Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / 950
950 Çeviri Türkçe
201 parallel translation
Y 3 manzanas diarias por 10 años... son 10.950 manzanas, señorita.
Ve 10 yýl boyunca günde üç elma da... 10,950 yapar, sevgili hanýmefendi.
"Sala 950, edificio Meadson."
"A. Fromsett, oda 950, Meadson binası"
"Kingsby Publications, Incorporated. " Sala 950, edificio Meadson.
"Kingsby Yayıncılık Şirketi oda 950, Meadson binası."
En el robo a la Fábrica de Hielo Roubel hace unos años... asaltaron a un camión blindado... que llevaba 427.950 dólares.
Yıllar önceki Roubel dondurma fabrikası soygununda zırhlı araçtaki 427,950 Doları çalmışlardı.
Cuatrocientos veinte cuatrocientos ochenta quinientos sesenta setecientos veinte ochocientos cuarenta novecientos novecientos cincuenta mil sesenta y cinco dólares.
420 480 560 720 840 900 950 1065 Dolar.
Su cambio, 950.
İşte üstü, 950 Liret.
Sí, señor. 1950, un año extraordinario.
Evet, efendim. 1 950, çok iyi bir yıl.
En Julio de 1.950 ; Salvatore Giuliano sólo era un nombre en una tumba.
Temmuz 1950'de, Salvatore Giuliano ismi sadece bir mezar taşının üzerinde kazılıydı.
Esta negación comienza tras llegar al Tribunal, el 13 de junio de 1.950, la declaración de Giuliano ; en la que afirma que todos los inculpados son inocentes ; y que sus declaraciones a la policía fueron arrancadas bajo coacción.
Bu durum, 13 Haziran 1950'de tüm picciottoların masum olduğunu ve polisteki ifadelerin baskı altındayken alındığını belirten Giuliano'nun anı defterinin mahkemeye intikal etmesiyle başlamıştır.
Desde 1 950, la camarilla de Tito... ha promulgado una serie de leyes y de decretos... que llevan a la aplicación de la autogestión obrera... en las fábricas, las minas, las comunicaciones... el comercio, la agricultura, los servicios públicos... y todas las otras empresas del Estado.
1950'den beri, Tito kliği çesitli kararname ve kanunlar çikartti bunlar fabrikalarda isçilerin ozerkliğini içeriyordu, madenler, medya, ticaret, tarim, kamu isleri ve diğer tum devlet isletmeleri.
Cabbar nos debe 950 libras.
Cabbar'ın bize 950 Lira borcu var.
- Quiero 950 libras.
- 950 Lira ben isterim.
- ¡ Escuché 900 por allí! ¡ 900 allí! - 950.
9'u duydum.
- 950 por allí al fondo.
- 950. - 950.
El premio por primer lugar : $ 950.
Birincilik ödülü 950 dolar.
Y él va a tener $ 950 más que antes.
Bu onu 950 dolar daha zenginleştirecek.
Un toldo, 2.300 dólares y 1.000 dólares en gastos del tribunal... hacen un total de... 19.950 dólares.
Bir tente için 2.300 dolar, mahkeme masrafları 1.000 dolar... hepsi toplam... 19.950 dolar yapıyor.
De 950 a la semana a 470 comunicados la semana pasada.
Haftada 950 iken, geçen hafta 470'e düşmüş.
- Ahí tienes 950 dólares.
- Burada 950 $ var.
Nos alejamos de ellos a 950 km / h.
Saate 965 km ile onlardan uzaklaşıyoruz.
Altitud : 290 m.
İrtifa, 950 fit.
Aceleraremos y ascenderemos 50 km al este de Sea Isle a 590.
Hızlanacağız ve 48 km Sea Isle şehrinin doğusuna 48 km tırmanacağız 950'ye.
Yo puedo conseguir 3950 dólares por cada uno.
Ben tanesini 3.950'ye satarım.
" Tiro a 950 metros, Blanco :
" 950 metrede ateş edildi.
Oh, mi... 79.950.
Aman Tanrı'm! 79.950.
Ofrezca 950.
Teklifim 950.
Adquieres el QE ll, pintas una sonrisa detrás,
( Kıraliçe Elizabeth 2 gemisi ) Arkasına bir gülen yüz koysan 950'yi patlatırsın.
$ 950 cada uno, ¿ verdad?
Ne kadar kötü olabilir?
Seguridad 950.
Güvenlik 950.
Puede arrastrarlo por la calle a 100 kilómetros por hora.
Sonuçta onu sokağın ortasında saatte 950 km hızla süründürebilir, değil mi?
950 gramos.
950 gram.
Está bien. Ofrezca 950.
hayatında bir bayan arkadaş düşünmeli.
Cuesta $ 109,950, más... el impuesto.
Fiyatı 109.950 dolar artı vergi.
Dos kilos, 950 gramos.
Üç kilo, altı yüz gram.
No tienes que ser un genio de las matemáticas para darte cuenta que las chances que tenía de lograr que Miss Fingerwood se fije en mí eran de una en 950 millones.
Bayan Fingerwood'un beni beğenme olasılığının 950 milyonda bir olduğunu..... hesaplamak için matematik dahisi olmama gerek yoktu.
- ¿ Cuánto cuesta? - $ 950. ¿ $ 950?
- 950 $ 950 $?
Estupendo. Si encuentra a alguien que ponga tres mil novecientas cincuenta.
Tabi eğer birisini kalan £ 3,950'u çip parasından ödemeye ikna ederseniz.
El gobierno la construyó para arrojársela a los hippies.
Devlet onu 1 950'lerde bitniklere atmak için yapmıştı.
Son 950000 dólares, por favor.
Hepsi 950,000 dolar ediyor.
Inchon, Corea, 1 950.
Inchon, Kore, 1950.
Distancia : 965 km.
950 km.
Un millón 950, a mi izquierda.
Solumdan 1 milyon 950 bin geldi.
Contra usted ahora.
Sadece ikiniz varsınız. 1 milyon 950 bin.
Lo estoy vendiendo ahora por un millón 950 mil dólares.
1 milyon 950 bin dolara satıyorum.
Supuse que era de los años 20, oro de 14 quilates con un valor como de $ 950.
1920'lere ait 14-karatlık bir altın takı 950 dolar eder diye düşündüm.
En 1 950 había gente que pensaba igual que tú.
1950 yılında seninle aynı şeyleri düşünen insanlar vardı.
Ahí estaba tu isla... unas 600 millas al sur de las Islas Cook.
Bu da senin adanın yeri, Cook Adaları'nın yaklaşık 950 kilometre güneyinde.
Pedimos $ 2.950 por éste...
- İyi.
900... 950... 1000... 1020... Excediendo el límite de seguridad. Profundidad 1300 :
Maksimum güvenlik derinliğindeyiz derinlik 1300
Un millón 950 a mi izquierda.
1 milyon 950 bin solumdan geldi.
Vendido a madame a mi izquierda.
Soldaki hanıma 1 milyon 950 bin dolara sattım!