You won't tell anyone Çeviri Türkçe
298 parallel translation
You won't tell anyone you saw me in there, will ya?
Beni içeride gördüğünü kimseye söylemezsin, değil mi?
Well, you won't tell our private affairs to anyone else.
Kişisel meselelerimizi kimseye anlatmanı istemiyorum.
Promise me you won't tell anyone what you've told me.
Bana anlattıklarını kimseye söylemeyeceğine söz ver.
You promise you won't tell anyone?
Kimseye söylemeyeceğine söz verir misin?
You promise you won't tell anyone?
Söz veriyor musun?
As long as you won't tell anyone about last night
Geçen geceden kimseye bahsetmezseniz...
So if there is anyone else around you should tell us... so that they won't be killed by accident.
Bu yüzden, etrafta başka biri varsa, bize söylemelisiniz. Yoksa onu kazayla vurabilirler.
You won't tell anyone about this letter, will you?
Bu mektuptan kimseye bahsetmezsin, değil mi?
Well, you won't tell anyone I told you.
Sana söylediğimi kimse bilmesin.
You won't tell anyone?
Kimseye söyleme olur mu?
I won't force you, but please don't tell anyone.
Sizi zorlamayacağım, ama lütfen kimseye söylemeyin.
We won't ever tell anyone anything about you!
Kimseye sizinle ilgili bir şey söylemeyeceğiz!
Swear you won't tell anyone. Swear it.
Kimseye söylemeyeceğine yemin et..
You won't tell anyone, will you, Eddie?
Hiç kimseye anlatmayacaksın değil mi Eddie?
- Promise you won't tell anyone.
- Kimseye söylemeyeceğine yemin et.
- You won't tell anyone, will you?
- Kimseye söylemezsin, değil mi?
You won't tell anyone, will you?
Kimseye söylemeyeceksin, değil mi?
You can rest assured, I won't tell anyone.
Bunu kimseye anlatmayacağımdan emin olabilirsin.
Promise me that you won't tell anyone.
Kimseye söylemeyeceğine dair söz ver!
You won't tell anyone will you?
- Kimseye söylemezsin değil mi?
You won't tell anyone about my oversleeping this morning?
Bu sabah uyuyakalmamdan kimseye bahsetmeyeceksin, değil mi?
Of course, none of those women were clients, but I won't tell anyone if you won't.
Tabi, bu kadınlardan hiçbiri müşteri değil ama, sen kimseye söylemezsen ben de söylemem.
- You won't tell anyone about this?
- Kimseye söylemezsin, değil mi?
Promise you won't tell anyone about this.
Kimseye söylemeyeceğinize söz verin.
Give me your word you won't tell anyone.
Bana söz ver, kimseye söylemeyeceksin.
Promise you won't tell anyone.
- Kimseye söylemeyeceğine söz ver.
I won't tell anyone who you are.
- Kimseye senin kim olduğunu söylemeyeceğim.
If you spoke to anyone about our plans to kill the senator tell me now and I won't have to use this.
Eğer senatörü öldürme planlarımızdan kimseye söz ettiysen... bana şimdi söyle... ben de o zaman bunu kullanmak zorunda kalmam.
You have to promise me you won't tell anyone.
Bana kimseye söylemeciğini söz vermelisin.
I won't tell anyone it's you.
Kimseye sizin olduğunuzu söylemem.
Swear you won't tell anyone.
Kimseye söylemeyeceğine söz ver.
If you tell anything to anyone, the consequences won't be good.
Eğer başkalarına birşey anlatırsan, senin için iyi olmaz. Anladın mı?
Tim, I won't tell anyone you threw up.
Kustuğunu kimseye söylemem.
You won't tell anyone about me, will you?
Kimseye benden bahsetmeyeceksin, değil mi?
How do you know I won't tell anyone who you really are?
Senin kim olduğunu kimseye söylemeyeceğimi ne biliyorsun?
I'll answer that question if you promise you won't tell anyone.
Kimseye söylememeye söz verirsen, bu sorunu yanıtlarım.
You won't tell anyone, will you? - Never
- Kimseye bahsetmeyeceksin, di mi?
Why won't you tell anyone?
İdrak etmesini sağladım.
- But I won't tell anyone that you were standing in the jungle and...
- Ama ben hiçkimseye söylemem sen ormanda buraya......
- You won't tell anyone, right?
- Kimseye söylemeyeceksin, değil mi?
- Promise you won't tell anyone.
- Başkasına söylemeyeceğinize söz verin.
When God comes knocking at your door, you won't need me or anyone else to tell you what that sound is.
Kapın çaldığında gelenin Tanrı olduğunu anlamak için ne bana ne de bir başkasına ihtiyacın olacak.
You won't tell anyone, will you?
Kimseye söylemezsiniz, değil mi?
I swear I won't tell anyone. No, it doesn't count until you shake my hand.
Kimseye söylemeyeceğime yemin ederim
Okay, but you gotta promise you won't get mad or tell anyone, especially Bart.
Tamam, kızıp köpürmeyeceğine dair söz vermelisin, özellikle Bart'a.
I won't tell anyone where you are.
Nerede olduğunu kimseye söylemem.
You won't tell anyone.
Artık kimseye söylemezsin.
I won't tell anyone if you don't.
Eğer istemezsen kimseye anlatmam.
Dave, you won't tell anyone, will you?
Kimseye anlatmazsın, değil mi?
Promise me you won't tell anyone.
Kimseye söylemeyeceğine yemin et.
I won't tell anyone where you're from.
Kimseye nereden geldiğini söylemeyeceğim.
you won't be alone 42
you won't believe it 101
you won't get away with it 31
you won't regret it 135
you won't get it 34
you won't understand 27
you won't see me again 20
you won't be disappointed 56
you won't say anything 21
you won't do it 38
you won't believe it 101
you won't get away with it 31
you won't regret it 135
you won't get it 34
you won't understand 27
you won't see me again 20
you won't be disappointed 56
you won't say anything 21
you won't do it 38