Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / 140
140 Çeviri Türkçe
1,116 parallel translation
Nunca he visto un Rolls Royce correr a 225 Km. / h.
Daha önce bir Rolls Royce'un saatte 140 yaptığını görmemiştim.
Así que, después de una hora cantando, o algo así, agarré el osito de peluche y lo lancé al aire.
Bir ya da bir buçuk saat kadar bir süre geçmişti, bir anda oyuncak ayıyı yakaladım ve havaya fırlattım birden 140 veya 130 kişi havaya uçtular.
pesa 140 kilos Y es una alcoholica.
136 kilo... ve alkolik.
Dile a tus putos mecánicos, Andy, que el velocímetro de mi todo terreno pone 200 km / h y ya puede ir a 200 km / h la próxima vez que quiera.
Adamlara makinelerimizden bahset, Andy, bendeki alette saatte 140 mil gösteriyor ve bir dahakinde sorduğumda saatte 140 mil gitse iyiliğine.
Eso puede funcionar en la TV, Sr. Pero esta puerta presiona unas 300 libras.
Bu filmlerde işe yarıyor olabilir bayım, ama ben 140 kiloluk halter kaldırabiliyorum.
El examen tiene como 140 preguntas.
Ne yani sınav 140 sorulu filan birşey mi olacak?
Te daré 4 boletos en la quinta fila por el bajísimo precio de $ 140.
140 dolar gibi düşük bir fiyata size beşinci sıradan... dört bilet veririm.
Distancia estimada : 1-4-0 millas.
Tahminen 140 mil uzaktayım.
No bajes de 140 de velocidad relativa.
Hava hızı 140'ın altına düşmesin.
Por ello, Su Majestad tuvo la deferencia de aceptar... alargar su sentencia por 140 años más.
Bu nedenle, majesteleri bütün merhametiyle cezanızı 140 yıl daha uzattı.
¿ Al bicho raro de 160 kilos?
140 kiloluk manyağı mı?
Hola, soy Jack Smith. Hemos traído las cámaras... para que nuestros 30 millones de espectadores... contemplen un ataque simulado arrojando a una Bomba Humana. Un hombre arriesgando su propia vida, lanzándose al suelo a 220 kilómetros por hora.
Merhaba ben Jack Smith 30 milyon seyircimize Nuh nebiden kalma bir bombacıyı getiriyoruz sizlere gösteri saldırısında bulunacak, insandan oluşan bir bomba atacak çelikle sarılı bir insan, hayatını ve gerekirse sakat kalma pahasına saatte 140 mil süratle toprağa çakılacak!
Sargento, ¿ vamos a 130?
- Çavuş 140 mı yapıyoruz?
Vamos a decírselo a Ironhide para que se sienta mejor.
Buradan çok da uzakta değil, 140 km batıda.
La base está a 140 kilómetros al oeste de la base de los Autobots.
- Ne oldu? - Ravage, kaçtı.
El combustible de ese cohete es lo último que nos falta para derrotar a los Autobots, y controlar Cibertron.
Demek, roket yakıtı Autobotların 140 km doğusunda.
140 a la semana, bruto.
Haftada 140 dolar. Vergiler içinde.
Si mis cálculos son correctos, cuando esa belleza llegue a los 140, vas a ver algo increíble.
Eğer hesaplarım doğru ise... ve bu bebek saatte 140 km yapabilirse... inanılmaz bir olaya tanık olacaksın demektir.
¡ 140 kilómetros por hora!
Saatte 140 km!
Y en el momento calculado... sales de un extremo de la calle... conduciendo directamente hacia el cable a 140 kilómetros por hora.
Hesapladığımız dakikada... caddenin ucundan başlayarak... saatte 140 km hız ile arabayı kabloya doğru süreceksin.
Mientras toques el cable... con el gancho de conexión a 140 kilómetros por hora... en el instante en que el rayo caiga sobre la torre,
Tam olarak saatte 140 km hızla... bağlantı çengeli ile tele çarptığın anda yıldırım Saat Kulesi'ne düşerse...
Echa hacia atrás. No hay bastante carretera para alcanzar 140.
Biraz geri sürelim. 140 km hıza ulaşmak için yeterli yolumuz yok.
Si vendemos la casa, y no nos pongamos grandes metas tenemos una ganancia de 140.000 dólares.
Çok pazarlık yapmadan evimizi satarsak elimize $ 140,000 geçer.
140 ó 150 dólares.
