You want to go back Çeviri Türkçe
1,829 parallel translation
Do you want to go back, Matt?
Geri dönmek ister misin, Matt?
You want to go back.
Geri dönmek istiyorsun.
You hate the house and you want to go back to New York and to our old life!
Evi sevmiyorsunuz, ve New York'taki eski hayatımıza dönmemizi istiyorsunuz.
You're always talking about how snakebit this war is... how they won't let us fight it the way we need to win it. Now you want to go back?
Savaşın kötü olduğunu söylüyorsun, bizi hiçbir zaman savaştırmayacaklar, ve sen geri gitmek mi istiyorsun?
Winkydinks, do you want to go back home?
Winkydinks eve gitmek istiyor musun?
Do you want to go back in?
Tekrar içeri girmek ister misin?
Do you want to go back in?
Hapse geri dönmek mi istiyorsun?
Do you want to go back to my... Yes.
- Acaba şeye gitmek ister misin, benim...
Do you want me to hang out with you, until you want to go back downstairs?
Aşağı inene kadar yanında kalmamı ister misin?
- You want to go back?
- Geri dönmek ister misin?
Well, if you want to go back to the Cretaceous period, we can go right now, otherwise we have to wait for a flare capable of sending us back to a time and place that's a little more useful.
Cretaceous devrine dönmek istersen hemen gidelim, ya da daha iyi bir zamana ve yere gitmek için bir güneş patlaması beklemek zorundayız.
I thought we were running away. I thought you'd stay with me after me saving you from your Da gonna kick the bollocks off you if you want to go back to that, then fuck off home I'm going to find Barry and I'm not going back to that kip no matter what you do.
Kaçıyoruz sanmıştım, baban, o kıçına tekmeyi atmadan seni kurtardığım için benimle kalacağını düşünmüştüm tüm bunları yeniden yaşamak istiyorsan defol o zaman ben Barry'i bulacağım ve ne yaparsan o köhne yere dönmeyeceğim.
- So, do you want to go back to Leeds?
- Ee, Leeds'e geri dönmek istiyor musun?
The kind of a woman that makes you want to go back in time to before you met her.
Öyle bir kadın ki, onunla tanışmadan önceki zamana ışınlanmak istiyorsun.
You want to go back, don't you?
Geri dönmek istiyorsun, değil mi?
- Do you want to go back to the orphanage?
- Yetimhaneye geri dönmek istiyor musun?
Do you want to go back to that group home we got you out of?
Seni aldığımız o grup evlerine geri dönmek ister misin?
- Now you want to go back, huh?
- Şimdi de geri dönmek istiyorsun ha?
Do you want to go back to my place and smoke out?
Bana gelip içmek ister misin?
You want to go back to the streets?
Yine sokaklara mı dönmek istiyorsun?
If you want to go talk to her, I can just go back to my desk and wait...
Bak, onunla konuşmak istersen, eski masama gider ve beklerim- -
you want me to go behind his back?
Arkasından iş çevirme mi istiyorsun?
I want you to go back to London tomorrow.
Yarın Londra'ya dönmeni istiyorum.
You don't want to go back to Luke and Rani?
Luke ve Rani'ye geri dönmek istemiyor musun o zaman?
Hey, Leary, if you want to have a tea party, go back to Boston.
Leary, çay partisi vermek istiyorsan Boston'a geri dön.
You want to... go back?
Geri dönmek ister misin?
I want you to go back to the day of the accident.
Kaza gününe geri gitmeni istiyorum.
I thought you'd want to go back to Brideshead one day.
Bir gün Brideshead'e geri döneceğini umuyorum.
I don't want you calling me up crying... how you can't go to Grandma's funeral back in Tennessee.
Sonra bir cenazeyi defnetmek için, Tennessee'ye geri gelmek için ağlamayın.
Listen, you want your wife back as much as I want to go home to my family.
Dinle, sen de karını en az benim evime, aileme gitmek istediğim kadar istiyorsun.
You don't want to go back.
Geri dönmek istemiyorsun.
You want me to go back and shake my tits for him?
Gidip ona göğüslerimi sallamamı mı istiyorsun?
But if it's okay with you, I'd like to stay at your house because I don't want to go back to the condo.
Ama sakıncası yoksa sende kalmak istiyorum, çünkü eve dönmek istemiyorum.
You don't want to go back to that.
Ona geri dönmek istemiyorsun, değil mi?
"Now I want you to go back and gather up every last feather that flew out on the wind!"
"Şimdi gitmeni ve..." "... rüzgârda savrulan tüm tüyleri toplamanı istiyorum! " demiş.
I'm just gonna go get her and I want to bring her back, and then I'm gonna find you guys.
Oraya gidip karımı almak istiyorum, sonra da sizi bulurum.
You want me to quit my shore job, go back out on the rigs and get out of your hair?
Karadan ayrılmamı istiyorsun, değil mi? Petrol kulesine dönüp başından def olmamı.
While the man in your life does not rule, you do not want to go back there.
Gitmez. Hayatının erkeği başa geçmeden gitmez.
Now, you as the M.E., if you want to go another way, you pull the story back and re-edit.
Ama sen genel editör olarak başka türlü yapmak istiyorsan haberi durdurup yeniden düzenleyebilirsin.
She said you can go back inside if you want to.
İstersen içeri girebileceğini söyledi.
You must really want to go back to sona.
Gerçekten Sona ya dönmek istiyor olmalısın.
You want to end up back in Fox River, you just go right ahead.
Fox River'a dönmek mi istiyorsun, önden buyur.
Do you want to go around back?
Arka tarafa dolaşmak ister misin?
Look, I didn't want to go behind your back, but you didn't leave me any choice.
Bak, arkandan iş çevirmek istemezdim ama bana başka seçenek bırakmadın.
Look, I didn't want to go behind your back, but you didn't leave me any choice.
Bakın, ben arkanızdan iş çevirmek istemezdim, Ama bana başka şans bırakmadınız.
You don't want to find yourself in the lower class when you go back to school, do you? No.
Okula geri döndüğünde kendini düşük sınıfların içinde bulmak istemezsin, değil mi?
If you don't want to go, grandma can not make you go, but my brother won't come back for you again.
Gitmek istemiyorsan, büyük annen tek başına gitmene izin vermeyecek. Abim, senin için tekrar gelmeyecek.
You want me to go back and work for her?
İşe geri dönmemi ve O'nun için çalışmamı mı istiyorsunuz?
I want you to go play video games. Come back in an hour.
Video oyunu oynamaya gidin ve bir saat içinde gelin.
Tomorrow I want you and Wendy to take the van and go back down.
Yarın sen ve Wendy kamyoneti alıp aşağıya geri inin.
What I want is for you to give me that equipment and then to go back east with all the other faggots that think that New York City's the only place on Earth.
Senden istediğim ekipmanı bana vermen ve New York'u dünyadaki tek yer sanan ibnelerle defolup doğuya gitmen.