Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / 92
92 Çeviri Türkçe
1,048 parallel translation
... 87... 88... 89... 90 91... 92... 93... 94 95... 96... 97... 98 99... 100 101... 102... 103... 104... 105...
... 87... 88... 89... 90 91... 92... 93... 94 95... 96... 97... 98 99... 100 101... 102... 103... 104... 105...
Dicen que perdiste casi toda tu mandíbula en el choque del'92.
Çenenin büyük kısmını 92'deki kazada kaybettiğini söylüyorlar.
Sintonizan la KNG Estéreo 92, de Oklahoma City.
Burası King Stereo 92, KKNG Oklahoma City.
Presión sanguínea 114 / 92.
Nabız : 66.
Por la fusión de Gases de Kriptón, que están en las primeras capas de la Atmosfera. Con un radio de 1 a un Billón, con Gas de Argón por Nitrato Cálcico, Aluminio, Flúor que pasa a ser solido, teniendo un peso atómico de 82,92 gramos.
Atmosferin üst tabakalarında milyarda bir oranında bulunan Kripton gazının Argon gazıyla birleşip Natriyum, Alüminyum, Floratin katalizör vasfıyla taşlaşmasından meydana gelen değer atom ağırlığının % 82.92 atom gram ağırlığında olan ısı azaldıkça turuncuya dönüşen zümrüt yeşili bir taş.
No seas tonta, 92.750, ni un penique menos.
Ver şunu. Saçmalama Stephanie. 92.750 dedim ve bir kuruş aşağısını kabul etmem.
Girando 92 grados, ángulo izquierdo.
- 92 derece dön, alan rota dışı.
En el rincón negro, el aspirante, con 91 kilos de peso, de la gran ciudad pugilística de Filadelfia,
Siyah köşede, meydan okuyan, ağırlığı 92 kg olan büyük dövüşçü şehri Philadelphia'dan İtalyan Aygırı ;
En la Tierra, existen 92 tipos de átomos químicamente distintos.
Dünya üzerinde, doğal olarak bulunan... 92 çeşit farklı türde atom var.
Aquí los hemos representado a los 92.
Biz burada 92 tane atomun hepsini gösteriyoruz.
Y el uranio, el más complejo es el elemento 92.
Ve en karmaşık dizilime sahip olan uranyumun atom numarası 92.
Hasta llegar a los 92 protones en cuyo caso, tu nombre es uranio.
Taa ki 92 protona kadar bu durumda siz uranyumsunuzdur.
Más allá del elemento 92, más allá del uranio hay otros elementos.
92 numaralı elementin uranyumun ötesinde farklı elementlerde vardır.
Aquí los hemos representado a los 92.
Seçime dışarıdan müdahale edilmişti.
Hasta llegar a los 92 protones en cuyo caso, tu nombre es uranio.
Doğa doğurgandır. Yaşama şansı olanlardan daha çok yavru doğar.
Más allá del elemento 92, más allá del uranio hay otros elementos. No existen naturalmente en la Tierra. Son sintetizados por los hombres y se fragmentan rápidamente.
İnsanlık tarihimiz ise o kadar yeni ki, kozmik takvimimizin sol alt köşesinde bulunan buradaki beyaz küçük bölgeyle tanımlanıyor, ve sadece 31 Aralık gününün son birkaç saniyesine tekabül ediyor.
Orbitando a su alrededor, a una distancia de unas 92 millones de millas hay un pequeño planeta azul y verde completamente insignificante cuyas formas de vida, descendientes de los simios, son tan increíblemente primitivas que aún encuentran los relojes digitales efectivos.
Bu güneşe yaklaşık 92 milyon mil mesafede yörüngede bulunan, ve üzerinde, maymun soyundan gelen ve sayısal saatin etkileyici olduğunu düşünecek kadar inanılmaz derecede ilkel olan bir ırk yaşayan, önemsiz, mavi-yeşil bir gezegen vardır.
Atrapamos a cinco criminales cinco kilos de heroína pura, maleta llena de dinero, 92000 dólares.
Elimizde beş suçlu vardı. Beş kilo saf eroin, bir çanta dolusu para. 92,000 dolar.
- Como 91.5 kilos.
- Yaklaşık 92 kg.
