Zipper Çeviri Türkçe
641 parallel translation
I could stay young and chipper And Id lock it with a zipper
Genç ve neşeli kalırdım Onu fermuarla kapatırdım
Have you any traveling bags for men with a zipper?
Erkekler için, fermuarlı valiziniz var mı?
Any of you can jerk a zipper?
Fermuar çekebileniniz var mı?
A zipper?
Fermuar mı?
Look, kids, after all, you know, this is only a zipper.
Bakın çocuklar, nihayetinde bu bir fermuar.
- Yell if you need help with the zipper.
- Arkası için yardım istersen bağır.
I can never get a zipper to close.
Fermuar kapatmayı beceremem.
Just because you can't even work a zipper!
Sırf bir fermuarı bile çekemiyorsun diye!
- The zipper makes the noise.
- Fermuarın sesinden
Did your elephant sit on this zipper?
Senin fil bu fermuarın üzerine oturdu mu?
Everything but a zipper, huh?
Tek ihtiyaçları olan bir fermuar.
Be so dear. You / they need only at the zipper, to move.
Mesela işe fermuarımı çekmekle başlayabilirsin.
Help me with my zipper, it's stuck.
Fermuarı çekmeme yardım et.
My zipper.
Fermuarım.
The zipper's stuck.
Fermuar sıkıştı.
I think the zipper's jammed. All right. Let's see.
Sanırım fermuar sıkıştı.Tamam bir bakalım.
It's not my fault that the zipper is stuck.
Benim hatam değil, fermuar sıkışık.
His zipper got stuck...
Onun fermuarı sıkıştı...
And, uh, she was helping you with your zipper?
Ve, uh, Senin fermuarına yardım ediyordu?
You mean that zipper was really stuck, and all she wanted was a sleeping pill?
Yani fermuar sıkıştı ve tek istediği uyku hapıydı öyle mi?
And you just got your tie caught in her zipper.
Ve sen onun fermuarını kravatınla yakaladın.
I will not. I'm trying to get this zipper shut.
Yapmam.Fermuarı kapatmaya çalışıyorum.
He needs a zipper in his face.
Ağzına bir fermuar lazım.
It has a zipper, remember?
Fermuarı var, hatırladın mı?
Would you help me with my zipper?
-... yardım eder misin? - Ne?
Did the zipper get stuck?
Fermuar mı sıkıştı?
I'm a girl who never had trouble with a zipper in her life... until tonight.
Ben hayatında bir fermuarla hiç sorun yaşamamış bir kızım,... bu geceye kadar.
Help me with the zipper of my robe, please.
Elbisemin fermuarına yardım eder misin lütfen?
The zipper's jammed.
Fermuar sıkışmış.
Get my zipper.
Fermuarımı aç.
My zipper.
Fermuarı.
My zipper's stuck again.
Fermuarım sıkışmış yine.
[Beth] Could you get the zipper?
- Fermuar çeker misiniz? Peter!
You see, I have this long zipper and it's hard to do up alone.
Bu uzun fermuarı çekmek çok zor oluyor.
Just another zipper.
Bir fermuar daha.
George! Look! Raise me the zipper!
Bakın buraya
- The zipper's stuck.
- Fermuar sıkıştı.
When he gets my hair in his zipper?
Saçımı fermuarına sıkıştırdığı zaman mı?
Well, if you look real close, you'll see me hiding behind my zipper.
Gerçekten biraz yakından baksan fermuarımın arkasında saklı beni göreceksin.
If it don't, - you got your thing caught in the zipper.
- Yoksa senin taşaklarını sıkarım.
You little zipper-neck.
Seni küçük fermuar boyun.
Since the introduction of the zipper, we have to think up something for the buttons.
Fermuar çıktığına göre düğmeler için başka amaçlar bulunmalı değil mi?
They all want to cream as quick as a flash of zipper.
Onların tüm istedikleri fermuar çekmek kadar hızlı bi şekilde boşalmak.
The chubby one pulled down the zipper of her shorts.
Şişko kız, şortunun fermuarını açtı.
I'll bet he knows all about this zipper.
Bu fermuarın onarılması gerek.
" and win just one for the Zipper.
" Zipper için kazansınlar.
The zipper, you moron. It's caught in my rump!
- Fermuar sıkıştırdı!
How about my zipper system?
Ya fermuar sistemime ne demeli?
My zipper's stuck.
Fermuarım sıkıştı.
- But, Daddy, my zipper's stuck.
Ama baba, fermuarım sıkıştı.
- My zipper!
- Fermuarım.