Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Alisa
Alisa Çeviri Türkçe
170 parallel translation
Tranquila, Alisa.
Yavaş, Alisa.
Se llama Alisa Beldon.
Alisa Beldon.
- Ordenador, acceso : "Beldon, Alisa".
- Bilgisayar, arama : "Beldon, Alisa."
Alisa ¿ me das mi localizador, por favor?
Alisa iletişim cihazımı alabilir miyim?
Estoy haciéndole una oferta a Alisa, no a usted.
Alisa'ya teklif yapıyorum. Sana değil.
- ¿ Alisa?
- Alisa.
Está bien, Alisa, ¿ qué quieres?
Pekâlâ Alisa. Sen ne istiyorsun?
Alisa, ¿ quieres que te hable de los telépatas minbari?
Alisa, Minbari telepatları hakkında bilgi edinmek istiyorsun demek.
Alguien quiere verle. Alisa Beldon.
Seni görmesi için birini getirdim.
Será mejor que hable con ella.
Alisa Beldon. Onunla konuşsan iyi olur.
Alisa Beldon tiene cualidades mentales inusuales en un humano.
Alisa Beldon'un psişik yetenekleri bir insan için oldukça sıra dışı.
Alisa podría ayudar en la comunicación entre humanos y minbari.
Alisa, insanlarla Minbariler arasında yeni köprüler kurulmasına yardım edebilir.
Está claro que un hombre negro se blanquea la cara y se alisa el pelo. ¿ Sabes por qué?
Siyah bir adamın derisini beyazlatıp, saçlarını düzelttiği doğru. Neden biliyor musun?
- Luego se alisa.
- Hayır.
- Se alisa el cabello. Y le dice :
- Ve şöyle der :
Cuando la placa de yeso se alisa y se pinta la diferencia no se aprecia.
İkinci katı uygularlarken önce benek benek sonra da normal boyandığında bu fark edilmiyordu.
Me llamo Alisa.
Alisa.
Soy Alisa.
Ben Alisa.
Alisa, los Chen no encuentran a su hija. ¿ La has visto?
Alisa, Chen'ler kızlarını bulamıyor.
Nueva tarjeta de crédito, licencia de conducir nuevo.
Yeni kredi kartı, yeni ehliyet. Alisa Sarver.
Alisa Sarver. Pine Bluff, Arkansas.
Pine Bluff, Arkansas.
- Es corrugada en la adolescencia y luego se alisa entre los 20 y 30 años. - Doctor.
- Doktor -
Me echó una mirada, Alicia, que me heló la sangre.
Alisa, bana öyle bir baktı ki ödüm koptu.
Alicia.
Alisa?
Podrías dársela a Alicia.
Alisa'ya ver.
- Alicia, ¿ vienes?
Alisa, acele et!
Busca a Alicia.
Alisa'yı bul.
¿ Dónde está? ¿ Sabes?
Alisa nerede?
Por ahí, creo.
Alisa mı?
Alicia, para.
Alisa! Bekle!
¿ Estás bien, Alisa?
İyi misin, Alisa?
Alisa es hermosa.
Alisa sinirli görünüyor.
¿ Por qué están hablando de Alisa?
Ve niye Alisa hakkında konuşuyorsunuz hala?
- Vámonos.
- Hadi, Alisa.
- Alisa. - ¿ Alisa?
- Ben Alisa.
¡ Qué lindo nombre!
- Alisa? Ne güzel bir isim.
- ¿ Sabías que se acostó con Alisa?
Ayrıca Alisa'yı da sikti, biliyorsun
Cuenta que estoy embarazada y voy a quedarme con el bebé.
Alisa'nın hamile olduğunu ve siktiğimin bebeğini aldırmayacağını söyle.
¿ Qué diablos estabas pensando?
Ne düşünüyordun, Alisa?
ÉI no quiere intentarlo porque aún piensa en Alisa.
Yapmak istemiyor çünkü aklı hala Alisa'da, dimi?
Porque tú no tienes a nadie más, no tienes a Alisa.
Çünkü artık kimsen yok, adamım. Alisa yok.
Y puedo tener a Alisa, si quiero, pero no la necesito.
Ve Alisa, istersem onu elde ederim, ama ihtiyacım yok.
- ¿ Por qué te acostaste con Alisa?
- Neden Alisa'yla yattın?
Alisa dijo que te encuentres con ella dentro de una hora.
Alisa 1 saate aşağıda kafede buluşalım diyor.
Alisa...
Alisa!
¡ Alisa!
Alisa!
Espera. ¡ Alisa!
Bekle. Alisa!
Hola, habla Al ¡ sa. Deje su...
Selam, Ben Alisa Lütfen sinyal...
¿ Dónde está Alisa?
Alisa nerde?
Alicia.
Alisa!
Vas a mostrarme dónde está Alicia.
Pekala, Alisa nerede gösterecek misin?