English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Allan

Allan Çeviri Türkçe

1,271 parallel translation
Despejado para proceder, Zack.
Devam edebilirsiniz, Bay Allan.
¿ Señor Allan?
Bay Allan?
Estudié el mapa de la estación antes de llegar Sr. Allan.
Gelmeden önce üssün planlarını inceledim, Bay Allan.
- Buenos días, señor Allan.
- Günaydın, Bay Allan.
¿ Sabía que no le queda bien la chaqueta, señor Allan?
Ceketinin üzerine olmadığının farkında mısın, Bay Allan?
¿ Algún problema, Sargento Allan?
Bir sorun mu var, Çavuş Allan?
El control de daños conlleva mucho tiempo, esfuerzo y recursos, señor Allan.
Hasar kontrolü büyük bir zaman, işgücü ve kaynak israfıdır, Allan.
Tú sabes que el Sr. Allan preside el comité de ascensos, ¿ no?
Ortaklık komitesini Bay Allan kendisi yönetecek, biliyor musun?
Perdone la interrupción, Sr. Allan ¿ se acuerda de Fletcher Reede?
Toplantınızı böldüğüm için özür dilerim. Bay Allan, Bay Reede'i hatırlıyor musunuz?
Dile al Sr. Allan. ¿ Qué opinas de él?
Bay Allan'a, hakkında ne düşündüğünü söyler misin?
Le has lamido tanto el culo a Allan que se te trabó la cabeza.
Kafan, Allan'ın kıçıyla bütünleşmiş ve sizi ayırt etmek artık mümkün değil!
¿ Y yo entro en la categoria de irregular, Sr. Allan?
Ben de bu "olağan dışı" kategorisine giriyor muyum, Bay Allan?
"El Sr. Allan dijo que yo solo podria volver a Babylon 5 sobre su cadáver".
Bay Allan da " Babil 5'e tekrar adım atabilmek için cesedini çiğnemem gerektiğini söylemişti.
Es solo una hipotesis, pero creo que la palabra que buscaba era "puerta".
Sadece bir tahmin, Bay Allan ama galiba aradığınız kelime "olmaz".
- Allan.
Zack ben.
- Zack Allan. ¿ Puedo verla?
- Zack Allen. Konuşabilir miyiz?
No es tan sencillo, Sr. Allan.
O kadar kolay değil, Bay Allan.
- Sr. Allan éste es un puerto libre.
- Bay Allan, size buranın tarafsız bir liman olduğunu hatırlatırım.
El Sr. Allan está bajo mucha presion.
Bay Allan büyük stres altında.
- Casey, ¿ te acuerdas de Allan?
- Casy, Elanie'yi hatırladın mı? - Selam Elanie.
Las piernas f allan bajo la nevada, el viento ahoga los gritos...
Ağırlaşan bacaklarınız sürüklenir. Haykırışlarınız, rüzgarla dağıIır gider.
- Se llamaba Allan, me llevaba un par de años.
- Benden bir iki yaş büyüktü.
Soy Zack Allan, jefe de seguridad.
Zack Allan. Güvenlik şefi.
Por restringir el comercio, por hostigamiento por violar los derechos de libertad de expresión por violación básica de su derecho constitucional de tener un abogado presente durante un interrogatorio y por difamación a base de los comentarios falsos de su empleado el Sr. Zack Allan sobre la condición del negocio de mi cliente.
- İşten menetme taciz, müvekkilimin konuşma özgürlüğü hakkına tecavüz sorgulama sırasında, anayasal hakkı olan avukat bulundurma hakkına riayet etmeme. Ve çalışanınız bay Zack Allan'ın müvekkilimin işi hakkındaki yanlış yorumlara dayalı iftirası.
Oposición anotada, Sr. Allan.
İtirazın kayda geçirildi, Bay Allan.
¿ Vendiendo a mi pueblo, Sr. Allan? ¿ Sin darme oportunidad de defenderme? ¿ De refutar la evidencia?
Halkımı satıyorlar, Bay Allan kendimizi savunmamıza izin vermeden üstelik.
