English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Z ] / Zara's

Zara's Çeviri Türkçe

70 parallel translation
You left out the part where Lady Zara succumbs to the duke's rival.
Lady Zara'nın Dük'ün rakibine yenildiği yerde kalmıştın.
Jack Szostak at Harvard Medical School is on a quest to solve one of life's biggest mysteries - - how the earliest life-forms walled themselves in, defined "me" from "not me."
Jack Szostak Harvard Tıp Okulundan yaşamın büyük gizemlerinden birini çözme arayışında - - nasıl oluyor da ilk yaşam formları kendinden bir zara sahip, "Ben" tanımlı "Bana bağlı" değil.
If you, me, every star, every galaxy in the cosmos is stuck on a three-dimensional brane, then a fourth dimension wouldn't have to be a tiny fraction of an atom.
Eğer sen, ben, tüm yıldızlar, evrendeki tüm galaksiler üç boyutlu bir zara sıkışmış haldeysek o halde dördüncü boyut atomun küçük bir parçası olmak zorunda değil demektir.
And it turns out that all the matter we know about, and also the forces through which they interact, might all be stuck on a brane through this mechanism, except for gravity.
Yani ortaya çıkıyor ki, tüm bildiğimiz kuvvetlerin etkileşimde bulunduğu tüm şeyler, bu mekanizma aracılığıyla, zara sıkışmak zorundalar. - yerçekimi hariç -
There's no mechanism that makes it stick to a brane.
Yerçekimini, zara sıkıştıracak hiçbir mekanizma yoktur.
If somebody's getting hurt that's what you do, try to help.
Eğer birileri ona zara vermeye kalkıyorsa yapılacak tek şey, yardım etmeye çalışmaktır.
Trying to take advantage of a naive amateur by alternating odd dice and even dice, huh?
Çift zardan tek zara geçişin avantajını kullanmaya çalışıyorsun, öyle mi?
'Stay tuned after this message for Zara's closing feature'on The Warrior of the Centare.'
Zara'nın bu mesajdan hemen sonraki programı için bu kanalda kalın : "Haftanın Savaşçısı."
'Stay tuned after this message for Zara's closing feature'on The Warrior of the Centare.'
'Zara'nın bu mesajdan hemen sonraki programı için bu kanalda kalın 'Haftanın Savaşçısı.'
I think that the Samurai Killer... is under someone's instruction to harm me.
Sanırım o katil samuray bana zara vermek için... biri tarafından tutulmuş olmalı
- It's just a roll of the dice.
- Sadece bir zara bakar.
That's'cause he chopped off his right thumb with the table saw.
Sağ başparmağını hızara kaptırdığı için solak o.
I was the only one remotely close to the dura.
Dış zara yaklaşan bir tek bendim.
He's gonna burn for all of the other people he's hurt, all of the other lives he's destroyed, including yours.
Zara verdiği bütün o insanlardan dolayı yanacak, mahvettiği bütün hayatlardan dolayı, seninki de dâhil.
I'll try and chase it to the outer rim.
Onu dış zara kadar takip edeceğim.
- I think he's damaged goods... real damaged.
- Bence o iyi şeylere zara vermiş... gerçek zarar..
Queen Zara today appeared at the opening of a new waste reclamation plant in Plaistow.
Bugün Kraliçe Zara, Plaistow'daki yeni atık işleme fabrikasının açılışına katıldı.
And there's nerve damage.
Ve sinirler zara görmüş.
But not today. My mom's gonna kill us.
Hey, millet, yarım kilo tereyağı ve hızara ihtiyacım var.
What's the hussy thrown now!
Aşiftenin kurduğu zara bak ya!
He's dead. He can't hurt you anymore, okay?
Artık sana zara veremez, tamam mı?
Well, I still don't understand why you're marking dice you're not gonna use, and don't give me that bull about them wanting to see them after because I'm the one who's supposed to get rid of them.
Hala anlamıyorum, neden kullanmayacağın zara işaret koyuyorsun, bir daha göreceğini de söyleme sakın çünkü senden sonra onlar benim elimde olacak.
And as the full implications of the number of dead and injured and the destruction to property became apparent, it's also clear that the South now has a serious security problem of its own.