Con un peso de 91.5 kilos... el actual campeón mundial de peso completo. ¡ Rocky Balboa!
Ağırlığı 92 kg, dünya ağır siklet şampiyonluğunu elinde tutan, Rocky Balboa.
- Es equivalente a los 92 años.
- Yaklaşık 92.
Mach 0.92.
Mach 0,92.
0.92.
0,92.
Escucharon una hora ininterrumpida de rock poderoso, en HollyPower 92.
HollyPower 92'de Bir saat boyunca aralıksız Rock'n Roll dinleyeceksiniz.
Lograron 92 digital.
Tam 92 takım iz bulmuşlar.
Cocaína peruana pura, un 92 %, analizada en el laboratorio, Eddie.
Yüzde 92 saf, tescilli en temizinden Peru işi, Eddie.
Fueron 92 yardas, Tubbs.
Vay be! 92 yarddı, Tubbs.
Acá tienen... 92 kilos de carne negra de primerísima calidad
Lan keratalar, karşınızda... tam 93 kilo Tarım Bakanlığı onaylı, kaliteli zenci duruyor.
Un 92 % de pureza.
Yüzde doksan iki saflıkta.
¡ 92, 74, 16, 43!
92, 7 4, 16, 43!
¡ No te muevas! Casillero 92. Allá.
Hayır, sen bekle. 92 numaralı dolap.
- Iba a 150 hace unos minutos.
- Birkaç dakika önce 92 mildi.
Orlice-Tyniste nad Orlici 92 / 10...
Orlice-Tyniste Bölgesi 92 / 10.
Mi abuela, nunca hizo nada mas extenuante... que tocar el órgano en la iglesia.
92 yaşında ölen büyükannem orgu sadece kilisede çalardı.
- Me quedan 92.
- 92 gün kaldı.
Le costará 1.742 dólares con 90 centavos.
Aştı sınırı be, Lansing hanım. Hiç, 1742 $, 92 cent etmez.
PD92.
PD 92.
Su hermano quiere enviar una señal de radar a un punto tan lejano del espacio... que le costaría 92 años llegar y 92 años volver.
Kardeşin o kadar uzaktaki bir yere sinyal göndermek istiyor ki... sinyalin gitmesi 92 yıl sürecek, dönmesi 92 yıl.
¿ Noventa y dos años?
92 yıl mı?
Él realiza la transmisión... e iniciamos los 92 años luz de vuelta a casa.
O sinyali gönderir. Biz de 92 ışık yılı ötedeki evimize gideriz.
A noventa y dos años luz y dos sistemas solares de distancia.
92 ışık yılı ve iki galaksi öteden.
Es de un lugar que está a 92 años luz y dos sistemas solares de distancia.
92 ışık yılı uzaklıktaki bir yerden geliyor. İki galaksi öteden.
- No le he visto desde el... # # - 92, señor, Desfiladero de Mboto. #
Seni ne zamandır görmemiştim... 1892'den beridir efendim. Mboto Gorge.
Fui edecán de su padre en el 92, cuando ella tenía 7 años.
92 yılında, o yedi yaşındayken babası için çalışırdım.
Ya lo tengo. El Artemisa. Lanzado hace 92 años a Septimus Menor.
Artemis. 92 yıl önce Septimus Minor'a gitmek üzere fırlatılmıştı.
92 Km. por hora. 89 kilogramos de presión.
Saatte 92 km hız ve 89 kg basınç.
A las otras radios les gustaría ser Nº 6.
Şehirdeki diğer 92 kanal 6. sırada olmayı isterlerdi.
El vuelo 92 a Amsterdam y a Viena ha abierto el embarque.
Gitmemiz lazım.
Oh, 92 francos.
92 Frank.
En la Tierra, existen 92 tipos de átomos químicamente distintos.
Bu yengecin ilk yakalanan atası, sanırım daha az insan yüzüne benziyor olmalıydı. O savaştan çok önceleri buradaki balıkçılar, belki de sırtı insan yüzlü olan bu yengeçleri yiyorlardı.
Quiero decir, incluso si se tratara de un ciudadano, 92 00 : 08 : 41,797 - - 00 : 08 : 44,764 se encontraba fuera del país más de cinco años.
Bir vatandaş olsa bile...