¿ Empeorarlas, sr. Allan?
"Daha kötü" mü, Bay Allan?
Había un tipo como Allan a cargo de la seguridad de toda la colonia.
Tüm koloninin güvenliğinden Allan gibi biri sorumluydu.
Zack Allan, diga.
Zack Allan, buyurun.
Sí, señora, pero el Sr. Garibaldi acaba de volver de Marte... y aunque técnicamente ya no está en el equipo... Zack Allan es nuestro nuevo jefe de seguridad... Está ayudando a Zack a prepararse para la inauguración de Sheridan... como presidente de la Nueva Alianza.
Evet ama Bay Garibaldi Mars'tan yeni döndü ve artık komuta personeline dahil olmasa bile yeni güvenlik amirimizin adı Zack Allen bu arada Zack'e Sheridan'ın yeni ittifakın başlaması şerefine yapılacak olan tören için yardım ediyor.
Necesito ver a mi gente...
Adamlarımla konuşmalıyım. Bay Allan söz vermişti.
¿ Le gustaría que le dijera lo que veo, Sr. Allan?
Gördüklerimi anlatmamı ister misin, Bay allan?
Cuando ese día llegue, Sr. Allan... ya no volveré.
O günden sonra, Bay Allan buraya bir daha gelemeyeceğim.
No sé por qué, cómo, o dónde, pero puedo sentirlo... en lo más profundo de mi ser, Sr. Allan.
Nedenini, nasılını bilmiyorum ama varlığımın derinliklerinde bunu hissedebiliyorum, Bay Allan.
A aplastar a alguien, Sr. Allan.
Birini pataklamaya, Bay Allan.
También me da gusto verlo, Sr. Allan.
Ben de seni gördüğüme sevindim, Bay Allan.
- Nada, Sr. Allan. No se preocupe.
- Hiçbir şey, Bay Allan.
Guarde su compasión para otro, Sr. Allan.
Şefkatinizi başkasına saklayın, Bay Allan.
Francamente creo que el Sr. Allan accedió para que nos fuéramos rápido de aquí.
Bay Allan onları verdiğine memnun bile oldu bu şekilde bizden hemen kurtulacakmış.
Sr. Allan, ¿ puedo, por favor?
Bay Allan, biraz konuşabilir miyiz?
Sr. Allan... espero que entienda, que el embajador... ha estado bajo una gran presión.
Bay Allan umarım anlayışla karşılarsın ama büyükelçi son zamanlarda çok baskı altında.
Le estaba diciendo al Sr. Allan que tenemos un serio problema entre las manos.
Bay Allan'a çok ciddi bir sorunumuzdan bahsediyordum.
Allan, ¿ no tenemos seguridad trabajando en este edificio?
Allan, bu binada güvenlik diye bir şey yok mu?
No hay necesidad de jurar, Allan.
Baygınlık geçirmene gerek yok, Allan.
No entiendo por qué Allan se perdería esto.
Allan'ın bunu neden kaçırdığını anlayamıyorum.
No entiendo por qué Allan dejaba rastros documentados de nuestros asuntos.
Allan'ın arkasında işlerimizle ilgili neden bu kadar çok belge bıraktığını anlayamıyorum.
¿ Haz notado cuan fuerte se pone cada vez que nos enfrentamos y cuan cansado se mira cuando no?
Biz kavga ederken nasıl allanıp pullanıyor ve etmediğimizde ne kadar yorgun gözüküyor farketmedin mi?
Dijo que Ud. había regañado al Sr. Allan.
Bay Allan önünde asil davrandığınızı söyledi.
- Hola, Allan, discúlpanos.
Izninle.
Lo siento, Allan, voy a perderme esa cena mañana a la noche.
Pardon Elin sanırım yarın akşam ki yemeğe gelemeyeceğim.
El acusado póngase de pie.
- Eyaletin Allan Farmer'a karşı açtığı müessir fiil davasında jüri davalıyı ; benimle birlikte söyleyin... Kararınız nedir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]