Zaheer Çeviri Türkçe
183 parallel translation
- hello Zaheer.
- Merhaba Zaheer.
"Zaheer, can anyone from your family come here?"
Zaheer, ailendeki herkesi buraya çağırabilir misin?
"Look, Zaheer... sit."
Bak Zaheer... otur.
Zaheer you'II need to be brave.
Zaheer cesur olman gerekecek.
- Look Zaheer, finish your meeting. "
- Bak Zaheer, toplantından sonra görüşelim.
"Zaheer, God willing, you'II be fine."
Zaherr, inşallah iyi olacaksın.
Zaheer...
- Zaheer...
Zaheer.
Zaheer.
Who's Zaheer?
- Zaheer kim?
Are you Zaheer?
- Zaheer sen misin?
"Brother Zaheer, he'II finish the rest of the dance for you."
Zaheer kardeşim, kalan dansımızı senin için bitireceğiz.
And what about Zaheer's face?
Ya Zaheer'in yüzüne ne demeli?
Zaheer wants to meet her.
Zaheer onu görmek istiyor.
Zaheer is dying.
Zaheer ölmek üzere.
Brother Zaheer!
Zaheer kardeş!
"How's Rina, brother Zaheer?"
Rina nasıldı? Zaheer kardeş?
It's Zaheer!
Zaheer'le ilgili..
Zaheer?
Zaheer mi?
"Dump the tension, brother Zaheer!"
Rahatla Zaheer kardeşim!
Brother Zaheer!
Zaheer!
Brother!
Zaheer!
"If I knew how, I would have saved Zaheer."
Bilseydim zaten Zaheer'i kurtarırdım!
"Last night, Zaheer died thinking I'm a doctor..."
Zaheer dün gece öldüğünde doktor olamayacağımı anladım.
Sorry brother Zaheer!
Üzgünüm Zaheer!
Your Honour, Prosecution Counsel Mr. Zaheer Khan was very quick to..
Sayın Yargıç, ceza avukatı Bay Zaheer Khan çok kolayca...
But Mr. Zaheer Khan forgets..
- Ama Bay Zaheer Khan unutuyor ki...
Is it okay if I have dinner at Zaheer's tonight?
Bu akşam Zahir'in evinde yemek yiyebilir miyim?
Huh? Zaheer is coming here the day after tomorrow.
Zahir yarından sonraki gün geliyormuş.
Hey, Zaheer.
Zahir!
Is this your first time abroad, Zaheer?
Yurt dışına ilk kez mi çıktın, Zahir?
Oh, this is my nephew, Zaheer, Ismat appa's ( sister ) son.
Bu yeğenim Zahir. İsmet'in oğlu.
Zaheer, I'm running late for an appointment.
Zahir, toplantıya geç kalıyorum.
Hello. That's my nephew Zaheer.
Bu benim yeğenim Zahir.
What do you make of this radical Imam situation, Zaheer?
Şu radikal imam durumuyla ilgili ne düşünüyorsun, Zahir?
Zaheer, I...
Zahir, ben...
Zaheer is there.
Zahir orada.
Found this in Zaheer's room.
Bunu Zahir'in odasında buldum.
I found out you've been meeting with Zaheer, Junaid.
Zahir ile buluştuğunu biliyorum, Cüneyt.
Darn you. Zaheer!
Siktir git.
Zaheer!
Zahir!
Zaheer, don't do this.
Zahir, bunu yapma.
I beg of you, Zaheer.
Yalvarıyorum.
You do not want to do this, Zaheer.
Bunu yapmak istemiyorsun, Zahir.
Zaheer, you do not want to do this.
Zahir, bunu yapmak istemiyorsun.
If you do this Zaheer, these officers will kill you.
Bunu yaparsan, arkamdaki polisler seni öldürecek.
Please Zaheer...
Lütfen Zahir.
And Zaheer?
Zahir?
When did this happen to Zaheer?
Bunu Zahir'e ne zaman yaptın?
I'm sorry about Zaheer.
Zahir için çok üzgünüm.
My indian operations are very important to me, Zaheer, Nothing should change in it, at any cost,
Hindistan da ki görev benim için çok önemli Zahir şartların değişmesi başka şeyleri değiştirmemeli
Zaheer?
Zahir mi?