel translation
You want me to go up and get him?
- Gidip, getirmemi ister misin?
Do you want me to go with you? No.
- Seninle gelmemi ister misin?
Well, you want me to go back out and come back in again?
Dışarı çıkıp, tekrar girmemi mi istiyorsun?
Well, I'm assuming you're in that dress'cause you want me to go with you up to Arnold's.
Bu elbiseyi giydiğine göre, Arnold'a benim de... -... gelmemi istediğini varsayıyorum.
So do you want me to go with you?
Seninle gelmemi ister misin? - Hayır.
Where else do you want me to go?
Peki ne yapmamı isterdin?
You want me to go see Donald Trump speak?
Gidip Donald Trump'ın konuşmasını mı izleyeyim?
Yeah. Hey, you want me to go with you to that or...?
Sana eşlik etmemi ister misin yoksa...
You want me to go crazy while you watch, is that it?
Sen beni izlerken delirmemi mi istiyorsun?
Did you want me to go with you?
- Seninle gelmemi ister misin? Hayır, hayır.
You want me to go in with you?
- Seninle geleyim mi?
Maybe you want me to go find him a wife at the gay bar'?
Belki Gay barda bulusun?
And you want me to go get him?
Gidip onu getirmemi mi istiyorsun?
Do you want me to go and talk to the florist?
Çiçekçiyle konuşmamı ister misin?
You want me to go get them?
Gidip çağırmamı ister misin?
Oh. You want me to go on the road with you?
Seninle tura gelmemi mi istiyorsun?
Do you want me to go?
Gitmemi mi istiyorsun?
You want me to go home and curl up in the fetal position?
Eve gidip, cenin pozisyonunda kıvrılmamı mı istiyorsun?
Do you want to go to the beach with me?
Benimle kumsala gitmek ister misin?
You want to keep your business going here, you got to go through me.
Burada işini devam etmek istiyorsan önce benden geçmen lâzım.
I could go serpico if you want me to.
İstersen Rıza Baba da olabilirim.
♪ You don't want me ♪ I got to go.
Gitmeliyim.
If you want to yell at me, go ahead, just get it over with.
Bana bağırmak istiyorsan, bağır ama onu unutmalısın.
And if you want me to be there, of course I will go.
Orada olmamı istersen, tabii ki de geleceğim.
Really? Because I will not go through with it if you don't want me to.
Çünkü istemezseniz yapmayacağım.
You sure you don't want me to go with you?
Gelmemi istemediğine emin misin?
I guess that means you don't want to go to dinner with me anymore?
Sanırım yemeğe de çıkmayacağız?
If you want to go there, you go without me.
Eğer oraya gitmek istiyorsan, bensiz git.
I did not want to get out of bed, but you forced me to go to every sale that summer at the mall.
Yataktan dışarı çıkmak istemiyordum. Beni AVM'deki tüm mağazalara gitmeye zorlamıştın.
What do you want me to do? Go to brunch?
Geç kahvaltı mı yapalım?
You're pissed off because you don't want me to go.
Gitmemi istemediğin için kızgınsın.
I don't want to go to Dr. Jenx. I want you to help me bury my fish, damn it!
Balığımı gömmeme yardımcı olmanı istiyorum.
If you want Tron... you'll have to go through me.
Eğer Tron'u istiyorsanız beni geçmeniz gerekecek.
So you want to take care of joong-go, in other words, you'll back me up?
Yani Joong-go'nun icabına bakmak istiyorsun başka bir deyişle bana arka çıkacaksın öyle mi?
You want me to go in there high?
Delirmişsin.
- [gasps] YOU DON'T WANT ME TO GO EITHER.
Sen de gelmemi istemiyorsun.
Walk up to him and say, " you want to go out with me?
Ona git ve "Benimle çıkmak ister misin?"
For some guys, maybe, but not for me, but the thing is... and you can bite my head off if you want to... the higher you go up, the crappier you look.
Ama benim için olmaz. Olay şu ki bunu söylediğim için, istersen cezamı verebilirsin ama makâmın yükseldikçe daha beter görünüyorsun.
Do you want to go out with me?
Benimle çıkar mısın? Hayır.
Are you kidding me? Liz, you don't want to be here right now,'cause I got to go smack that woman in the face.
Liz, şu anda burada olmak istemezsin, çünkü gidip o kadının suratına tokatı indirmem gerekiyor.
The first day we worked together, you told me you boned down on your cousin'cause you didn't want to go to college a virgin.
Beraber çalıştığımız ilk gün kuzenine çaktığını, çünkü üniversiteye bakir gitmek istemediğini söyledin.
The... You want me to go behind backs?
Gizli saklı iş çevirmemi mi istiyorsunuz?
I want you to go somewhere with me.
Benimle bir yere gelmeni istiyorum.
I don't get why you'd want me to go to m.I.T.
Neden MIT'e gitmemi istiyorsun anlamıyorum.
You don't want to go to dinner with me, then then we will have dinner right here.
Madem benimle gitmek istemiyorsun o zaman burada yeriz.
I want you to go to the library and get me everything you can on Mustang.
Kütüphaneye gidip Mustang hakkında ne bulursan getirmeni istiyorum.
Let go of me, because you really don't want me to tell you a third time how things are.
Beni bırak çünkü olanları üçüncü bir defa anlatmamı istemezsin.
You want it, you got to go through me.
İstiyorsan, önce beni görmen gerek.
This is why you didn't want me to go to the Ewings after Harris Ryland beat the crap out of you for dating Emma!
Bu yüzden Harris Ryland'ın seni Emma'yla çıktığın için hırpalamasından sonra Ewing'lere gitmemi istemedin!
I need you to go to Ben Jerry's, and I want you to get me a tie-dye mug.
Ve bana desenli kupa almanı istiyorum. İçine toka koyacağım.
Go, I don't want you to see me like this.
Git artık. Beni bu halde görmeni istemiyorum.