Zift Çeviri Türkçe
154 parallel translation
Why not put wet tar on all the roads, then chase the black soles of his feet?
Yollara zift döküp, ayak izlerini takip edelim.
Tar?
Zift mi?
- And there was a small tar stain on the mat, and some of the fibers show that as well.
- Paspasta ufak bir zift lekesi vardı. Liflerden bazılarında da öyle.
First day my joints is limbering'up, I'll go and give her a good caulkin'.
İlk gün karinayi onarırım, sonra da gider, güzelce zift çekerim.
That army stuff is used for waterproofing shingles.
Ordu malı, zift yerine kullanılıyor.
Looks black as pitch, Dick.
Zift gibi kara, Dick.
On the right, the sinners boiling in pitch, painted to make your flesh crawl.
Sağda, günahkarlar zift içinde kaynarken, bedenini süründürmek için boyanacaktı.
More pitch!
Daha çok zift!
We have need of more pitch!
Bize daha çok zift lazım!
The vale of Siddim was full of slime pits... and the kings of Sodom and Gomorrah fled and fell there... and the victors took captives and goods and went their way.
Siddim Vadisi zift kuyularıyla doluydu ve Sodom ve Gomorra kralları kaçtılar ve orada düştüler ve galipler esirleri ve malları alıp gittiler.
Tar and feathers, I reckon.
Biraz zift, üstüne de kus tüyü.
Though black as pitch the sea and sky you know our hearts are full of light
Zift gibi gök ve kara deniz nur içinde kalbimiz.
I got some pitch in my assifidity bag.
Çantamda biraz zift var.
Otherwise, the contents of the sandwich box Were relatively unharmed Although I detected small particles of bitumen
Onun dışında, kutunun içindekilere pek zarar gelmemişti fakat çikolatalı çöreklerde zift parçaları tespit ettim.
They're nailed down, with strong beams underneath.
Çakılmışlar. Altlarında sağlam kirişler var. Çatı zift ve muşamba ile kaplanmış.
What I have here in my rucksack is the pitch that will attack all those who want to ruin jars with these bad stitches.
Şu çantada bir tür zift taşıyorum, tutkal olarak. İnsanlar dikerek küpleri mahvediyorlar.
Is the pitch black?
Kara zift mi?
Down there, the pitch is black.
Cehennemdeki zift siyahtır.
- Boy, is somebody boiling tar in here?
- Birisi burada zift mi haşlıyor?
Would someone please boil some tar?
Birisi lütfen zift haşlayabilir mi?
His fingers as black as pitch just as Brother William foretold.
Parmakları da zift gibi siyah. - Tıpkı Rahip William'ın dediği gibi.
- You tar-black motherfucker.
- Seni zift rengi pezevenk.
In 1 792, a certain Jose Longuinez Martinez, while travelling through the Pueblo de Los Angeles, found a great lake of pitch, with many pools in which blisters were continually rising and falling.
1792'de, José Longuines Martinez diye birisi, Pueblo de Los Angeles'tan geçtiği sırada sürekli olarak kabarcıkların çıktığı havuzlarla dolu büyük bir zift gölü buldu.
Mr. Simpson, the tar fumes are making me dizzy!
Bay Simpson, bu zift dumanı başımı döndürüyor.
These prehistoric creatures blundered into the tar pits... which presered their skeletons in showroom condition.
İskeletleri sergi odasında muhafaza edilen bu tarihöncesi yaratıklar zift çukuruna düşmüşlerdi.
It was pitch black... sweltering hot... and evil lurking around evey corner.
Zift gibi, teri yakıyor ve her yerde sinsice dolaşıyor.
If you're going to the Slauson swap meet, the Brentwood mansion or the La Brea Tar Pits, your black ass is on the wrong bus.
Slauson bataklığına, Brentwood malikanesine La Brea Zift Yatakları'na gitmek için buradaysanız yanlış yerdesiniz.
Situated on Wilshire Boulevard's famous Museum Row, the La Brea Tar Pits are one of the LA Basin's most active geological features.
Wilshire Bulvarı'nın ünlü Müze Sırası'nda yeralan.. .. La Brea Zift Çukurları, Los Angeles'ın en aktif jeolojik mekanlarından biridir.
Here for the past 40,000 years a deep fissure in the Earth's crust has allowed oily tar and methane to bubble up to the surface from far underground.
Son 40.000 yıldır burada, yerkabuğundaki derin bir çatlak,.. .. yerin derinliklerindeki yağlı zift ve metanın yeryüzüne çıkmasını sağlıyor.
We're coming up on the Tar Pits.
Zift Çukurları'nın oralardayız.
There's smoke coming from the Tar Pits and something like meteors coming out.
Zift Çukurları'ndan dumanlar yükseliyor ve meteor gibi birşeyler fırlıyor.
- Mitch, I'm at the Tar Pits...
- Mitch, Zift Çukurları'ndayım...
Mitch, I don't know how to describe this, but the Tar Pits are on fire and are spilling out on to Wilshire Boulevard.
Mitch, bunu nasıl söyleyeceğim bilemiyorum, fakat Zift Çukurları yanıyor.. .. ve Wilshire bulvarına ateş kusuyor.
It's as if the tar caught fire, melted and somehow expanded.
Sanki zift alev almış, erimiş, ve bir şekilde yayılmış gibi.
I want you to have CHP close all off-ramps on the 10 at La Brea, La Cienega, Fairfax and bump that traffic perimeter to ten blocks away from the Tar Pits.
Senden CHP'ye La Brea, La Cienega, ve Fairfax'te yeralan tüm 10 rampalarını kapattırmanı isityorum. Ve o trafik engelini Zift Çukurları'ndan 10 blok öteye kadar çıkar.
It broke through here, at the Tar Pits, created this vent.
Şurada, Zift Çukurları'nda yüzeye çıktı, deliği yarattı.
I think I just drank tar.
Sanırım az önce zift içtim.
There's smudge marks on her heels and the asphalt.
Topuklarında zift izi var.
Pitch black.
Zift gibi.
The roof is soft tar!
Çatı zift kaplama olabilir!
And the father could go blind sooner and then he could smell the tar on Franky's shoes and then he knows that his son's the killer.
Belki babayı da daha önce kör yapabiliriz ve Franky'nin ayakkabısındaki zift kokusunu alır ve oğlunun katil olduğunu anlar.
Because he gave me that tar idea?
Zift fikrini verdi diye mi?
You get that, darky?
Gördün mü atışı, zift surat?
Do you guys sell black tar heroin?
Siyah zift eroin satıyor musunuz?
The tar is too thick.
Zift çok kalin.
But a pit full of tar?
Ama içi zift dolu bir çukurda mi?
Or a tar shark?
Yoksa zift köpekbaligi mi?
Dirty lungs! Go ahead and kill yourself, stupid tar breath!
Git ve kendini öldür aptal zift soluklu!
The analysis yielded a black tar heroin with trace amounts of blue and red linen fibers.
Siyah zift eroin çıktı. Üstünde mavi, kırmızı keten iplik izleri bulundu.
In those days, everything was made of lathe and tar.
O günlerde, inşaatlarda zift gibi maddeler çok kullanılıyordu.
A tar dolphin?
Zift yunusu mu?