Youtube Çeviri Türkçe
1,181 parallel translation
It's me! Four : "unless you want to see it 80 times a day, for the next month, never show Robin a youtube clip of an animal playing a musical instrument."
Eğer onu gelecek ay günde 80 defa görmek istiyorsan asla ona hayvanların çalıp söylediği Youtube kliplerinden gösterme.
YEAH. YOUTUBE COULDN'T TAKE IT ANYMORE?
YouTube sana daha fazla katlanamadı mı?
I deduce that one of your colleagues was messing around on YouTube...
Mantıken, meslekteşlarınızdan biri youtube'ta dalga geçiyor...
Is there anything new in youtube?
Youtube'da yeni bir şeyler var mı?
You know, when I was your age we couldn't film our pranks for YouTube.
Bilirsin, senin yaşındayken daha ortalıklarda Youtube çıkmamıştı.
Attention, people of YouTube, today I am setting a reindeer free.
Youtube kullanıcılarının dikkatine. Bugün bir ren geyiğini özgür bırakmayı planlıyorum.
If you'd like to see the look on your stupid face this video is being instantly uploaded to YouTube.
Eğer yüzündeki aptal ifadeyi görmek istersen, bu video şu anda YouTube'a yükleniyor.
Hey, honey. I'm kind of a big deal on YouTube, okay?
Hey, Tatlım, Youtube'da çok tanınmış bir kişiyim tamam mı?
I mean as you tube hall of fame moments goes, it was Matt Lauer versus Marshall, and then that monkey pissing'in his own face.
O zamanlar YouTube'da ilk 100'de birinci sırada senin Matt Lauer röportajın arkasından da yüzüne işeyen maymun gelirdi.
Well, I thought about firing it up on YouTube.
Youtube'a vermeyi düşündüm...
On YouTube it looked like you got your ass kicked.
Yotube'ta çok kötü dayak yemiş görünüyordun.
Hey, look, we got 80,000 hits on YouTube already.
Dinle bak, şimdilik YouTube'da 80,000 kez tıklandık.
Hope you got some good moves on you buddy boy if it gets on Youtube.
Youtube'a düşersen umarım iyi performans göstermişsindir.
On YouTube there is a video that was shot at this place called Gramacho.
Orada bir vidyo var Gramacho denilen bir yerde çekilmiş.
So what we did, we got on YouTube.
Biz ne yaptık, YouTube'a girdik.
You'll end up on YouTube, blowing Lassie in a ditch.
Sonun, hendeğin içinde bir köpeğe sakso çekerken ki görüntün YouTube'a düşmüş olur.
- You can see it on YouTube if you want.
- Açın, Youtube'da izleyin.
What, the YouTube?
Bildiğimiz Youtube mu?
We're putting it on YouTube!
YouTube'a koyacağız!
Besides, have you seen the video of you rescuing Marmaduke on YouTube?
Ayrıca Marmaduke'u kurtarmaya çalışmanın videosunu YouTube'da gördün mü?
Besides, I don't care if the Ridgefield mascot getting ploughed got over
Ayrıca Ridgefield maskotunun düşüşünün YouTube'da binden fazla...
- a thousand hits on YouTube.
-... izlenmiş olması umurumda değil.
I'm looking At youtube and shit While we're flying.
Uçarken Youtube'a falan baktım.
We're gonna put the whole thing on YouTube.
Youtube'a koyacağız.
Your surgery is one of the featured videos on YouTube.
Videonuz Youtube'ta en çok izlenenlere girmiş.
And'YouTube', who knows how many times.
Ve YouTube'de Kim bilir kaç kez?
That your ransom video already has 47,000 hits on YouTube.
Fidye istediğin video şimdiden YouTube'da 47.000 hite ulaştı.
The first time I heard Mozart was on YouTube.
Mozart'ı ilk kez YouTube'da dinledim.
Poppy YouTubed him.
Poppy'le YouTube'da izledik.
- Uh, yeah. I just watch YouTube videos.
- Evet.Youtube videoları izledim.
Let me see if I can't recreate their decision. Upon viewing the youtube video of you starting a rob room brawl on stage, and then walking out on your remaining 2,000 fans, powers that be got together and said, "Wait a minute, this guy is actually ridiculous!"
Bence biletlerini yaktığın iki bin kişinin önünde bir grup üyesiyle sahnede kavgaya tutuştuğun internetteki görüntülerin yüzünden olabilir.
You got dropped and now this thing with Youtube.
Youtube'ye yüklenen bu video da cabası.
I'm posting this on YouTube.
- Bunu YouTube'e yükleyeceğim.
Between this and posting Coach Sylvester's personal video on YouTube, you guys are getting a pretty bad reputation.
Bu liste ve Koç Sylvester'ın şahsi videosunu YouTube'a yükleyerek kötü bir ün salmaktasınız.
But I saw your YouTube video, Sue, and I realized that now is the time to save it- - and possibly you.
Ama senin YouTube videonu gördüm Sue ve şimdi şarkıyı kurtarmanın vakti geldiğini anladım ve bir ihtimalle seni de.
That's gotta be worth at least a million hits on YouTube.
Youtube'da en az bir milyon kez tıklanacaktır.
You know how many people are going to watch that video on YouTube? Yeah.
O videoyu YouTube'da kaç kişi izleyecek biliyor musun?
Whatever you say there, YouTube.
Değil mi Bobby? Doğrudur YouTube.
They call me YouTube around the place. No kidding.
Bana burada YouTube diyorlar.
We were gonna put it on YouTube, man.
YouTube'a koyacaktık.
You text your friends, you post inappropriate pictures of yourself on MySpace, - go watch Youtube.
Arkadaşlarına mesaj at, MySpace'e uygunsuz fotoğraflarını koy, git YouTube'da bir şeyler izle.
- I don't want to watch Youtube.
- YouTube'u izlemek istemiyorum.
I hate Youtube.
YouTube'dan nefret ediyorum.
I thought you hated Youtube.
YouTube'dan nefret ettiğini sanıyordum.
And then there are the time-wasting sites Like twitter, youtube.
Twitter, Youtube gibi zamanını boşa harcayan siteler var.
He has this show on YouTube where he rides... this rocking horse and talks to fake enemies.
Youtube'da bir şovu var bir sallanan at sürdüğü ve uydurma düşmanlar ile konuştuğu.
I'm actually a big fan of your work on the YouTube.
Aslında Youtube'daki çalışmalarının büyük bir hayranıyım.
He's kind of a big deal on YouTube.
Youtube'da çok önemli biri sayılır.
Damn it.
Şu youtube videoları gibi yedekte oturup maçı kaydeden, herkesin sevdiği biri olur diye ümit etmiştim. Kahretsin.
YouTube, man!
YouTube dostum!
- unless we want to end up on Youtube.
Yoksa kendimizi youtube'da bulacağız.