English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Alibi

Alibi Çeviri Türkçe

129 parallel translation
Es la coartada perfecta.
Mükemmel bir alibi.
Mira, no soy bueno con coartadas improvisadas.
Bak, anında alibi uydurmayı beceremiyorum.
Una coartada
# An alibi
Averigua dónde está y llámame al Alibi.
Nerede olduğunu öğren, ve Alibi den beni ara.
ALIBI
AHLAKSIZ
Ese es alibi, cariño.
Bu çok ahlaksızca, tatlım.
Es la cohartada perfecta.
Mükemmel bir * tezgah ( Alibi * ).
Sabemos que van al The Alibi Bar cuando salen del trabajo cada noche.
Tamam, işte sonra The Alibi Bar'a gittiklerini biliyoruz.
12358 Alois Street.
12358 Alibi caddesi.
De cualquier modo, no puedo simplemente aceptar su coartada y creer que Ip Man es inocente
However, I can't simply take your alibi ve lp Man masum olduğuna inanıyorum
La noche en que asesinaron a Craig, Penny Block estuvo en Alexandria, en un bar llamado, de forma muy apropiada, La habitación de coartada.
Craig'in öldürüldüğü gece Penny Block, Alexandria'da "Alibi Room" isimli bir bardaydı.
Alibi parece tan sólido como una roca.
Mazeret kaya gibi sağlam görünüyor.
Um, Kev, ¿ estuvo papá en el Alibi anoche?
Kev, babam dün Alibi'da mıydı?
Desde la noche anterior en el Alibi.
En son dün gece Alibi'da görülmüş.
Depende. ¿ Cómo iba él cuando lo dejaste en la habitación de Alibi anoche, Steve?
Duruma göre değişir. En son Alibi'da bıraktığında nasıl görünüyordu, Steve?
¿ Sabes cuánto gastas en un mes en "La Coartada"?
Bir ayda Alibi'da ne kadar harcadığını biliyor musun?
Mira lo que le pasaría a sus propinas si boicoteo el Alibi.
Ben Alibi'ı boykot ederken bahşişlerine olacakları görürsün.
En unos días, ella llegará a la tienda, despues a la peluquería, Alibi Room.
Yakında markete, kuaföre, ve Alibi Room'a gitmeyi başaracak.
No, me pasaré por el Alibi antes del trabajo, para ver en qué está metido.
Gerek yok, işe giderken mahalleye bakınırım ben. Ne peşindeymiş anlarız.
Tú solías cerrar el Alibi cada noche.
Bar kapanmadan çıkmazdın eskiden.
Estaba "limpiando mi estomago" fuera del Alibi. Y la encontre. acurrucada entre los contenedores.
Barın dışında istifra ederken, çöp bidonun yanında buldum onu.
¿ Al Alibi?
Alibi Room'da mı?
- Al Alibi. - Podemos jugar a la Dama y el Vagabundo, si quieres.
- Alibi Room'a. - "Leydi ile Serseri" fantezisi yapabiliriz istersen.
Kev dice que está todo preparado - para el Alibi.
- Kev, Alibi'ı hazırlamış.
En el Alibi.
Alibi'a gidersek dayanırım.
Frank está en el Alibi.
Frank Alibi'da.
El Alibi.
Alibi Room'un.
Incluso me aseguraré de que Kevin ponga tu nombre a una bebida allí en el Alibi.
Kevin'e söylerim, barda sana özel içki bile çıkarır.
- El Alibi...
- Alibi Room.
en el alibi.
- Partiye hazırlık yapıyorum.
Quires ir al Alibi conmigo a gastar un poco y mantener a Kev?
Bara gidip Kev'e destek olalım mı?
Parece que va a ir contigo para beber en el Alibi al final de semana. Cielos.
- Bu hafta bitmeden Alibi'da seninle içki içeğe benziyor.
¿ Quieres tomar una cerveza conmigo esta noche en el Alibi?
Bu gece Alibi'da birer bira içelim mi?
Espero que mi próxima vez en el Alibi sea con mi madre.
Alibi'ya bir sonraki gidişimin annemle olmasını istiyordum.
Y está a solo media cuadra del Alibi.
Alibi'ın hemen orası zaten.
Vamos al Alibi. Vamos.
Hadi Alibi'ya gidelim.
Pasó su embarazo en un taburete en el Alibi.
Bütün hamileliğini Alibi'daki taburelerde geçirmişti.
- De Su Coartada, 1989.
- 1989'da çekilen "Her Alibi" filminden.
Me voy a dirigir al Alibi pronto.
Birazdan bara kaçarim.
Subamos arriba, a tomar una siesta hasta que abra de nuevo el Alibi.
Üst kata çikalim, bar tekrar açilana kadar vurup kafayi yatalim.
Sí, estuvimos en la Coartada tomando unas rondas.
Evet, Alibi'deydik. Kafaları çektik de biraz.
- Tengo que irme a la Coartada.
Alibi'ye gitmem lazım.
Tengo que ir al Coartada en diez minutos.
On dakikaya Alibi'ye gitmem lazımdı zaten.
Hay muchos retrasados en el Coartada.
Alibi'de bir sürü özürlü var.
" Ninguna coartada falla mucho.
" No alibi err badly.
Moon Glow está avanzando.
High Hat, Rooty-Tooty, Caliente ve Alibi başa başlar.
Entiendo, Necesitabas a Alibi.
Anlaşılan, bir bahane arıyorsun.
Se llama Ali, no alibi!
Onun adı Ali, alibi değil!
- L'Alibi.
- Alibi. - Evet!
¿ No estaba Frank en el Alibi?
Frank'i bulamadın mı?
Nos vamos al Alibi.
Alibi'a gidiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]