Ölü ve yaralıların gerçek sayısı elimize ulaşıp binalarda ortaya çıkan zara görülmeye başlandıkça artık Güney'in de ciddi bir güvenlik sorunu olduğu da netlik kazanıyor.
I'll wear my sneakers, trousers and......... the tight shirt that we snatched from Zara's... remember?
Spor ayakkabılarımı ve kumaş pantolonumu giyerim Zara'dan afırdığımız dar gömleğimi giyerim. Hatırladın mı?
- and big shock, she's not answering her cell. - Oh, no problem. Come on in.
Ben marketteyken Ana'nın kızara bakması gerek ne sürpriz ki telefonunu açmıyor.
Unlike most board games you might be familiar with, role-playing games often use a 20-sided dice.
Masa oyunlarının aksine, rol yapma oyunlarında sıkça kullanılan 20 kenarlı zara aşinasındır herhâlde.
'Hey, that's Zara's!
Bu, Zahra'nın!
I mean if you can't, then don't worry, because Zara's great, and I'll be waiting, if you check out, in a friendly way... not like a vulture... to check in.
Ben bekleyeceğim, sen ölürsen diye. Arkadaşça bir şekilde ben devreye gireceğim. Akbaba filan gibi değil.
I'm thinking about Zara's needs. Look, I can't speculate on that, but I'll be frank with you.
Bu konuda bir şey söyleyemem ama size dürüst olayım.
'Oh, bollocks.' Zara, I think Ben's trying to tell you something with his foot.
Zahra, bence Ben sana ayağıyla bir şey anlatmaya çalışıyor.
That's brilliant, Zara!
- Bu harika Zahra. Lanet olasıca.
This is the wing membrane, which, in life, would have been less than a millimetre thick, and yet, it's so perfectly preserved you can see within it all the tiny details of little structures that would have given that membrane strength.
Bu hayvan hayattayken 1 mm'den daha ince olan bir kanat zarı ve zara gücü veren küçük yapıların tüm minik detaylarının bunun içinde ne kadar mükemmel korunmuş olduğunu görebilirsiniz.
This was Zara's idea.
Bu Zara'nın fikriydi.
Last time, at Zara's party.
En son, Zara'nın partisinde.
If he does, his wife Zara will kill him.
Eğer yaparsa, karısı Zara O'nu gebertir. Yaa!
If Zara's recommends, Abbas won't refuse.
Eğer Zara önerirse, Abbas reddetmeyecektir.
I work at Zara on the shop floor.
Zara'da çalışıyorum. Üretim bölümünde.
It's from Thus Spake Zara...
Bu Böyle Buyurdu Zer...
Zara's just emailed, the photos are here.
Zara e-posta yolladı, resimlerde burda.
You're either going to get that weapon for me tomorrow, or Zara's brains are going to be splattered all over my very expensive rug.
Yarın ya silahımı bana getirirsiniz, ya da Zara'nın beyni paramparça olup çok pahalı halımın üzerine yayılır.
What does this have to do with Zara Knight?
Bunların hepsinin Zara Knight ile ne bağlantısı var?
She said you were involved in Zara Knight's disappearance.
Zara Knight'ın kaybolması olayına karıştığını söyledi.
And I have information about Zara Knight's disappearance.
Zara Knight'ın kaçırılması ile ilgili bilgilere ulaştım.
He's... he's hurting the people who hurt Stella. He's showing her his love.
Stella'yı kıranlara zara verip ona olan aşkını gösteriyor.
Big bet's $ 10 on a single roll of the dice.
Her zara 10 dolarlık bahis yapıyor.
The resistance is a membrane with fluid.
- Sıvıyı koruyan zara takılıyordur.
Zara's back!
Zara döndü!
Where's Zara?
Zara nerede?
Zara, come on, work with me here, all right?
Zara, hadi, benimle çalış tamam mı?
Listen, I know it's the 11th hour, but, uh, unfortunately, Zara's got to drop out.
Dinle, biliyorum bu 11. saat, ama, uh, ne yazık ki Zara bırakmak zorunda.
Oh, there's Zara.
Oh, Zara orada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]