Zag Çeviri Türkçe
707 parallel translation
He's riding zigzag.
Atına zig zag yaptıryor.
That tin can zigs right into us.
O teneke zig zag çizerek tam üstümüze geliyordu.
Will you please not zig zag, and stay on the road?
- Buyurun. Rica etsem sadece yoldan yürüseniz... sağa sola sapmasanız?
And it was going across the sky, and it flashed three times at me and zigzagged and whizzed off.
Gökyüzünde giderken, üç defa çaktı sonra zig zag çizerek kayboldu.
You zig, I'll zag.
Sen bir tarafa, ben diğer tarafa.
It expands into zag.
Oyunculuk yetenegi gelismis.
Zigzag, KITT!
Zig zag yap KITT!
Take my sleigh.
Kızağımı al.
On the Bey's sleigh... she goes on the long journey to the next village.
Bey'in kızağında.. o sonraki köye uzun bir yolculuğa çıkar.
well, 1 do know that people come up here don't usually make a buggy ride out of it.
Buraya kadar gelenlerin... genelde bir kızağı posta arabasına çevirmediklerini ziyadesiyle bilirim.
You sure will need more dogs 1 you're gonna ride that sled.
Eğer kızağın üzerine binecekseniz elbet daha fazla köpeğe ihtiyacınız olacak.
Stop this sled!
Durdurun şu kızağı!
Your dog is to pull the sled a hundred yards from the standstill.
Köpeğiniz kızağı başlangıç noktasından itibaren 100 metre çekecek.
Dog is gonna draw a sled. Just stand there.
Köpek kızağı tam ordan itibaren çekecek.
We'II have to cache the sled later on and build a boat.
Kızağı sonra kullanırız diye saklamak ve bir sal yapmak için gerek.
It seems like he left his sled togo hunting for food then couldn't find hís way back.'
Galiba yiyecek bulmak için kızağından ayrılmış ve... sonra da yolunu kaybetmiş.
- They've stolen my sled.
- Kızağımı çaldılar.
You took a sled that did not belong to you.
Sana ait olmayan bir kızağı aldın. Bu çocuğu çaldın!
We'd better hide this sleigh someplace or the kid's gonna want to go for a ride.
Bu kızağı saklasak iyi olur yoksa çocuk hemen binmek ister.
The ship will be cradled on a rocket-propelled undercarriage which will be automatically released.
Gemi, kaydırağın üstündeki roket iticili bir kızağın üzerine oturtulacaktır ki bu kızak kalkışın sonunda otomatik olarak gemiden ayrılacaktır.
Go to the crane and use the hook to stop the undercarriage.
Vince git ve kancasını kızağa tak, kızağı durdurmak için kullan.
That's the specimen stage I suppose.
Şu numune kızağı sanırım.
This is the specimen stage.
Numune kızağı burası.
Oh, what fun it is to ride in a one-horse open sleigh
Ooo, atlı kızağı sürmek ne eğlenceli
Comes from swingin that 10-pound sledge.
Beş kiloluk kızağı taşıdığın için olmuştur.
Austrian pilot and astronomer Valier's rocket sledge attained the speed of 100 km per hour with a passenger
Avusturya'lı pilot ve astronom Valier roket kızağında, işletmeci firmaya ait bir yolcu ile 100 km. hıza ulaştı.
Take whichever woman you want as long as you reload my sled.
Kızağımı yeniden yüklediğin sürece istediğin kadını al.
You will get your sled ready.
Sen kızağını hazırla.
He must bring his own sled.
Kendi kızağını getirmesi gerek.
Where is your sled?
Kızağınız nerede?
If you sleep dogs will eat sled or you.
Uyursan, köpekler kızağı yada seni yer.
Someone would rather lend his wife than his sled.
Biri kızağı yerine karısını kiralamayı tercih eder.
You lend your sled it comes back cracked.
Kızağını kiraya verirsin kırılmış olarak geri gelir.
My sleigh is double-parked!
Kızağımı yolun ortasına park ettim!
Korostelyov, the rope on my sleigh is worn out.
Korostelyov, bizim atlı kızağın üzerindeki ipler yıpranmış!
Somebody's taking my sleigh.
Biri kızağımı kaçırıyor. Amber...
Suddenly there was a man with a gun, and he took the sleigh and Amber.
Silahlı biri, kızağı ve Amber'i kaçırdı.
I'll have to bring our sledge. Hurry.
Kızağı getiririm.
You enjoy the skiing or the bobsleigh perhaps?
Kayak yapmayı veya kızağı sever misiniz?
Then he goes for a sleigh ride
Kızağına biner
I've got a sleigh, too!
Benimde bir kızağım var!
Do you like sleigh-ridding?
Atlı kızağı sever misin?
This lady has a sleigh like yours.
Bu kadının senin gibi bir kızağı vardı.
- Use the sled if you want.
İstersen kızağı kullan.
Train, they wouldn't know a train if they ran over it with a dogsled.
Köpek kızağıyla giderken karşılaşmadılarsa tren bilmezler.
I ain't gonna let them hitch me to no damn dogsled.
Beni işe yaramaz köpek kızağına bağlamasına izin vermeyeceğim.
You got the skates, the sled.
Patenlerin vardı, kızağın vardı.
Maroof... load up the sledge.
Maruf, kızağı yükle.
Get in the sled and get going.
Kızağı alın ve gidin.
Don't sway.
Zig zag çizmeyi bırak.
You wanna give me the, uh, headings on our final approach, and we'll get this sled in for ya.
Son yaklaşma koordinatlarımızı verirseniz bu kızağı indiririz.