$ 140, $ 150.
Has ganado 140 dólares.
140 dolar kurtardın.
Sr. McDonald, para cuando el tren llegue al puente irá a 140.
Bay MacDonald, tren köprüye geldiğinde trenin hızı 90'a ulaşmış olacak.
- Ciento treinta, 1 40. Negativo.
- 130-140 arası, olumsuz.
La pelota del frontón alcanza unos 200 km / h y golpeó a Arriola en la cabeza.
Jai Alai Sporunda da kullanılan Pelota tipi top'un. saatte 140 km seyirinde Tico Arriola'nın anlaşıldığı üzere doğrudan kafasına çarpması nedeniyle kortta can verdi.
Huellas de Dunlop durante 140 metros, desaparecen... y huellas de Palmer que claramente... se dirigen a esas rocas... y también desaparecen.
Dunlop izleri 150 yard boyunca sürüyor, kayboluyor ve Palmerizleri oldukça açık şu taşlara doğru gidiyor, onlar da kayboluyor.
Mató a 40 filipinos de un solo accidente de aviación el mes pasado.
Geçen sene 140 Filipinliyi bir uçak kazasında öldürdü.
Uno de esos chicos es tan salvaje cortado su propia cabeza va 90 millas por hora.
Gençlerden biri o kadar çılgınmış ki 140'la giderken... kendi kafasını testereyle kesmiş.
- ¿ Cuánto le ha costado el esmoquin?
- Smokin kaç paraymış? - 1,140 papel.
- 1.140 dólares.
- Hayır! - Evet!
Marcha atrás a 150, y sin habernos matado.
Bizi öldürmeden geri viteste, saatte 140 kilometre gittin.
A Celia le encantará.
Celia bunu sevecektir 1220 00 : 55 : 40,760 - - 00 : 55 : 42,140 Tamamen modası geçmiş.
- 140.000 pollos rehidratables.
- 140,000 adet sulandırılabilir tavuk.
140 metros.
140 metre.
Hoy, los 140 supervivientes del Tour comienzan su última semana...
Bugün Tur'un kalan 140 yarışmacısı, son haftaya girdi.
Un Cadillac negro con sólo 85 millas.
Sadece 140 km yapmış, 91 model bir Cadillac'ım var.
Doc, retrocede. No hay carretera para acelerar a 88 m.p.h.
Biraz geri sür Doktor. 140 km hıza ulaşmak için yeterli yolumuz yok.
¿ Cuándo me darás mis 140 liras?
Bana 140 liretimi ne zaman vereceksin?
Ciento cuarenta liras.
140 liret.
- Coordenadas 140 por 205, señor.
- Koordinatları 140'a 205, efendim.
Lo que tienes que hacer es dirigirte hacia la pantalla acelerando a 88 millas / hora.
Yapman gereken tek şey, zaman makinesini saatte 140 km hıza ulaşacak şekilde dosdoğru şu perdeye sürmek.
Sin gasolina, no podemos hacer que el DeLorean alcance 88 millas / hora.
Benzin olmadan da DeLorean'ı 140 km hıza çıkaramayız.
Pero si pudiéramos encontrar una forma de empujarlo hasta que alcance las 88 millas / hora.
Ama bir şekilde onu, saatte 140 kilometreye ulaşacak şekilde itsek.
Si logramos acelerar el DeLorean a 88 millas / hora. Antes de la barranca, llegaremos instantáneamente a un momento en el que el puente ya estará terminado.
Uçurumun kenarına varmadan DeLorean'ı saatte 140 kilometre hıza ulaştırabilirsek anında, köprünün bitmiş olduğu bir zamana varacağız.
Según mis cálculos, alcanzaremos las 88 millas / hora. Justo antes de llegar al borde de la barranca, y en ese momento, seremos transportados instantáneamente a 1985 y viajaremos sobre el puente ya terminado.
Hesaplarıma göre, uçurumun kenarına varmadan 140 kilometre hıza ulaşırız ve o anda 1985'e geçerek tamamlanmış olan köprüyü güvenli bir şekilde geçeriz.
Y de repente 140 ó 130 personas estallaron... como en una de las exhibiciones de Jackson Pollock.
Tıpkı... Tıpkı bir Jackson Pollack tablosu gibiydi.
A 140 kilómetros al oeste.
Az önce Prime'ı gördüm.
¡ Es el jonrón 491 de Mickey!
Mickey'nin 491. sayı turu için... 140 metre uzağa gitti!