You were right about one thing Çeviri Türkçe
75 parallel translation
You were right about one thing, Pam :
Bir konuda haklıydın Pam :
I guess you were right about one thing.
Galiba bir konuda haklıydın.
But you were right about one thing.
Ama diğer dediğin doğru
You were right about one thing :
Bir bakıma haklı sayılırsın aslında.
Maybe you were right about one thing.
Ama bir konuda haklı olabilirsin.
You were right about one thing, Kyodai.
Bir konuda haklıydın, Kyodai.
You were right about one thing.
Tek bir şey hakkında haklıydın.
You were right about one thing, Koroth.
Bir konuda haklıydın Koroth.
You were right about one thing.
Bir konuda haklıydın.
Well, you were right about one thing.
Bir şey hakkında haklıydın.
You were right about one thing.
Bir şey hakkında haklıydın.
You were right about one thing.
Birşey konusunda haklıydın.
YOU WERE RIGHT ABOUT ONE THING, THOUGH.
Yinede 1 konuda haklıydın.
You were right about one thing, Master.
Bir konuda haklıydınız, Usta.
You were right about one thing, Angelus.
Bir tek şey hakkında haklıydın, Angelus.
Seamus, you were right about one thing.
Seamus, bir şey hakkında haklıydın.
In any case, you were right about one thing.
Her halükârda, bir konuda haklıydın.
But you were right about one thing.
Ama tek bir konuda haklısın.
You were right about one thing...
Bir konuda haklıymışsın.
And you were right about one thing, you are a CPA.
Ve bir konuda haklıydınız. Siz bir YMM'siniz.
You were right about one thing, though.
Bir şey konusunda haklıydın ama.
But you were right about one thing, it's your decision, and I don't want you getting arrested trying to find the stuff yourself.
Ama bir konuda haklıydın, bu senin kararın, ve bu şeyi kendi başına bulmaya çalışırken tutuklanmanı istemedim.
You know, you were right about one thing, julia.
Biliyorsun, bir konuda haklıydın Julia.
I'm afraid you're a day late and a dollar short. But you were right about one thing.
Çok geç kaldın ama bir konuda haklısın.
You were right about one thing - that neighbour Elliot being all broken up about Rita.
Bir konuda haklıydın : Komşuları Elliot Rita konusunda çok üzülmüştü cidden.
No, no, you were right about one thing.
- Hayır, tek konuda haklıydın.
You were right about one thing.
- Bir konuda haklıydın.
And you make sure you sleep with one eye open,'cause you were right about one thing. I don't play by the rules.
Benimle oynamak istiyorsan, buna açığım
You were right about one thing :
Bir şeyde haklıydın.
You know what? You were right about one thing yesterday.
Biliyor musun, dün gece bir şey konusunda haklıydın.
You were right about one thing.
Bir şey konusunda haklıydın.
You were right about one thing, though.
Bir konuda haklıydın ama.
Because you were right about one thing.
Çünkü tek bir şeyde haklıydın.
Yeah, you were right about one thing, Matt!
Evet, bir konuda haklıydın Matt!
You know what? You were right about one thing, though.
Biliyor musun, bir konuda haklıydın gerçi.
- You were right about one thing.
- Bir konuda haklıymışsın.
Sara, you were right about one thing.
Sara, bir konuda haklıydın.
And you were right about one thing.
Ve bir konuda haklıydın.
You were right about one thing.
Haklı çıktın.
Well, you were right about one thing.
Bir konuda haklıydınız.
Thanks, Franny, but you were right about one thing.
Teşekkürler, Franny, ama sen bir konuda hakliydin..
You were right about one thing, you know?
Bir konuda haklıydın yalnız.
So what's it going to be, Elena? Mm... You were right about one thing, Sondra.
Ee, nasıl yapıyoruz, Elena? Tek birşey konusunda haklıydın, Sondra.
That's the one thing you were right about.
Bu senin haklı olduğun bir konuydu.
The whole flip-flop-and-board-short thing is cute now but what about when you're the old man sitting at the bar and nothing in your pocket but sand and you're drooling and you're going on and on about how you... You were the one who found the Zephyr. It was you until Bates came along and he stole that shit right from under you.
Bütün bu hızlı yaşa-hayat kısa ayakları şirin ama barda oturan yaşIı adam sen olduğunda ve cebinde kumdan başka birşey olmadığında ve ağzından salyalar akıtarak Bates gelene kadar nasıI Zephyr'i bulanın aslında sen olduğunu ve onu senden çaldığını anlatır durursun.
And you know what? You guys were right about one thing, though.
Bir konuda haklıydınız ama.
You were dead right about one thing.
Tek bir şey için ölüyordun.
That was the ONE thing you were right about.
Bu haklı olduğun tek şeydi.
You were right about one thing.
Bir konuda haklısın.
You know, you were right about everything you said yesterday, except one thing.
Dün söylediğin her şeyde haklıydın bir şey hariç.
Aah! You were right about one thing.
Bir konuda haklıydın.