Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Adriano
Adriano Çeviri Türkçe
113 parallel translation
En el Adriano...
Adriano'da " İncil :
Adriano, Felice, Alessio, Ignazio, Rinaldo, Giacinto... Umberto, Luca, Pietro, Donato, Francesco, Achille, Bruno...
Adriano, Felice, Alessio, Ignazio, Rinaldo, Giacinto Umberto, Luca, Pitero, Donato, Oreste, Francesco, Achille, Bruno.
Adriano, nuestro enano, está locamente enamorado de ella, pero ella no quiere saber nada de él :
Bizim cüce Adriano ona deli gibi aşık!
Finalmente pueden ver el Arco de Adriano, construido en mármol durante el siglo II...
Görmüş olduğunuz Hadrian Kapısı milattan sonra 2.yüzyılda inşa edilmiş ve, kolonları mermerden yapılmıştır.
Muy bien, hemos tardado tanto como Adriano.
Bu iyi olur, değil mi? Hadrian Duvarından beri bu duvarı bekliyoruz.
¡ Aquí, Adriano!
Buraya, Adrian!
¿ Adónde vas, Adriano?
Annenin kollarına mı?
Adriano, mira.
Adrian, baksana.
Eres peor que una chica, Adriano.
Bir kızdan betersin, Adrian.
¡ Antonio, Adriano, venid aquí!
Anthony, Adrian, buraya gelin!
¡ Adriano!
Adrian!
Eh, Adriano, trae ese vino.
Hey, Adrian, şu şarabı versene.
Una nueva muralla de Adriano
Yeni bir Hadrianus Duvarı..
Adriano utilizó su muralla para frenar a los bárbaros y yo la utilizaré para encerrarlos.
Hadrianus barbarları dışarıda tutmak için duvarı yapmıştı. Ben içeride tutacağım.
El costo de la muralla de Adriano no se cuestionó, recuerde que fue esa muralla... lo que les permitió a los romanos quedarse 100 años más en Gran Bretaña.
Hadrianus duvarını niye sorguluyorsunuz ki. Unutmayın ki, Hadrianus Duvarı Roma'lıların İngiltere'de 100 yıl fazla kalmalarını sağlamıştı.
- Parece que le va bien. Se hospeda en el Hotel Bel-Air, cena en Adriano's.
- İyi kazanıyor gibi Bel-Air Oteli, Adriano'nun Restoranı.
- Adriano me miró y me dijo...
- Lardiani bahsetti bana...
Esas son las balas que quedaron del primer robo en "Adriano".
Bu kovanlar, Adriano's'daki ilk soygundan.
Así que me gustaría repasarlo y evitar los mismos errores del robo de Adriano.
Her şeyi gözden geçir ve Adriano's işindeki gibi hatalardan kaçın.
Lo de Adriano fue perfecto.
Adriano's işi mükemmeldi.
Lo de Adriano no fue perfecto.
Adriano's işi mükemmel değildi.
Los testigos dijeron que había una rubia de 1,80 en Adriano.
Tanıklar Adriano's'da 1.80'lik bir sarışın olduğunu bildirdi.
¡ Ese tipo las vendía y Dent las compraba con dinero robado de Adriano y de su propia pista de carreras!
Adam bunları sattı, Dent de kendi yarış pistinde çalıntı parayla Adriano'dan geri aldı.
Hasta los pilotos americanos conocen a Madame Gina.
Amerikalı pilotlar bile Hotel Adriano'daki Madam Gina'yı bilir.
- ¿ Gina, la del Hotel Adriano?
Hotel Adriano'daki Gina mı?
Ahora dirijo la compañía Piccolo, pero sigo veraneando en el Hotel Adriano.
"Artık Piccolo Şirketini ben işletiyorum, ama yazlarımı Hotel Adriano'da geçiriyorum."
Pippo Baudo, Frizzi, Adriano Celentano.
Pippo Baudo, Frizzi, Adriano Celentano.
"¿ Bonito?" La carátula se hizo del mismo mármol que Travertino usó para construir el Palacio de Adriano en las afueras de Tivoli!
Evet, hoş bir şey. Hoş mu? Kakması Tivoli'deki Hadrian Sarayı'nda kullandıkları traverten mermerden yapılmış.
Y, ¿ cómo pretende nuestro inspiradísimo líder Adriano repeler a esa horda de maníacos?
Ve esinlendiğimiz önderimiz İmparator Adriyen, nasıl oluyor da bu büyük çılgınlar ordusunu uzak tutmayı başarabiliyor?
- Adriano Faustino Sotolongo.
Adriano Faustino Sotolongo.
Él, Adriano y yo, ¿ y tú lo conoces?
O, ben ve Adriano beraberdik. Bilmiyorum Adriano'yu tanır mısın?
¿ Viste que lindo es el bebé de Adriano?
Adriano'nun bebeğini gördün mü?
Has estado encerrado ahí por 20 minutos. ¿ Estás bien?
Adriano! 20 dakikadır içerdesin. İyi misin?
¡ Por lo menos contesta!
Adriano! Cevap ver bari!
- ¡ Adriano!
- Adriano!
- Es por Adriano.
- Adriano yüzünden, sana söyledim.
Carlo, tú y Adriano tienen sus teléfonos apagados.
Carlo, senin de Adriano'nun da telefonu kapalı.
- Estuve con Adriano.
- Adriano'ylaydım.
Nerva, Trajano, Adriano,
Nerva, Trajan, Hadrian,
Pero sabes lo que dijo Adriano sobre Roma.
Ama Hadrian, Roma hakkında ne demiş, biliyorsun.
No, esta es de Adriano Celentano.
Hayır bu Adriano Celentano dan.
Otra vez llegas tarde, Adriano.
geç kaldın, Adriano.
Las murallas de Adriano, la última fortaleza del imperio.
Adrian'ın duvarları, İmparatorluğun en son kalesi.
No tan bueno como... un macchiato después de la pasta de Adriano's.
Belki Adriano'da Carbonara sonrası içtiğimiz Macchiato kadar güzel değil.
- Cenaremos en Adriano's. - ¿ Esta noche?
Yemeği Adriano'da yeriz. Bu gece mi?
¡ Adriano, vamos!
Rock'n roll istiyoruz! Haydi Adriano!
Adriano.
Henum,
- y que dice el? No entiendo, señoria. ... Cardenal Madruzzi
– Anlamadım, madam. –... Kardinal Madruzzi'nin evindeki ithamdan önce,... Navona Meydanı'nda, Peder Benedetto Mandina tarafından onaylandıktan sonra, tanıklarca doğrulanan, ve Noter Flaminio Adriano tarafından
- Tengo que ver a Adriano.
- Adriano'yu görmeliyim.
- Salió con Adriano.
- Adriano içerde.
- Adriano está dentro.
- Öyle mi?